Güncelleme Tarihi:
Ben de birçoğunuz gibi Scorp ile ilgili haberleri uzaktan okuyorum, başarısını takip ediyorum, uygulamayı kullanıyorum. Ancak bu işin arkasında söylenmemiş hikayeler olduğuna emindim. İzzet ve Sercan ile konuştuk. Sağolsunlar, beni utandırmadılar.
En temelden başlayalım. Nedir bu Scorp?
Sercan: Kullanıcıların 15 saniyelik videolarla konu başlıkları yarattıkları bir uygulama. İnsanların kendilerini ifade edebildiği ve bizim ‘dünyanın en samimi sosyal medyası’ olarak nitelendirdiğimiz bir mecra. En samimi diyoruz çünkü insanlar yüzünü göstererek her konuda fikirlerini söyleyebiliyor. Koalisyon olmamalı da konuşuluyor, Galatasaray Fenerbahçe maçı da konuşuluyor.
İzzet: En ilginç sevişme yerleri de konuşuluyor aslında, herkes bu konunun altında düşüncesini rahatça söyleyebiliyor.
Her şey konuşuluyor demişken sorayım. Moderasyon nasıl oluyor, kırmızı çizgileriniz nerede?
Sercan: Küfür etmek tamamen yasak değil. Bir kişiye veya kuruma hakaret içeren, pornografik ve şiddet içeren videolar siliniyor.
İzzet: 8 maddelik komik kural listemiz var. Geyiğin dozunu bil, ergenlik çağındaysan video çekerken 2 defa düşün gibi maddelerimiz var.
Nasıl çıktı fikir ortaya? Bir gün garajda mı oturuyordunuz?
İzzet: Balkon abi, Türk usülü. Bizim evin balkonunda oturuyorduk Sercan’la. Çay içiyoruz. Geyikliyoruz. Her genç gibi salatacı açalım, sosçu açalım diye konuşuyoruz. Sonra app yapalım dedik. (Önce bana yapmadıkları ilk app fikrini söylediler, bu da tutar dediler, buraya yazmıyorum çünkü o benim olacak) Aklımıza ekşisözlük geldi, video ile birleştirelim diye düşündük. Ekşisözlüğü herkes çok seviyor, video da dönemin patlayan yıldızı. Sercan çizmeye başladı, sosyal medya özelliklerini ekledik. Bir buçuk ay fikrin üzerinde çalıştık. Sonra da yazılımcı bulduk. O bambaşka bir hikaye zaten.
Sonra büyüme ihtiyacı...
İzzet: Sonraki adımda yazılımcı bulmamız gerekti. Bizim okuldan Kaan diye bir arkadaşımızı bulduk, şimdi ortağımız. 4 en yüksek not ortalaması ama Kaan not ortalaması 4.10 olan bir adam. Bir tane de 30 yaşında bir yazılımcı abiyi projeye ortak ettik. Övünç. Onlardan önce çok yazılımcıya gittik ret yedik. Hatta bir tanesi geçen burada bizi gördü, “Pişmanım, çok kötüyüm” falan dedi.
Kabul etmezken ne demişti?
İzzet: Oğlum sizin bana anlattığınız bu değildi dedi. Kafama s.çayım tarzı şeyler söyledi.
Dinlememiş sizi.
İzzet: Şu oluyor projeyi anlatırken. Karşındaki insan seni çürütmek üzere orada oturuyor çoğu zaman.
Sercan: Oğlum bu fikir tutar mı? Vine var lan zaten. Instagram video çekiyor zaten. Youtube’dan farkın ne diyen oldu ya.
İzzet: Şunu gördük. Türkiye’de girişimciler ilk baştaki eleştirilere kulak asmazlarsa başarılı olabilirler.
Peki nasıl büyüdü Scorp?
İzzet: Üniversitelerde. Fikrimizi farklı farklı insanlara anlatıp okullarda marka elçiliği kafasında bizle beraber bu işe inanacak ekipler oluşturmaya başladık.
Sercan: Çok zorlu günlerdi.
İzzet: İzmir, Ankara ve İstanbul’daki bütün okulları gezdik. Haftada 30’dan fazla toplantı yapıyorduk. Fikrimizi anlatıp işe inanan ekipler yarattık.
Daha app yokken ortada?
İzzet: App yok.Sadece web sitesindeki bir resimle fikri anlatıyorduk.Beta grubun parçası olup app’i yaymalarıydı istediğimiz.
Peki nasıl motive ettiniz bu insanları?
