Sibel Tüzün: Hep cesurum, korkularım yok

90’ların popüler isimlerinden biriydi. Popçu olarak başladığı müzik hayatında tüm vücuduna dövmeler yaptırıp rock sahnesine de çıktı. İki çocuk annesi oldu, değişmedi. 90’lardaki menajerlik sistemini oyundan düşmek pahasına elinin tersiyle itti. Sibel Tüzün şimdi yeni single’ıyla meydan okuduğu piyasaya geri döndü.

Hep farklı bir kadın oldunuz. Hatta anne olmak da durgunlaştırmadı sizi. Survivor’a katılacak kadar maceraperest, canı istediği zaman saçlarını kazıtabilen, tüm vücuduna dövme yaptıran bir kadın... Çılgın diyebilir miyiz size?

- Aslında bu saydıklarınız gibi olan bir sürü kadın var. Ama tanınan biri olduğunda yaptıkların büyük şeylermiş gibi duruyor.

Sanki kadınlar anne olduktan sonra değişiyor. Siz hiç değişmediniz.

- Sanırım ben hayata geniş bir açıyla bakıyorum. Hep cesurum ve korkularım yok. Ama bunların dışında bence baştan kabul et, kadınlar çok değişken. Onları çözemezsin. Zaten çözmeyi başarsan ne romantik filmler ne de aşk kitapları olurdu.

Siz, erkekleri çözebildiniz mi?

- İki sene önce vazgeçtim. Çünkü algılarımız çok farklı. Bir bardağa bile baktığımızda ikimiz değişik şeyler görüyoruz. Bütün bunları kabullendim.

Gelelim fotoğraflara... İnsan 40’ından sonra hâlâ seksi olabiliyor mu?

- Seksapel denilen şey tavırla ve karizmayla ilgili. Bu yüzden kadında ve erkekte durumu yaşla sınırlamamak gerekiyor.

Peki iki çocuk ‘seksi kadın’ algısına nasıl yansıyor?

- Çocuklarımı okuldan alıyor, veli toplantısına gidiyor hatta kermeslerde çalışıyorum. Anlayacağın sadece biraz daha az uyuyarak hepsi bir arada olabiliyor.

Evde de fotoğraflardaki vamp kadın var mı?

- Üzücü bir durum ama evde o kadın yok.

Bir ara vakit bulursak evleneceğiz

16 yaşınızdan beri aşk şarkıları söylüyorsunuz. Çıkardığınız ders ne oldu?

- Onu Sezen bile çözemedi. Hâlâ aşkla ilgili yazıyor. Yani aşk duygusal anlamda şarkılarla çözülecek bir şey değil. Ama çok merak edip ‘kimyası nasıl oluşuyor’ diye kitaplar okudum. Aslında hormonal ve teknik bir şey. İşin duygusal kısmını çözmüş olsak üretmeye devam edemeyiz.

Hülya Avşar “Beyniyle sevişebildiğim erkeğin seksinden zevk alıyorum” demişti. Sizin için de durum aynı mı?

- Erkeğin zekâ olarak bana paralel olması her türlü paylaşımı arttıran bir şey. Ben fizikten çok karşımdakinin konuşmasından, hayata bakış açısından etkileniyorum.

İki evlilik geçirdiniz. Ayrılıklar size ne öğretti?

- Bir şeylerin bitmesi hep üzücü ve zordur. Kimse hiçbir şeye bitecek diye başlamıyor. Ama hayatın akışında insanlar ve hayatın kendisi değişiyor. Bu yüzden gerçekten sevdiğin insanlarla bir noktada böyle kararlar alabiliyorsun.

Peki bebeğiniz Çınar 20 aylık oldu. Onun babası Ender Bey’le henüz evlenmediniz. Erkeklere güveninizi mi kaybettiniz?

- Hiç öyle bir şey yok. Çınar acele etti biraz. Zaten evlilik planlarımız vardı ama Çınar karnımdayken nasıl olacak diye düşündüm.

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

- Bakalım bir ara vakit bulursak olacak. Çocuklarımız olduğu için düğünü keyifli bir şekilde organize etmek istiyoruz. Çünkü işin anı kısmı da çok önemli.

Resmi evlilik olmaması aşka heyecan katıyor mu?

- O resmi bir belge. Olup olmaması günlük yaşamda kimse için bir şey fark ettirmiyor. Çünkü aynı evde yaşıyoruz.
Sen bunları sormasan biz zaten kendimizi evli gibi hissediyoruz.

Satın alınabilir prestij benim ilgi alanımda değil

Sezen Aksu şarkısı ‘Lelele’yi cover’ladınız. Ne varsa eskilerde mi var?

- Üç yıldır Özgür Aras’la daha önce benden dinlediğiniz şarkıların akustik versiyonları üzerinde çalışıyoruz. Kısa süre sonra albüm piyasada olacak. Öncesinde de bir geçiş olarak bu şarkıyı single olarak yayınlamak istedik.

Kendi isteğinizle mi ‘pop müziğin kraliçeleri’ diye adlandırılan isimler arasında değilsiniz?

-Evet. 90’larda dahil olduğum menajerlik sistemiyle devam etseydim onun çok göbeğindeydim zaten. Ben oradan kendimi bilerek çektim. Öyle bir hayat tercihim değil.

Bir dönem şarkıcıların kliplerinde bikini furyası vardı. Şimdi daha mı muhafazakârız?

- Ülkede yaşanan olayların her zaman üretime etkisi vardır. Ama bence esas problem prodüksiyon kalitesinin düşmesi.

Peki Türkiye’de kadın ve şarkıcı olmak zor mu?

- Türkiye’de kadın ve erkek ayrımları olduğu sürece kadın olmayı bırak insan olmak zor. Yapılan her türlü politikanın cinsiyet ayrımı yapmadan insan olarak tasarlanıp uygulanması gerekiyor.

Yaşanan sansürler sizi korkutuyor mu?

- Tabii korkularım var. Ama onlarla yaşamak verimli bir şey değil. Herkesin ailesinden aldığı değerler var. Öncelikle buna sahip çıkmalı. Üretmeye de devam etmeli.

Mekân: 10
Karaköy A Morgans Original

Styling:
Sibel Arna/Elvan Tığlıoğlu

(Stilatör)/Kostüm:
Intimissimi

Saç:
Nedim Doğulu Hair

Studio/Makyaj:
Çiğdem Yartası