Güncelleme Tarihi:
Güzel veya değil orası tamamen göreceli.
Ama herkesin birbirine benzediği aynı kalıplar dışına çıkıp farklılık gösterenlere saygım sonsuz.
Bir örneğini de burada görüyoruz.
Şalvar pantolonu sevdim mi, hayır?
Ama yaptığı kombin ve kendine yakıştırma şekline bayıldım.
Cesaretli insan ve cesur stillere bayılıyorum.
Şehir stili (Engincan Ural)
Bir erkeğin stil sahibi olabilmesi için tabuları yıkması gerekir, yoksa klasik erkek kombinlerinden bir adım öteye gitmesi çok zordur ve bunu da en iyi İtalyan erkekleri başarır.
Engincan Ural kendi tabularını yıkmayı başaranlardan.
Bazen abartı hallere bürünse de burada gayet cool.
Özellikle skinny jean ile görmediğimiz için mutluyum.
Sokak modası ve günlük hayat için gayet ideal bir stil olmuş.
Ünlüler istediği gibi giyinmeli mi (Koray Avcı)
Fotoğrafa baktığım an, sanki birazdan parmaklarını şıklatıp göbek atmaya başlayacakmış gibi geldi.
Tamam, sıcak basmış sweatshirt’ü çıkarmış ama yanında yöresinde kimse de “Abi böyle olmadı, boynuna as, elinde tut” demedi mi?
Sonuçta sizler görüldüğü yerde fotoğrafı çekilen kişilersiniz.
Üstünüze başınıza daha özen göstermeniz gerekmez mi?
Tabii ki “size ne” diyebilirsiniz ama o zaman da bunun eleştiriye açık olduğunu kabul etmelisiniz...
Erkekler şarap misali (Yılmaz Erdoğan)
Erkekler yıllar geçtikçe şarap gibi yıllanıyor, kır saç ve sakalla daha cool görünüyor.
Biz kadınlara büyük haksızlık bu tabii ama; bakar mısınız Yılmaz Erdoğan’ın yaş aldıkça nasıl hoş bir görüntüye kavuştuğuna...
Yıllar içinde tarzını da bulduğunu düşünüyorum.
Sadece bu kıyafetin altında düz beyaz bir spor ayakkabı görmek çok daha güzel olurdu...
Maskulen Özge (Özge Ulusoy)
Özge’de uzun zamandır değişiklik fark ediyorum.
Sanki stilini bulmaya çalışıyor ama bir türlü istediğini yakalayamıyor gibi bir görüntü içerisinde.
Oversize takım, model ve renk itibarıyla çok güzel, fakat Özge’ye olmamış.
Ama bu olmamışlığın ana sebebi giydiği kıyafet mi, saçının boyu ve rengi mi, yoksa kullandığı aksesuvarları mı, kararsız kaldım...
Altı kaval, üstü şeşhane (Engin Öztürk)
Dost başa düşman ayağa bakarmış derler, kesinlikle düşman değilim öncelikle onu bir belirteyim.
Hatta ayağa doğru inene kadar her şey çok güzeldi ama o lastikli paça ve çorapsız bilek için düşman olmaya gerek yok.
Giydiği jean’i klasik paça olarak düşünün, sonuç ne kadar güzel değil mi?
Yazık olmuş, ne diyeyim?