İzzet: Bizimle çalışan herkes inşallah büyüyecek olan bu işin bir parçası olacak, CV’nizde güzel gözükecek dedik. Ve o isimlerden birçok insan şu an Scorp’ta çalışıyor. Ayrıca aslında burası eğlenceli bir kulüp, her üniversiteden arkadaş edinebiliyorsunuz.
Ortam var burada dediniz.
İzzet: Aynen.
Hangi ara ders?
İzzet: Sabah erken derslere giriyor, öğleden sonra da okullara gidiyorduk. 4 ay okul okul dolaştık.
Ve app çıktı, sonra?
İzzet: App Store’a çıktığımız ilk gün çok komik.İlk gün trend search’e çıktık. Ve Sercan ile birlikte ağladık. Şu an bizim için rutin bir durum trend search.
Peki bu süreçte krizler yaşanmadı mı hiç?
İzzet: Yaşanmaz mı? Yazılımcımız bizi terk ediyordu. Gitmemesi için yalan söyledik.
Sercan: Aradık iki üç gün cevap vermedi telefona, kıllandık. Panik olduk. Evine gittik.
İzzet: Maddi sıkıntı çekiyordu, memleketine gitmeye karar vermişti. Biz ‘Yatırım aldık artık sana maaş verebileceğiz’ dedik. Yalan. Sercan ailesinden para istedi, ben bankadan kredi çektim. Bunu çözemeseydik bugün Scorp olmayacaktı.
Sercan: Bir de ev hikayemiz var. 4 ortak da bu evde yaşıyorduk. Sadece biz İzzetle bazen ailemizin evine gidiyorduk. Yazılımcılar orada kodluyorlardı. Evin sıkıntısı şu. Ev çatı katında. Giriş kapısının kilidi yok ama kapıda iki tane köpek var. Yazılımcılardan bir tanesini köpeklerden biri ısırdı. Kapı kapanmadığı gibi balkon da kapanmıyordu. Sevgiden değil ama donmamak için birbirimize sarılmışlığımız var.
İzzet: Bakkaldan kek alıyorduk genel besinimiz de oydu.
Kapısız evde kek yiyerek yazdınız bu app’i diyelim mi?
Sercan: Güzel başlık.
Varlıklı ailelerin çocuklarısınız, şimdi ailelerden daha varlıklı hale mi geldiniz?
Aynı anda: Yok daha, ama inşallah.
Ailelerin ne rolü oldu?
İzzet: App çıktı, gazeteye çıktık ama yine etki etmiyor, Aman bu ne ya diyor babam hala. CNNTürk’e çıkınca ailede “Galiba bir şeyler oluyor” diyerek tebrikler gelmeye başladı.
Sercan: Şu da var. “Para istersen verelim ama dersine çalış be oğlum, boş boş işlerle uğraşma”. Anneannede hala var bu.
İzzet: Benim aile de girişimci. Destek yok ama engellemede de yok.
Hiçbir şey yapmama lüksünüzün olduğu yaşlar. Sizi ne ateşledi?
Sercan: Birbirimizi gazladık. İçten yanmalıydık. İlk tanışmamız derste atışarak oldu, sonra baktık aynı kafadayız. “Bir şeyler ortaya çıkarmamız lazım” diye konuştuk ilk tanıştığımızda bile. İkimiz de başarıdan güdülenen insanlarız.
Peki rakamlar nereye geldi?
İzzet: Uygulama indirmede 850 bine yaklaştık. Günlük 110 bin aktif kullanıcı var. Aylık 500 bin aktife geldik. Facebook’ta 900 bin takipçiye ulaştık. Şimdi ikinci tur yatırıma giriyoruz. İlk aldığımız yatırım 250 bin dolardı, şirket değerlemesi 2.5 milyon dolar oldu. Şimdi yatırım miktarını söylemeyelim ama 10 milyon dolar değerleme üzerinden bir yatırım almayı planlıyoruz.
Bir sonraki adım ne olacak?
İzzet: Amerika’da bu okullarda kurduğumuz sistemi kurup Amerika’yı da fethetmeye çalışmak istiyoruz. Yatırımı daha çok yurtdışı için kullanacağız. İkimiz de farklı okullara girip sil baştan aynı hikayeyi yapmayı planlıyoruz.
Sercan: Plazalarda kurumsal takılarak bunu gerçekleştiremeyiz. En ideali oradaki bir okula değişim programı veya transferle gidip sahada yeni bir topluluk inşa etmek.