Güncelleme Tarihi:
Yapımcılığını Murat Cemcir ile Manolya Şen’in üstlendiği, yönetmen koltuğunda Hande Türkel’in oturduğu Gain’in yeni dizisi “Etkileyici” izleyicileriyle buluştu. Başrollerini Aslıhan Malbora, Bertan Asllani, Mehmetcan Mincinozlu, Nazlı Tosunoğlu, Alptekin Serdengeçti, Ali Barkın, İlker Kızmaz, Melis Özçimen, Serap Matyaş ve Levent Can’ın paylaştığı dizi, influencer bir genç kız ile bir futbolcunun hikayesini anlatıyor.
ASLIHAN MALBORA
“PROJE ÖNCE İÇİME SİNMELİ”
Dizide “Leyla” karakterini canlandıran Aslıhan Malbora, kendisine göre hikayenin gerçek olduğunu söyledi...
◊ Televizyon ve dijital platform projelerinin bir oyuncu için ne gibi avantaj veya dezavantajları oluyor?
- Hepimizin bildiği üzere aralarındaki en büyük fark bölüm uzunlukları. Bu da haliyle çalışma sürelerine ve şartlarına yansıyor. Bir de dijital platformlar daha özgün ve daha özgür.
Sette çalışan herkesin yaratıcılığına sanatına katkı sağladığını düşünüyorum.
◊ TV ya da dijital platform projelerini kabul ettikten sonra kendinize sınırlama ya da özgürlükler koyuyor musunuz?
- Eğer bir rolü kabul ediyorsam özgürlüğü kadar özgürümdür. Bunun olması için de önce projenin içime sinmesi gerek elbet. Sonrası el ele dans etmek.
◊ Bu projede size cazip gelen ne oldu?
- “Etkileyici” günümüzde pek çok meslektaşımın ve hemcinslerimin maruz kaldığı ‘hadsiz’ yargı ve eleştirilerin altını çizerken bunun nelere sebep olabileceğini anlatıyor. Yeni dünya düzenimizde en büyük psikolojik savaşlarımızdan biri bu bence. Bu durumla yoğun empati kurabildiğim için Leyla’nın derdini ben unutmayı çok istedim.
◊ Hikayenizin ne kadarı size gerçek hayata karşılaştırdığınızda gerçekçi geliyor?
- Hikayenin tamamı gerçek bence... Hepsi hayata dair. Başkalarının sadece saniyelerini alan o eleştiriler yapılırken bu durum eleştirilenlerin hayatında derin izler bırakabiliyor.
◊ Siz de sosyal medyayı aktif kullanıyorsunuz. Bu durumunuz oynadığınız karakteri çözümlemenize yardımcı oldu mu?
- Mesleğim gereği sosyal medyayı aktif kullanıyorum evet. Hem bir kadın hem de bir oyuncu olduğum için Leyla’nın psikolojisini anlamak zor olmadı benim için.
KENDİNİZE VAKİT AYIRMAYI UNUTMAYIN
◊ Leyla karakteri ile Aslıhan arasındaki benzerlikler nelerdir?
- Kendi doğrularımız ve etik algımızla yaşamaya çalışıyoruz.
◊ Leyla’nın yerinde siz olsaydınız, nasıl davranırdınız, mücadeleci bir kişiliğiniz var mı?
- Bunu bana İstanbul’a ilk geldiğim zaman sorsaydınız olmaya çalıştığımı fakat aynı zamanda da ürkek olduğumu söylerdim. Fakat şu an hakkın ve haklının yanında olmak için elimden geleni yapıyorum.
◊ Sosyal medyayı kullananlara tavsiyeleriniz neler olurdu?
- Sanal dünyanın hem günümüzün gerekliliği olduğunu bir o kadar da tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Oraya ayırdıkları vakit kadar kendilerine de vakit ayırmalarını ve benliklerini unutmamaları gerektiğini söylerdim.
◊ Çekimler sırasında en çok zorlandığınız sahne hangisi oldu?
- Temposu yüksek bir o kadar da keyifli bir set tecrübesi oldu benim için. Uzun saatler mezarlıkta kalmak zorunda kaldığımız o gün psikolojik olarak zorlamıştı beni.
“SENARYO BENİ HEYECANLANDIRDI”
◊ Projeyi neden kabul ettiniz?
- Projenin çarpıcı, sıra dışı ve bugüne kadar Türkiye’de yapılan bir tarz olmayışı beni heyecanlandırdı. Yapım ekibiyle ilk toplantımız da inanılmaz pozitif bir enerji vardı. Keyifle dahil oldum.
◊ Sosyal medyada linç yiyor musunuz?
-Tabii ki arada oluyor ama çok maruz kalmıyorum. Sosyal medyada artık herkes ulaşılabilir konumda olduğu için insanlar kendi fikirleriyle uyuşmadığı ya da bir şeyi beğenmediği zaman içeriği bilmeden birçok yorum paylaşabiliyor.
◊ Kendinizi nasıl koruyorsunuz?
