Güncelleme Tarihi:
Sohbet ederken “Dizide yıllardır insanların görmek istedikleri Sergen’i göreceksin” dediniz. Nasıl bir Sergen o?
- Göreceğiniz Sergen, basının halka gösterdiği Sergen. Yani ben kendimi oynuyorum ama Sergen’i oynuyorum biraz da. Anladın mı?
Hiçbir şey anlamadım...
- Sen bunu çözemezsin bence.
Anlatsanız birlikte çözsek...
- Dizide kendimi yani Sergen’i oynuyorum. Ama orada göreceğin yıllarca basının gösterdiği Sergen.
Yani bizim bildiğimiz iyi futbolcu, çapkın, gece hayatını seven, çapkın Sergen televizyonun gösterdiği adam. Bunun ötesinde başka bir Sergen daha var...
- Evet aynen bu. Umursamaz, çapkın, kafasına göre gezen, at yarışı oynayan adam imajım var. Tamam bunlar doğru. İşte dizide de bunu göreceksiniz. Ama işin bir de öteki boyutu var. Evde kitap okuyan Sergen’i kimse merak etmiyor.
Çapkınlıklarınız da yalan mı?
- Değil ama her erkek çapkındır. Ben çapkınım da şurada oturan çapkın değil mi?
Her gece gezip tozmalar... Nerelere takılıyorsunuz mesela?
- Hiç öyle biri değilim. Vakit bulursam yemeğe Papermoon’a gidiyorum. Oyuncular Cihangir’e takılıyormuş ya. Bundan sonra herhalde oraya takılırım.
Oyuncuların set aşkları da meşhur. Darısı başınıza...
- Bizim set erkek dolu. “Şu diziye 5-10 kız koyun” dedim ama senaryo böyleymiş.
Futbol yorumculuğu, juri üyeliği şimdi oyunculuk. Bu “Her şeyi iyi yaparım” iddiası mı?
- Yaptığım işlerde başarılı oldum ama her şeyi iyi yapıyorum diyemem. Dizide oynamayı istiyordum. Çünkü merak ediyorum, yarattığı heyecan hoşuma gidiyor.
Sizden Kıvanç Tatlıtuğ veya Burak Özçivit’e rakip bir jön olur mu?
- Onlardan ne kadar teknik direktör olursa benden de o kadar jön olur. Ama şu var: Ben kamera önüne antrenmanlıyım. Onlar benim yaptığım işi hiç yapmadılar. Ben daha avantajlıyım.
Birçok oyuncunun set istekleri var. Mesela karavan... Sizin şartlarınız nelerdi?
- Karavan istedim ama vermediler. Bunlar benim için problem değil. Ekip yaşamına alışığım.
EVLİLİK MERTEBESİNE GEÇEMEDİM
Hiç “Evleneyim, çoluğa çocuğa karışayım” demediniz mi?
- Düşündüm. Şansım da oldu. Maalesef o mertebeye geçemedim. Belki bundan sonra geçeriz.
Evliliğe kapalı değilsiniz yani...
- Değilim ama açık da değilim.
Yine anlamadım...
- Özelimde çok rahata alışmış bir adamım. Hesap vermeden yaşıyorum. Ama bu işler belli olmaz. Yarın karşına biri çıkar evlenirsin. Bunlar senin kontrolünde değil. Mesela çocukları çok seviyorum.
İstiyor musunuz?
- Evet ama kendi başıma yapamıyorum ki.
Hayatınızda hep aşk olmuş. İşin sırrı futbolcu olmak mı?
- Hayatımda o kadar fazla kadın olmadı. Kimle görseler sevgili yazıyorlar.
Çok değilse sayısını biliyorsunuzdur...
- Valla evde duvarlara hep çentik atıyordum ama saymadım. Şaka tabii. Bilmiyorum.
Sol kolunuzdaki dövmede de “Ben efsaneyim” yazıyor. Kendinizi öyle mi hissediyorsunuz?
- Yoo öyleyim, zaten hissedecek bir şey yok.
Gazetelerde TRT’den aylık 200 bin lira aldığınız yazıldı...
- O haber doğru değil. İlhan (Cavcav) Abi genel konuşmuş. İşin aslı şöyle: İlhan Abi’yle menajerim konuştu. Ben kendisine sadece TRT’deki tazminatımı söyledim. Kontratımda kanalı bırakıp gidersem ödeyeceğim bir tazminat var. O da 450 bin lira. Beni alacak kulübün bunu ödemesi lazım. Cebimden para ödeyip hocalık mı yapayım yani?
