Güncelleme Tarihi:
Umut Akyürek, “Kızımız şu an çok iyi, ilerleme kaydettik. Yavrumuz Allah’a şükürler olsun ki yeniden doğmuş gibi. Bu dönemde sanat dünyasından da herkes destek oldu” dedi.
Oktay Ertuğrul da “Kızımız bir simge oldu. Bu konuda çalışmak, bir dernek kurmak istiyor. ‘Melek Sensin Derneği’ ile kızlarla ilgili çalışmalar yapacak” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Umut Akyürek, kendisi gibi ses sanatçısı Oktay Ertuğrul ile 2004 yılında nikah masasına oturmuş, çift 2005 yılında kızları Melek Bal'ı kucaklamıştı.
Mutlu ailenin dramı kızları Melek Bal’ın madde kullanmasıyla başladı.
Umut Akyürek, sosyal medya hesabından takipçilerine seslenip yardım istedi. Ünlü şarkıcının yardım çığlığı karşılık buldu Melek Bal tedaviye alındı.
1.5 SENEDE 20 KEZ POLİS ÇAĞIRDIK
Yaşadıkları zorlu süreci anlatan Akyürek, uyarılarda bulundu;
"Toplumun çok önemli bir yarası. Bunu binlerce aile yaşıyor. Benim kızım, hiperaktif ve dikkat eksikliği olan bir çocuktu. O dönem doktorlar 'ilaç tedavisi görebilir' dediler ama biz küçük olduğu için ergenliğini bekledik.
Bizim kızımızın ergenliğe geçişiyle değişimler başladı. Davranışları değişti. 13. yaşından sonra tarzı, arkadaş çevresi değişti. Ondan sonra yalnız kalma isteği başladı.
Melek Bal maddeye okuldan bir arkadaşıyla ulaştı. O kızı tanıyoruz. Birlikte dışarı çıktılar, gezdiler zamanla olay farklı noktalara geldi.
Kendi içimizde bir çözüm arayışına girdik. 13 yaşında hastaneye yatırdık. Orada ilaç tedavisi yapıldı.
1.5 senede 20 kez polis, ambulans çağırdık. 18 yaşını geçtiği için çok fazla müdahale de edemedik.
'HİPERAKTİF DEDİK' YANLIŞ YAPTIK
Bizim yaptığımız yanlış şuydu; öğretmenler bizi uyardığı dönemde tedaviye başlamadık. 7 yaşındaydı, hiperaktifti ilaç alsın istemedik. 'Çocuk, hiperaktif' olur dedik.
1.5 yılda üç kez ev değiştirdik. Arkadaşları, çevresi değişsin istedik ama bağlantılarını engelleyemedik.
O maddeleri ben de içsem aynı şeyleri yaparım. Onu yapan kızımız değil, ilacın etkisi. O haldeyken her şeyi yapabilirdi. Kendine de zarar verebilirdi, başkasına da...
Kızım ‘iki saat’ diye evden çıkıp saatlerce gelmiyordu.
Yurt dışına yollamayı da şehir değiştirmeyi de düşündük ama hiçbiri bunun çözümü değil.
BU ÇOCUKLARI KONTROL ETMEK ZOR
Çok düşündük nerede hata yaptığımızı, hala daha düşünüyoruz. Bu çocukları kontrol etmek çok zor. Sadece biz değiliz bu durumda olan, polis çocuğu, vali yardımcısının çoğu bir sürü çocuk var.
Gözümüzün önünde olsun diye iki sene kızımın arkadaşlarına ev sahipliği yaptık.
Şu an kızım ile konuşamıyorum, dinlemiyor. 'Tamam' deyip geçiştiriyor. Kızımız da maddeye karşı mücadele etti ama çok zor bir durum.
'Beni çıkartın, söz veriyorum yapmayacağım' diyor. 'Nereye isterseniz götürün beni' diyor ama tedavisi devam ediyor.
HER GİTTİĞİNDE AYNI DUYGUYU YAŞIYORUZ
Bir insan çocuğunu kaybeder, toprağa verir ya onu bir sefer verirsiniz ama bu çocukların her evden gidişinde siz ölüyorsunuz geldiğinde de yeniden doğmuş gibi oluyorsunuz.
Çocuğunuz böyle bir şeye başlarsa anlıyorsunuz; Hareketleri, davranışları bakışı her şeyiyle belli ediyor."