- Projelerimin yoğunluğu dolayısıyla sosyal medyada çok aktif değilim maalesef. Ama linç kültürü için konuşuyorsak, korumak için ekstra yaptığım herhangi bir şey yok açıkçası. Zaten önüne geçilebilir bir durum da değil.
◊ Bu proje insanlarda ne gibi bir farkındalık yaratacak?
- Sosyal medyanın en karanlık tarafını izleyeceğiz aslında “Etkiliyici”de. Siber zorbalık dediğimiz ve birçok kişinin maruz kaldığı süreci anlatmaya çalıştık. Erkek kadın fark etmiyor. Herkes bunu yaşayabiliyor. Umarım biraz da olsa farkındalık yaratabilir işimiz.
◊ Dijital platformları kendinize göre avantaj mı yoksa dezavantaj olarak mı görüyorsunuz?
- Dijital platformları ben de dahil sektördeki tüm oyuncular için avantaj olarak görüyorum. Çünkü proje zenginliği açısından olanaklarımız arttı.
◊ Dizide futbolcuyu canlandırıyorsunuz, sizin futbolla ilişkiniz ne düzeyde?
- Gayet iyi. Çok yakından takip ediyorum. Zaman zaman dostlarımla halı saha maçları da yapıyoruz, keyifli oluyor.
◊ Futbol/erkek bağlantısının sizdeki karşılığı nedir?
- Eskiden sert bir çizgi vardı ama günümüzde artık böyle olduğunu düşünmüyorum. Futboldan zevk alan kadın arkadaşlarım da var. Bunun yanı sıra çok başarılı kadın futbolcularımız var.
“İNSAN BÜYÜR, GELİŞİR, DÖNÜŞÜR”
◊ Kamera önünden dizi yapım tarafına geçmek size neler hissettirdi?
- Bir adrenalin pompalandı bütün vücuduma desem yeridir. Dijital platform endüstrisi, yapımcıya sürekli yeni, görmeye alışkın olmadığımız farklı hikayeler anlatma şansı veriyor ve bu çok heyecan verici.
◊ Ne gibi risklerle karşı karşıya kaldınız?
- Tek bir risk aldım aslında! Ana akım büyük bütçeli komedi filmleri yaptıktan sonra benden beklenenin aksine küçük bütçeli, üstelik sert bir drama dizisi yapmak.
◊ Yapımcı tarafında ne gibi hatalar gördünüz? Kamera önündeki arkadaşlar için ve bu hataları kendinizin de yaptığınızı fark ettiniz mi?
- Yapımcılıkta yapılan yanlışlara hata değil deneyim olarak bakarak bulduğumuz doğrunun yaptığımız işi gerçek kıldığına inanıyorum. Alınmamış riskleri almak ve kimsenin anlayamayacağı hikayeleri, kimsenin bakmadığı yerden anlatmayı denemeyi seçtiğim için elbette aynı hataları yapmadım...
YAPIMDA HER ŞEY RİSKTİ ASLINDA
◊ Yapım tarafında gördüğünüz riskler neler oldu?
- Her şey desem isabetli olur. Hikayenin sert ve güncel olması ve ülkenin en iyi komedi yazarlarından olan Murat Kepez ile -onun da ilki olan- bir drama yapmak. Genç ve yeni oyuncu arkadaşlara başrolleri teslim etmek. Bir yönetmene ilk dizisini çektirmek. “Bölüm süresi 25 dakikada böylesi sert bir dramayı anlatabilir miyiz?”i denemek, üstelik bu risklerle müthiş bir zevkti.
◊ Arkadaşların oyunculuğuna tavsiyeleriniz oldu mu?
- Yapımcı olarak ekibinize güvenmeniz gerekir. Sette tavsiye olmaz, yönetmen olur. Hande Türkel ismini daha çok duyacağız. Sektörümüz pek değerli ve yetenekli bir kadın yönetmen kazandı.
DİZİ FİKRİ PANDEMİ SÜRECİNDE GELİŞTİ
◊ Oyunculukta komedi ile daha çok ön plana çıkmanıza rağmen bu projede neden komediye ağırlık vermediniz?
- İnsan büyür, gelişir, dönüşür. Komedi gibi böyle hikayeleri de seviyorum. Komedi her zaman yapacağım ve fakat bazı konuların şakası yapılmaz ve bütün gerçekliğiyle aktarılmalıdır. Bu hikaye de onlardan birisiydi.
◊ Proje nasıl ortaya çıktı?
- Dizimizin senaristi 20 yıllık dostum. Pandemi dönemi o Fransa’dayken FaceTime’da çok sohbet ettik. Instagram, şöhret, Z Kuşağı, futbol derken “Neden bizden dünya starı çıkmıyor?” sorusunun cevabının peşine düştük ve bu proje çıktı.
◊ Oyuncu seçimlerine karıştınız mı?
- Deneme çekimlerinin hepsini görmek bir yana; senaryonun geldiği ilk andan itibaren projenin Gain’de yayınlandığı ana kadar her kısmında oldum ve son yıllarda yaptığım en güzel şeydi.