Güncelleme Tarihi:
KÖREBE
Körebe oyunu birden fazla oyuncuyla oynanabiliyordu. Ebenin gözleri bir bezle bağlanır ve oyuncular halka oluşturmuş şekilde el çırparak onun etrafında dönerlerdi. Daha sonrasında ebe bir kişiyi tutar ve onun kim olduğunu tahmin etmeye çalışırdı. Tanıyamazsa ebeliğe devam eder, tanırsa tanıdığı kişi ebe olurdu.
TOPAÇ ÇEVİRMEK
Topaç belki de en sevilen oyunlardandı. O zamanlar Beyblade yoktu, malum. Topaç oynamak için geniş bir zemine ihtiyaç vardı. Oyuncular topaçlarını aynı anda döndürürlerdi ve en uzun süre dönmeye devam eden topaç kazanırdı. Tabii ki topacın birden fazla oyun şekli vardı.
BEZİRGANBAŞI
"Aç kapıyı bezirganbaşı, kapı hakkı ne verirsin ne verirsin, bir susam iki susam, üçüncüsünde kapan.” Bezirganbaşları kapı görevi görerek el ele tutuşurlardı. Diğer çocuklar sıra sıra, el ele tutuşan iki arkadaşın ellerinin altından geçer, bilmediği isimlerden herhangi birini seçerdi. Seçtiği isme göre tarafına geçer, taraflar el ele tutuşurlardı. Taraflar ortadaki çizgiden birbirlerine geçirmeye çalışırcasına, birbirlerini çekerlerdi.
İSTOP
Topu eline alan kişi yükseğe atar ve bir isim söylerdi. Herkes uzağa kaçarken, ismi söylenen kişi topu yakalamaya çalışırdı. Topu tutabilirse havaya atar, tutamazsa ebe olurdu; ardından herkes donardı. Renk söyleyince, çocukları kovalamaya başlar ve çocuklar da söylediği renkteki cisme dokunmaya çalışırdı.
ORTADA SIÇAN
Çocuklar iki gruba ayrılırdı ve ortada bir ebe olurdu. Diğer çocuklar top ile ortadaki ebeyi vurmaya çalışırlardı. Atikliği ve kıvraklığı bu oyunda öğrenmiştik.
MİSKET
Misket oynamak için en az iki kişi gerekiyordu. Kovalamaca, dizmece ve kuyu olarak üç çeşit misket oyun türü vardı. Örneğin dizmecede, amaç yan yana dizilmiş misketlerin en başındakini vurmaktı. En başı vuran hepsini alırdı. Kuyuda ise küçük bir çukur kazılarak, içine misket konulurdu. Diğer misketlerle içerdeki misketleri dışarı çıkartmaya çalışılır; çıkartılan misketler kazanılırdı.