Güncelleme Tarihi:
Her ne kadar varlıklarından genellikle ölü halde karaya vurduklarında haberdar olsak da sularımızda 5 farklı balina mevcut. Üstelik tam da onları görme ihtimalimizin en fazla olduğu günlerdeyiz. Şanslıysanız belki siz de suyun üzerinde yüzen bir ada misali birini görebilirsiniz. Bunun için özellikle Ege ve Akdeniz’de açıkta olanların etrafına dikkat kesilmesinde fayda var.
Görebileceklerimiz arasında Türkçesi ‘Koca Kafa’ anlamına gelen Moby Dick filmine konu olmuş Kaşalot balinası da var, dünyanın en büyük ikinci balinası olan ve saatteki hızı 50 kilometreyi bulduğu için ‘Denizlerin Tazısı’ olarak da adlandırılan Uzun Balina da var. Bu iki balinanın haricinde en kavgacı olanı olduğu için genellikle her yanı faça dolu olan Küvier, balinaların en meraklısı olan Minke ve iki dişi ağzında çıkık olan ve çok nadir görülen Mesoplodon sularımızda arz-ı endam eden diğer balinalar.
BALİNAYA BAK DENİZİ ANLA
Üç aydır denizlerde balina peşinde koşturan Deniz Memelileri Araştırma Derneği’nden (DMAD) Proje Yöneticisi Dr. Aylin Akkaya Baş ve ekip arkadaşları daha geçen hafta Antalya açıklarında bir Küvier balinasını yavrusuyla birlikte gözlemleyerek görüntüledi.
Dr. Baş, balinaların denizlerde besin zincirinin en üstünde olan canlılar olduğuna dikkat çekerek “Onların varlığı denizlerin sağlığı hakkında önemli bir gösterge. Ancak yeterli araştırma yapılamadığından haklarında nerede yaşar, ne yer ne içer, sıkıntıları nelerdir tam olarak bilmiyoruz” diyor.
Baş şunları söylüyor:
“Sayısı hızla azalan birçok deniz canlısı gibi balinaların sayısı da hızla azalıyor. Ülkemiz sularında görülen balinaların hemen hemen hepsi ‘Kırmızı Liste’de. Yani küresel ölçekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. En büyük dertleri ise aşırı deniz trafiği nedeniyle deniz araçlarının çarpması, askeri deniz araçlarının sonarları, küresel ısınma ve kirlenmeyle birlikte suların yapısındaki değişimler, denizlerde başıboş dolaşan ağlar ve elbette ki yaşam alanlarının yok olmasıyla birlikte besin bulmanın giderek zorlaşması.”
Ama Dr.Aylin Akkaya her şeye rağmen yine de umutlu. Daha fazla araştırıp haklarında daha fazla şey öğrenerek hem balinaların hem de denizlerimizin durumunu düzeltmenin mümkün olduğunun
altını çiziyor.
BALİNALARIMIZI TANIYALIM
Dünya denizleri ve tatlı sularında 85’ten fazla cetacea (yunus ve balina) türü bulunuyor. Türkiye’de ise günümüze kadar 12 tür kayıt edilmiş durumda. Genel olarak büyüklük açısından 4 metreden uzun olanlar balina, küçükleri ise yunus olarak adlandırılıyor.
MİNKE BALİNASI
Sadece Akdeniz’de görülüyor. Boyları 10 metre, ağırlıkları da 9 ton civarında. En meraklısı bunlar olduğundan zaman zaman teknelere yaklaşanlar bunlar. En büyük dertleri Antarktika’daki Katil balinalar. Katil balinalar saatlerce bu türü kovalayarak, üstüne atlayışlar gerçekleştirerek saldırıyor. Bu yetmezmiş gibi yavrularına avlanma tekniklerini öğretmek için Minke balinasının avlanma süresini uzatıp acı çektiriyorlar.
KÜVİER BALİNASI
Ege ve Akdeniz’de görülüyor. Dişileri yunus sınıfına giriyor. 1000 metrenin üstündeki derin suları tercih ediyorlar. Boyları 7 metreye, ağırlıkları da 3 tona ulaşabiliyor. Bu türe aynı zamanda hayalet gagalı balina da deniyor. 40 dakika kadar su altında kalabiliyor. Toplu karaya vurmalar genellikle bu türde görülüyor. Dişiler için ciddi kavgalara giriştiklerinden façaları da bol. Sıkça rastlanan kırık diş ve yara bereler bu tür için oldukça normal.
UZUN BALİNA
Mavi balinadan sonra dünyadaki ikinci en büyük balina bu. (Mavi balinalar 35 metreye kadar büyüyebiliyor). Boyları 24 metreye ağırlıkları da 120 tona kadar çıkabiliyor. Ege ve Akdeniz’de 400 ile 2000 metre arası derin sularda yerli olarak yaşadıkları düşünülüyor. Büyüklük ve ağırlığına rağmen saatte 50 kilometreye varan hızlarından dolayı okyanusların tazısı deniyor. Dişi ve erkek balina yüksek desibelli düşük frekanslı sesler çıkararak yüzlerce kilometreden birbiriyle haberleşebiliyor.
MESOPLODON
Türkiye’de sadece Akdeniz’de görülüyor. Derin suları tercih edenlerden. Su yüzeyinde nadiren görünüyorlar. Haklarında en az bilgimiz olan tür de bu. Boyu 6 metre, ağırlığı bir ton civarında. Açık denizlerin 500 - 2000 metre derinliğe sahip kısımlarını tercih ediyor. Suyun altında 20 dakika kadar kalabiliyor.Mürekkepbalığı ve deniz tabanında yaşayan balıklarla beslenir. 2009 yılında bir Mesoplodon türü canlı olarak Fethiye’de karaya vurmuş ve gönüllüler tarafından derin suya yöneltilmişti.
Türün Türkçe karşılığı ‘Koca Kafa’. Moby Dick hikâyesinde anlatılan hayvanın ta kendisi. Bu türün dişileri yunus sınıfına giriyor. Akdeniz ve Ege’de görülüyor. Dünya üzerinde yaşayan en büyük etçil hayvan olarak kabul ediliyor. Boyları 18 metreye, ağırlığı 24 tona kadar çıkıyor. 140 dakikaya kadar su altında kaldıkları ve 3000 metreye kadar daldıkları tahmin ediliyor. Erkekleri hırgürü seviyor.