Geçen sezon Gaziantepspor’da teknik direktörlük yaptınız. Neden bıraktınız?
- Yaptım ve çok başarılı oldum. Sezon bittiğinde teknik direktör olarak istediğim takımlar gelmeyince ve oyunculuk teklifi gelince bu beni heyecanlandırdı.
Futboldan konu açılmışken Sneijder için “Avantadan gol atıyor” dediğiniz doğru mu?
- Hayır ama bu kadar maliyeti olan bir oyuncunun saha içinde çok daha etkili ve rakip kaleye yakın oynaması lazım. İcraat yapmalı.
Dilara Gönder
KENDİMİ VAR ETMEK İSTEDİĞİM ALANDA
GÜZELLİĞİMİN ETKİLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
‘Sil Baştan’da yıllar sonra liseye dönen eski bir ‘Türkiye Güzeli’ni canlandırıyorsunuz. Lise yıllarınızdan nedir aklınızda kalan?
- Çocukken rengim maviydi. Hiç pembe olmadı. Bornova Anadolu Lisesi’nde üç kızdan oluşan bir grubum vardı. Epey yaramazdık. Şimdi liseye geri dönmek istemem. Zaten kolay kolay hiçbir şeye dönmek istemem. Arkamda anı bırakmayan bir kadınım.
Spor programı sundunuz, röportajlar yaptınız, oyunculuk yapıyorsunuz... Açgözlü müsünüz?
- Hayır. Tam tersi, eskiden bir koltukta iki karpuz olmaz felsefesine sahiptim. Yıllar yılı spor işinde gitmeyi isterdim ama son iki yılda yaşadığım bazı durumlardan dolayı farklı alanlarda çalışmam gerekti. Mesela, ayağım kırıldı. Üst üste birtakım sorunlarım vardı. Maç izlemiyordum. Bu yüzden ‘Zor İşler’ isimli programı yaptım. Sonra oyunculuk geldi.
Dizide eski bir Türkiye güzelini canlandırıyorsunuz kariyerinizde fiziğinizin etkisi ne?
- Tabii var ama bu etki pozitif olduğu kadar ciddiye alınmamak gibi negatif bir algıya da dönebilir. Benim kendimi var etmek istediğim alanda güzelliğimin etkili olacağını düşünmüyorum.
Bunu söylüyorsunuz ama GQ için yaptığınız röportajlarda verdiğiniz seksi pozlar eleştirildi...
- Bu bir erkek dergisi, ben de erkeklerle röportaj yaptım. Kadın figürü de bendim. Bu dikkat çekmiş olabilir. Çok makul görüyorum. Neticede o fotoğrafı çeken de seçen de ben değilim.
Futbola dönersek hayatınıza girecek her erkek futbol bilgisine sahip olmalı mı?
- Bilmese daha güzel olur. Benim ilgimi hayatın farklı taraflarında olan ve algımı genişleten insanlar çekiyor.
Maç izlerken küfür eder misiniz?
- Kelimelere takılmam. Yanımda biri küfür ederse de pek kızmam.
Hangi takımı tutuyorsunuz?
- Beşiktaşlıyım. Ama Fenerbahçe’ye sempatim var. İlk seyrettiğim maçlar da Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaydı. Ama en etkilendiğim İnönü Stadyumu’dur. Çarşı taraftarı beni çok etkiler.
Çarşı üyeleri hakkında hazırlanan iddianamenin kabul edilmesine ne diyorsunuz?
-Dünyada bir ilk herhalde.
Siyaset de ilgi alanınız mıdır?
- Herkes kadar. Ben dertle dertlenirim.
Peki şu anki Türkiye’yi nasıl yorumluyorsunuz?
- Ortadoğu’nun durumu beni endişelendiriyor. Ekonomi dünyada nerelere gidecek ve bizi nasıl vuracak çok merak ediyorum. Çeşitli terör örgütlerinin yaptıkları kıyımlara karşı tabii hassasiyetim var. İnsanların acısıyla acı çekiyorum. Bununla bütün gecemi geçirebiliyorum.
Son olarak yaptığınız işlerden dolayı Burcu Esmersoy’la kıyaslanmanız sizi kızdırıyor mu?
- Hayır, herkes kendi yolunda. Evet, Burcu’yla ortak noktamız spor spikerliği yapmamız. Sonra benim çektiğim 41 bölüm ‘Zor İşler’ var. Onun da farklı işleri var.
Mekan: Le Meridien Hotel