Sadece platonik aşıkların anlayacağı 5 durum
Güncelleme Tarihi:
Platonik aşk belki de aşkın en saf hallerinden biridir. Çünkü kavuşamadığında aşk olur kuralının dibine kadar yaşanması söz konusudur. Bir platonik aşık, aşkı da aşkını da ayrı sever. Sevgisinin karşılığını almadan sevmek her yiğidin de harcı değildir.
Onu görmek umuduyla yanarsın
Platonik aşkın aşkını doya doya yaşadığı tek anı onu görebildiği zamanlardır. Bu nedenle her anı her dakikası onunla karşılaşma heyecanıyla geçer. Onun takıldığı yerler, onun köşeden çıkma ihtimali, onun bir masada oturuyor olması durumu hayatın anlamını oluşturan zamanlardır. Platoniği hayatta tutan umuttur.
Hiç bir zaman kavuşamamanın acısını seversin
Platonik aşk dünyanın en zor aşkıdır ama içten içe de garip bir haz verir insana. Zamanla o acıya o kadar alışırsın ki adeta bağımlısı olursun. Onu düşünerek kilometrelerce yol yürümek, şarkılar dinlemek, mutlu sevgililere bakıp iç geçirmek adeta hayatının vazgeçilmez parçaları haline gelir. İçte içe kavuşamadığın için de mutlusundur.
Geceleri onunla ilgili sayısız hayal kurarsın
Platonik aşıkların ayinleri geceleri kafalarını yastığa koyduklarında başlar. Çünkü hayal dünyanda aşık olduğun kişiyle tekrar tekrar tanışma provaları yapar, büyük aşkınızın nasıl ilerleyeceğini an an işlersin. O aşkta mutsuz son yoktur, kavgalı gün olmaz ve sevgi her zaman galip gelir. Aradığınız tüm özelliklerin tek bir kişide buluşmuş olmasının ne kadar da büyük bir şans olduğunu düşünürsün manyakça.
Bu durumu kimseye anlatamazsın
Platonik aşığın en büyük derdi bu durumu kimseye anlatamamaktır. Çünkü eğer birine söylerse ve aşık olduğu kişinin kulağına giderse dünyanın bütün gizemi kaybolur. Artık onu izlemek, uzaktan sevmek adeta yasaktır. Bu büyük riski göze alamayacağından her platonik aşkını kalbinin en derin yerine gomer ve dışarı çıkarabilmesi pek mümkün değildir.
Yıllar geçse de unutmazsın
Ee, kalbinin o kadar derinine gömdüğün bir aşkı da unutmak kolay değildir. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin platonik aşklar unutulmaz. Yaşanamadığı için her zaman kalbin bir yerindedir. Tabii aynı zamanda o kadar güzel hayalle doldurulmuş beyin için de tatlı bir anı olarak her daim bir köşede kalır.