Seyirci bu baba-oğulu çok sevdi
Güncelleme Tarihi:
Kanal D’nin yeni dizisi “Poyraz Karayel”, aksiyonu kadar sıcak baba-oğul hikayesiyle de seyircinin gönlünde taht kurdu. İlker Kaleli, dizide oğlunu canlandıran Ataberk Mutlu için “Ataberk’le daha tanıştığımız anda ikimizi de şaşırtan bir yakınlık kurduk. Gerçekte de Ataberk gibi bir oğlum olacağını bilsem, çok düşünmezdim” diyor.
İLKER KALELİ:
ATABERK GİBİ BİR ÇOCUĞUM OLACAĞINI BİLSEM ÇOK DÜŞÜNMEM
İzleyici Poyraz ile Sinan’ın baba-oğul ilişkisini çok sevdi. Sette durumlar ne, Ataberk’le ekrana yansıdığı kadar iyi anlaşabiliyor musunuz?
Ataberk’le daha tanıştığımız anda ikimizi de şaşırtan bir yakınlık kurduk. Sadece karşılıklı sahnelerimizde değil, setteki boş vakitlerimizde de çok eğleniyoruz. Yanındayken hiç de çocukla konuşuyormuşum gibi hissetmiyorum. Daha çok sevdiğim bir arkadaşımla takılıyormuşum gibi... Gerçekte de Ataberk gibi bir oğlum olacağını bilsem, çok düşünmezdim. O hem çok yetenekli biri hem de şımarıklıktan uzak, çok profesyonel bir rol arkadaşı.
Çocuk oyuncularla çalışmak genelde zordur. Sizi zorlayan hiçbir konu yok mu?
Evet, çocuk oyuncularla çalışmak, gayet anlaşılabilir sebeplerden dolayı zor olabilir. Yetişkin oyuncuların bile çok zorlandığı koşullarda çocuk oyunculara çok daha özenli ve dikkatli yaklaşmak, çalışma saatlerini ciddi bir düzene sokmak gerekli. Buna rağmen biz Ataberk’le yaklaşık 5 aydır beraberiz, bunca zamandır bana veya setten bir başkasına en ufak bir zorluk yaşatmadı. Hatta bugüne kadar bu kadar rahat çalıştığım sayılı insan vardır. Çok özel bir çocuk o...
Dizide çocuğu için her şeyi göze alabilen bir babayı canlandırıyorsunuz. Gerçekte çocuğunuz olmamasına rağmen o sıcak duyguyu bire bir izleyiciye vermeyi nasıl başarıyorsunuz?
Böyle bir role hazırlanırken öncelikle, bir çocuğun sende ve hayatında neleri değiştireceğini anlaman, o duyguyu içselleştirmen gerekli. Ben de bunun üzerine epey kafa yordum. Bir de önemli olan genel anlamda “Nasıl baba olunur”u bulmaktan çok Poyraz’ın nasıl bir baba olması gerektiğini bulmaktı. Çünkü klişeleşmiş bir babalık tarzını Poyraz’a pek yakıştıramadım. Poyraz annesiz babasız büyümüş, kendi kendini yetiştirmiş bir karakter. Bir rol modeli olmaması da belli durumlarda ne yapacağını bilmeden babalık yapmaya çalışması demek. Oğluna nasıl yaklaşacağını içgüdü yoluyla bulmak zorunda kalıyor. Bir tek en iyi yolun onunla gerçekten dost olmaktan geçtiğini biliyor. Sinan için yeri geldiğinde baba oluyor, yeri geldiğinde Poyraz... Hayatta oğlundan başka tutanacak hiçbir şeyi olmayan bu adamın çabası, samimiyeti çok gerçek geliyor bana.
Tamam, Poyraz Karayel çok iyi bir baba... Peki ya İlker Kaleli? Nasıl bir baba olursunuz sizce?
Poyraz’dan çok da farklı bir baba olmazdım herhalde.
Merhaba Ataberk, önce biraz seni tanıyalım...
10 yaşındayım, 4. sınıfa gidiyorum. Bir kardeşim var, adı Can. Çorlu’da yaşıyorum.
Nasıl gidiyor hayat?
İyi gidiyor. Okula, sete gide gele büyüyorum işte...
Hem okul hem çekimler, zor olmuyor mu senin için?
Çok zor olmuyor. Alıştım artık. Hem okulumu hem setleri çok seviyorum. O yüzden zorlanmıyorum.
“Poyraz Karayel” dizisine nasıl girdin?
Babam ve menajerim yapımcı firma ile görüştü. Beni tanışmaya çağırdılar, sonra da “Poyraz Karayel”de oynamaya başladım.
Dizide ağlama sahnen çok... O sahnelerde zorlanıyor musun?
Hayır artık alıştım. Ağlama sahnesi olduğunda kimseyle konuşmuyorum, üzüldüğüm konuları aklıma getiriyorum ve ağlıyorum.
Okuldaki arkadaşların, öğretmenlerin, sokaktaki insanlar sana nasıl davranıyorlar?
Okul arkadaşlarım ve öğretmenlerim her gün gördükleri için alışıklar. Ama sokakta görenler öpmek, birlikte fotoğraf çektirmek istiyorlar. Ama ben öpülmeyi sevmiyorum.