İlke Kamar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2017 14:27
Yakmayan güneş ve tenhalaşan sahil kasabaları sonbaharda bir başka güzel.
Eğer deniz suyu sıcaklığı iyiden iyiye azalmışsa sonbahar tatilleri ormanın, göllerin, yaban hayatının olduğu yerlere kayar. Oysa sahil kasabaları en güzel zamanlarını sonbaharda yaşar. Kalabalıkların el ayak çektiği sokaklar, rezervasyonsuz oturabileceğiniz mekânlar ve klimaya ihtiyaç duyulmayan geceler… Yazın koşuşturmasının bittiği, yerel halkın sakin yaşamına döndüğü bu aylarda biz de yolumuzu İzmir’in iki güzeline, Çeşme ve Alaçatı’ya düşürüyoruz.
Sizin için 6 önerimiz var
Çeşme’nin tarihi ev ve sokaklarını keşfedin
Arkeolojik kazılar ilçe tarihinin M.Ö 8 bine uzandığını gösteriyor. Tarihi kent merkezinden başlayarak kale ve müzeyi içine alan rota, Çeşme’nin köklü mirasını tanımak için keyifli bir güzergâh. 16. yüzyıl tarihli Kervansaray ve en yenisi yüz yıllık Çeşme evleri, Türk ve Rum mimarisinin benzersiz örneklerini gözler önüne seriyor. Ve tabii Osmanlı’dan kalan tarihi kale, camiiler… Çeşme Limanı’nın sık sık korsan saldırılarına uğramasından dolayı II. Beyazıt döneminde yaptırılan kalenin altı kulesi var ve üç tarafı hendeklerle çevrili. Kale içinde yer alan arkeoloji müzesinde Erythrai antik kenti kazısından çıkan eserler sergileniyor. Çeşme’de 19. yüzyıla ait birçok cami var. Hacı Memiş Ağa Camii, Hacı Mehmet ve Osman Ağa Camii bunların başında. Haralambos Kilisesi de önemli dini merkezlerden biri.
Sakız çeşitlemelerinden tadın
Çeşme’nin belki de en önemli doğal değeri. Binlerce yıldır pek çok derde şifa olan sakız ağacı Çeşme’deki varlığını sürdürüyor. Sakız ağacı, Çeşme için o kadar önemli ki sokaklar bu ağacın duvar resimleriyle dolu. Reçel, kahve, muhallebi ve sütlaç gibi pek çok yiyecek ve içeceğe tat veren sakızın özellikle Çeşme kavunu içerisinde servis edilen dondurmasının lezzetini bilmeyen yok. Siz de bu lezzetleri muhakkak deneyin. Ayrıca deniz mahsullerinden dünya mutfaklarına, vejetaryen yemeklerden
diyet menüsüne aradığınız her şeyi kaliteli servisle bulabileceğiniz mekânların sayısı bir hayli fazla.
Boş sahillerde dolaşın, alış veriş yapın
29 kilometrelik sahil şeridi boyunca birbirinden güzel plajlara ev sahipliği yapan
Çeşme’nin kumsalları gerçekten çok çeşitli. Ilıca, Dalyan, Çiftlik, Paşalimanı, Şifne ve Ildırı gibi yazın binlerce kişinin doldurduğu plajları sonbaharın sakinliğinde görmek iyi fikir. Ilıca plajında denize girmeniz de mümkün. Denize karışan bir sıcak su kaynağı Ilıca’yı büyük bir termal havuz haline getirmiş. Su kaynaklarının ısıtıcı etkisinden ötürü Ilıca’da yılın ortalama altı ayı denize girilebiliyor. Eğer alışveriş diyorsanız, Çeşme Marina’yı öneriyoruz size. Çeşme’nin en önemli alışveriş, eğlence ve kültür merkezi konumunda olan marina 2010 yılında açıldı. 400 yatbağlama kapasitesi olan marinada mağazalar, restoranlar ve eğlence mekânları var.
Alaçatı sokaklarında yürüyün, bisiklete binin
Alaçatı, dokusu bozulmamış sahil kasabalarından biri. Cumbalı taş binalar, Arnavut kaldırımlı sokaklar, şık butik oteller, kafeler ve yel değirmenleri... Alaçatı’ya girer girmez tepede eski yel değirmenleri gözünüze takılacak. Bu taş değirmenler, 1850-1900 arasında un öğütmek amacıyla inşa edilmiş. Rüzgâr burada öyle hızlı eser ki, yel değirmeni kanatlarının dönüşünü takip etmeniz zorlaşır. Alaçatı’nın Arnavut kaldırımı ile kaplı dar sokaklarını iki ya da tek katlı taş evler gölgeler. Bu mimari dokuyu hissetmek ve taş evleri keşfetmek için beldeyi baştan sona yürümelisiniz. Eski evlerin çoğunda görüleceği gibi, dış etkenlerden korunmak amacıyla bolca kullanılan sıva ve sıva süsleri ayrı bir görsel şölen sunuyor.
Yöre otlarıyla leziz yemekler yiyin
Yemek, Alaçatı kültürünün ayrılmaz bir parçası. Birbirinden leziz yöre otlarıyla yapılan zeytinyağlı yemekler ve deniz ürünlerini tatmalısınız. Alaçatı mutfağına ait örnekleri keyifle tüketeceğiniz restoranlar ve dünya mutfağını da tadabileceğiniz seçenekler mevcut.
Dünyada yalnızca bu yörede yetişen ve dalında olgunlaşan hurma zeytinini meşhur köy kahvaltısında tatmanızı, ayrıca ev yapımı limonata, sakız muhallebisi, sakız tatlısı, sakız kurabiyesi ve adaçayını da pas geçmemenizi öneririz.
En uygun yer; mutlaka sörfü deneyin
Alaçatı rüzgâr sörfü için dünyanın sayılı sahillerinden birine sahip. Çok iyi sörf okulları var. Burada rüzgârlı gün sayısı yılda 330 gün ile Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Alaçatı’da rüzgârın en iyi olduğu dönem ise Eylül’de başlıyor. 12 ay boyunca açık kalan sörf okullarından eğitim alarak sörf yapabilirisiniz. Merkeze 4 kilometre uzaklıkta, Alaçatı yat limanının yanında, eni 500 boyu 330 metrelik sığ bir sahil var. Yüzme bilmeseniz bile bu alan rüzgâr sörfü öğrenmek için ideal