Sakatlandığını anlayınca yarışı bıraktı, kendini kolladı

Bu yılın ocak ayı... Türkiye Jokey Kulübü içindeki Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’nde eğitim gören jokey adaylarının yanındayım. Onlar, yaşları 13-17 arasında değişen çocuklar... İki yıllık yatılı eğitimleri için ailelerinden ayrı düşen aprantilerden ailesini özlediğinde atlarla dertleşiyor, atın ahırını temizlerken bile iyi hissettiğini anlatıyordu. 150 yarış kazanıp jokey olabilmek için çalışıp didinirlerken, o yarışları kazanıp jokey olanların en büyük hayali ise Gazi Koşusu’nu birinci bitirmek...

Gazi, sadece Türk atçılığının en önemli koşusu değil, aynı zamanda ilk defa yapıldığı 1927 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen tek spor organizasyonu. Her şey, Atatürk’ün at sahipliğini özendirmek, yarış ve yetiştiriciliğin önemini vurgulamak için yurtdışından getirilen safkan İngiliz atlarından Aigrette’ı satın alarak kendi adına koşturmasıyla başlamış, sonra da her yıl haziran ayının son pazar günü gerçekleştirilen bir geleneğe dönüşmüş.

Graystorm’la Gazi’yi kazanan Ahmet Çelik: “Gazi Koşusu’na şimdiye dek yedi kez katıldım. Ne mutlu bana ki 2015’te Renk’le, 2016’da da Graystorm’la kazandım. Gazi Kupası’nı iki yıl üst üste kazanmak çok farklı bir mutluluk yaşamamı sağladı. Ben heyecanımın performansımın önüne geçmemesi için o günü normal bir yarış günü gibi düşünmeye gayret ediyorum.  Gazi Koşusu’nu kazanmak çok büyük bir mutluluk ve onur... Tüm meslektaşlarımın aynı duyguyu yaşamasını temenni ediyorum.”

Geçen yıl jokeyi Ahmet Çelik ile birinci olan Graystorm hâlâ akıllarda...

Graystorm duman renginde, dünyalar güzeli bir at. İlk dikkat çekişi, 2015’te yarıştığı Uluslararası Trakya Koşusu’nda. Çaldıran ve Sakarya koşularında birincilikler elde etti, sonrasında yarıştığı Erkek Tay Deneme Koşusu ve Gazi Koşusu’nda da... Sırada Dubai Dünya Şampiyonası’nı kazanmak vardı ama Graystorm yarış sırasında sakatlandı.

Bebekliğinden beri antrenörlüğünü yapan Barış Vatansever, onu çok sağduyulu olarak tanımlıyor: “Çoğu at yarışta sakatlansa da geçilmeyi hazmedemez, hırs yapar ve yarışı bırakmaz. Graystorm da bu şekilde yarışa devam edebilirdi ama sakatlandığını anladığı an yarışı bıraktı ,yani kendini kolladı. Durmasaydı, sakatlığı çok daha ağır olurdu, muhtemelen de uyutulurdu.”

Bir başka özelliği daha var, lider ruhlu olması. Hatta o kadar ki serbest bırakıldıklarında diğerlerini toparlıyor, peşine takıyor ve onları koşturuyor. Rahat ve özgüvenli; kafasını antrenörünün başına koymadan antrenmanlara hayatta başlamıyor! Ne zaman ki o an antrenörünün onu yeterince sevdiğine ikna oldu, tamam, çalışmaya başlayabilirler!

Graystorm’un sahibi Ahmet Güzelocak’a göre o, çok iyi huylu, sinir sistemi çok kuvvetli bir at; tam bir profesyonel sporcu. “Barış Vatansever ile Graystorm arasındaki bağlılık çok farklı bir boyutta. İlişkilerinin bu denli gelişmiş olması doğru kararlar alınmasını da beraberinde getiriyor” diyor Güzelocak.

Koşmayı seven ama kendini yorgun hissederse antrenörüne “Bana dokunma” mesajı veren bir attan söz ediyoruz. Antrenörünün dediği gibi: “Bazen at yorgun düşer ama sen fark edemeyebilirsin. Graystorm’un, eğer kendini yorgun hissediyorsa dinlenene kadar atlayışla işi olmuyor.”

Graystorm, Dubai’de sakatlandı demişti. Neyse ki ameliyatı iyi geçti, idmanlara bile başladı. Vatansever, “Muhtelemen salı günü dönecek” dediği Graystorm’un müjdesini verirken de öyle mutlu ki titreyen sesi hep aklımda kalacak...