Güncelleme Tarihi:
◊ Savaş Özbey: “Doktor kontrolündeyim, sağlığım yerinde” diyor ama sağlık demek sadece beden sağlığı değil ki. Anoreksiya gibi bin bir türlü psikolojik sıkıntı da mevcut. O kadar paran var, ye işte iki dilim pirzola...
◊ Orkun Ün: Ve halen “Ben kilo almayacağım” diyormuş. Acaba diyorum farkında değil mi hastalığının... O değilse eşi dostu acil önlem almalı.
◊ Onur Baştürk: Evet çok abartılı ve ürkütücü. Ama sonuçta onun tercihi. Böyle mutluysa, kime ne.
◊ Ömür Gedik: Zayıf olmak, o kadar zayıf olmak kendi tercihi. Öyle olmak istiyor.
Kırmızı çizgimize bastılar
Maliyetlerin fazla olduğu gerekçesiyle yerli içeriklerini kaldıran Disney Plus’ın Ermeni lobisinin baskısına boyun eğerek “Atatürk” dizisini de yayınlamama kararı alması çok tartışılıyor. Konsey bu tutumu neye bağlıyorsunuz?
◊ Onur Baştürk: Bir yanım diyor ki, sonuçta ticari bir şirket istediği kararı alır, bize ne. Diğer yanım “Bu kadar peş peşe hataları koca şirket nasıl yapıyor?” diye merak ediyor. Sonuçta tüm yerli içerikleri bir anda kaldırdılar. Bir başka yanım; madem lobilere karşı savaş açtık, tek mücadelemiz “üyelik iptali” ve “Hadi git bu ülkeden” diye efelenmek mi olmalı, daha zekice yöntemler bulunamıyor mu diye soruyor...
◊ Ömür Gedik: Ekonomik nedene çocuklar bile güler. Üyelikler iptal ediliyor bir bir. Kırmızı çizgimize bastılar, saçmaladılar ve tepkimizi çektiler.
◊ Orkun Ün: Ben ekonomik nedenlerle alınan bir karar olduğuna inanmıyorum. Bence yerli içerikleri kaldırma kararları da bugüne zemin hazırlamaktı. Koskoca bir platform böyle bir hataya imza atmaz ki. Parasını ödeyecek, çekimleri başlatacak sonra çat diye kaldıracak. O yüzden var bu işte bir şey. Ama çok yanlış hamleler yaptılar.
◊ Savaş Özbey: Ekonomik gerekçeyle olduğunu sanmam. Çünkü film yapacak kadar malzeme varsa elde, zaten işin çoğu bitmiş demektir. Ama yerel içerikleri buna zemin hazırlamak için kaldırdığını da sanmam. Çünkü bütün dünyadaki yerel içerikleri kaldırıyorlar. Öküzün altında buzağı aramaya gerek yok işte. Diasporanın baskısıyla olmuş bu iş. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar, durduk yere sinirimizi hoplattılar.
Parayla starlık olur mu?
Hande Yener ‘tık sahtekârlıklarına’ isyan etti. Gerçekten de 300-500 milyon tıklanan Beyoncé’yi bile geçenler var dijital listelerde. Parayla starlık olur mu sizce?
◊ Ömür Gedik: Parayla ancak rakamlar artırılıyor, göz boyanıyor ama bunun sokakta, konserde karşılığı olmuyor. Rakam starlığını satın alabilirsiniz ama gerçek starlık parayla alınamaz.
◊ Onur Baştürk: Hande Yener’in bu konuyu ilk gündeme getirişi değil. Ama hepsi sahte tık meselesine bağlanamaz. Bizim ülkede YouTube’dan müzik dinleme alışkanlığı çok fazla. Onu unutmuş. Ayrıca no name biri artık Beyoncé’den de çok dinlenebilir. Ama bu Beyoncé’ye bir şey kaybettirmiyor.
◊ Savaş Özbey: Hande Yener boş konuşacak insan mı? Tam tekniğini bilmiyorum ama elbette ki parayla star olunuyor. Yoksa Dilan Polat’ın dört saatte 1 milyon tıklanmasını nasıl açıklayacaksınız?
◊ Orkun Ün: Parayla starlık olmaz. Bakıyorum YouTube’a, yüz milyon dinlenmiş. Sonra Beyoncé’ye, Rihanna’ya bakıyorum, o isimlerin yarısından az izlenmiş. O rakamlara ulaşan dünya starı olmalı! Kandırmasınlar artık kendilerini de halkı da...
Hem romantik hem çapkın!
Rafet El Roman, gazetecilere “Bırakın da böyle romantik şarkılar yazan Rafet biraz da çapkın olsun ne var ki bunda” dedi. Haklı mı?
◊ Ömür Gedik: Romantik şarkılarla çapkınlık birbirine tezat değil mi? Çapkın adamın aşkına, romantizmine nasıl inanacağız! Rafet kendini yanlış yerden savunmaya çalışmış.
◊ Savaş Özbey: Romantik ile çapkın aynı cümlede biraz oksimoron kaçmış tabii ama burada asıl sorun, ilişkisini çapkınlık olarak tanımlaması bence. Yanındaki hanım kim bilir ne hissetmiştir...
