Güncelleme Tarihi:
Niyazi Metin, antrenör: “Brezilya, Çin ve Kolombiya’nın olduğu güçlü gruba düştük. Asıl amacımız, 2015’te Avrupa Şampiyonası. Burada heyecanlılar, tecrübe edinirler. Ben belli bir süre televizyonda normal maçları izleyemem. Çok hızlı koşuyorlar. Çarpışacaklar zannediyorum. Korkuyorum. Bizim görme engellilerin birinci amacı engelli arkadaşlarımızın rehabilitasyonu sosyalleşmesi. Sonra futbol.”
Serkan Gümüş, antrenör: “20 günlük başlamıştım. Bu işin içine girince kolay kolay çıkamıyorsunuz. 5.5 yıl oldu mutluyuz. Devam edeceği aşikâr.”
BU ÇOCUKLAR BENİ KEL YAPTI AMA SEVİYORUM
Hasan Yıldırım, antrenör: “İlk gördüğüm görme engelli, eşimin babasıydı. 2004’te evlendim, evlendiğimde çok gür saçlarım vardı. Bu çocuklar beni kel yaptı ama seviyorum. Bu saçların tamamı da gitse bu çocukları seviyorum. Berberim, görme engelliyi bilmez. ‘Hasan abi resmini gazetede gördüm yanında körler vardı’ dedi. Şimdi ona önce ‘görme engelli’ demeyi öğrettim. Maçlar TRT’den yayımlanıyor. Onu öğrettim. Şimdi maçları izleyip beni arıyor. Oyuncularla tanışmak istiyor.”
Celal Çoban, (21), futbolcu: “Ben 40 günlükken evimize yıldırım düştü. Öldüğümü zannetmişler, sonrasında yaşadığım anlaşılmış. Ankara’dayım yurtta kalıyorum ailem Amasya’da. İnsan sevdiği bir şeyi yaparken kendini o kadar özgür hisseder ki ‘Benden daha iyisi yoktur’ der. Bir sakatlık geçirdim, arkadaşımızla çarpıştık. Ağladım bayağı. Nedeni sakatlık değil, antrenmanlara çıkamayacağım, Dünya Kupası’na gidip Türkiye’yi temsil edemeyeceğim diye üzüldüm. Çok şükür sıkıntı olmadı. Almanya’ya Berlin’e gittiğimizde engellilerle ilgili çalışmalar çok etkilemişti beni. Türk oyuncumuz var Alman Milli Takımı’nda oynayan. ‘Engellilere yönelik haksız bir karar alındığında birkaç kişi ona tepki koymaz. Hep beraber toplanır ona göre tepki koyarız. Devlet de politikasını değiştirir’ diye anlatmıştı. O anlattıklarından çok etkilenmiştim.”
OLSUN BİZ DE ÇARPIŞIYORUZ
Ramazan Aydeniz, (19), futbolcu: “Eskiden çıngıraklı top yoktu elimizde, topu torbanın içine koyar sesi duyar öyle oynardık. Sahada daha rahatım. Özgürce koşuyorum. 2012’de Londra’daki Paralimpik Oyunları’nı dinledim, ‘Ben de oynayacağım’ dedim. Babam önce çarpışmalarda risk gördü ve ‘Hayır’ dedi. Sonra ‘Olsun biz de çarpışıyoruz’ dedim. İşi hallettim. Basketbolu çok seviyorum. Fenerbahçeliyim. Bu sene kötü başladık ama başımızda Zeljko Obradoviç var. O bir şekilde halleder.”
Ali Aktaş, 27, kaleci, (Bu sporda kaleciler görme engelli değil): “Başlarda arkadaşlarım su almaya gidecekken ‘Sen otur getiririm’ diyordum. Bir gün biri bana, ‘Sen yokken biz bunları yapıyoruz zaten, bu aşamaları geçtik. Bize acıma’ dedi. Bıraktım.”
Bahattin Örhan, 27, kaleci: “Görme engellilere kalecilik yapmak daha zor. Hem hem topu hem rakibi hem kendi oyuncunu yönlendirme var.”
Burak Sevilengül, Milli Takım sponsoru Turkcell’in Genel Müdürü: “Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi için toplumun her kesiminin fırsat eşitliğine sahip olmasını önemsiyoruz. Bu vizyon doğrultusunda; sporcularımızın yanında olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”