◊ Onur Baştürk: Ne mana, anlamadım ben. Romantik şarkılar yazan kişi çapkın olamıyor mu? O nasıl bir düz mantık? Ayrıca kız arkadaşının olması çapkınlık mı?
◊ Orkun Ün: Hahahaha! Çok güzel savunma. Nasıl kendini saniyesinde aklayıp paklamış. Ben zaten bazı ‘kurallar’ çiğnenmediği sürece bekar bir adamın ya da kadının bu tarz ilişkilerine karşı değilim, kimse de olmamalı. Ayrıca evet bırakın da romantik Rafet’in biraz da çapkınlığı olsun canım. Ne var bunda? Hahaha!
Parti yapacaksan oteli kapat
İddiaya göre Aleyna Tilki, bir otel odası tutup parti yapmak istemiş. Yüksek sesten şikâyet gelince de “Kime ne, parasını ödedim!” demiş. Haklı mı?
◊ Savaş Özbey: Çok haklı Aleyna. Parasını ödedi ya, otelin diğer odaları ve civar apartmanlarda yaşayanlar taşınsalarmış oradan.
◊ Orkun Ün: Ya ne saçma! Ne kadar para verirsen ver, birinin huzurunu kaçırmaya, bangır bangır müzikle rahatsız etmeye hakkın yok ki. Bu hak parayla satın alınmaz ki... Savunması ayrı bir anlamsız zaten.
◊ Onur Baştürk: Şımarıkça bir davranış olmuş. Parasını ödedin diye otel odasını ateşe de ver o zaman! Aynı mantık bu. Başkasının alanlarına da saygı duymak zorundasın. Özellikle de otellerde.
◊ Ömür Gedik: Odanın parasını ödemekle olmuyor, yüksek sesle parti yapacaksan oteli kapatman lazım. Ben odada uyumaya çalışırken yan odadan gürültü gelse olay çıkarırım herhalde. Parayı odada konaklamaya veriyorsun, oteli yıkmaya değil.
Yas devri bitti
Demet Özdemir evliliğinin bitmesinden 3 ay sonra, Alina Boz ise 4 yıllık sevgilisinden ayrıldıktan 2 hafta sonra yeni bir ilişkiye başladı. Konsey yas tutma taraftarı mı, yoksa bunlar da normal hareketler mi?
◊ Onur Baştürk: Bence normal. Bazı insanlar bir ilişki bitince hemen yeni bir ilişkiye başlamak isteyebilir.
Yalnız kalmak istemez. Ayrıca yas tutmak zorunda değil kimse.
◊ Ömür Gedik: Hayat artık öyle hızlı akıyor ki uzun yas tutma devri bitti. Geri dönmeye niyeti olmayanlar için beklemenin de bir anlamı yok zaten. Bir önceki ilişkiyi kesin bitirmek, kafalarından atmak isteyenler yeni aşk konusunda özellikle hızlı davranıyor olabilirler.
◊ Savaş Özbey: Kişiye göre, ilişkiye göre değişir ama 4 senenin ardından ben Mithat Can’ın yerinde olsam acayip bozulurdum bu işe.
Arkadaş ne zaman tanıştınız, ne zaman âşık oldunuz, ne zaman tatile çıktınız... Çantanda yedeğim mi vardı?
◊ Orkun Ün: Bir ilişki biter bitmez, 1 hafta 10 gün sonra başka bir ilişkiye jet hızıyla başlanmaz. İnsanız biz. Yas süremiz olmalı. Yas tutmalıyız ki durumu sindirebilelim. Aksi halde karakter depremine yol açıyor böyle hızlı yaşamak.
Ama bilemeyiz işte, bizim 2 hafta olarak bildiğimiz ayrılık süresi belki de 6-7 ay. Belki ilişki içinde bitti ilişki. O yüzden dışarıdan konuşmak yanlış yorumlara yol açabiliyor böyle durumlarda.
Orantısız güç!
Cardi B. konser sırasında kendisini içeceğiyle ıslatan bir dinleyicisinin suratına mikrofon fırlattı. Örnek mi olsun, yoksa sakıncalı hareket olarak mı algılansın sizce?
◊ Orkun Ün: Yani geçen sene yaşadıklarımızdan sonra içimin yağları erimedi değil. Bir tepki vermezsen inan daha çok yapıyor bazı tipler bu hareketleri. O yüzden ‘tepki vermek’ açısından örnek olabilir. Sessiz kalınmasın böyle vandallıklara.
◊ Onur Baştürk: Çok güldüm bence iyi yapmış.
◊ Ömür Gedik: Yok bu kadarı örnek olmasın. O mikrofon o hızla fırlatılınca kafa göz kırar. Bildiğin şiddet göstermiş Cardi B. Şiddeti örnek almayalım.
◊ Savaş Özbey: İnsan hakikaten sinirlenebilir ve o an elinde ne varsa fırlatabilir. Ama sen koskoca sanatçısın, bu tür durumlarda sükunetini koruyabilmelisin. Ayrıca orantısız güç kullanmış Cardi. Meşrubata karşı mikrofon... Biri sıvı, zarar vermez ama mikrofon kafa yarabilirmiş.