Güncelleme Tarihi:
Wabi-Sabi
Japonca’da kullanılan wabi-sabi bizdeki kader kısmet gibi bir şey ama tam da karşılığı bulunmuyor. Bu kelime her şeyin içinde bir güzellik olduğunu, yaşam ve ölümün doğallını, hata yapma payının bir döngü olduğunu ve bu döngünün güzel bir şey olduğunu anlatan sıfat bir kelime. Bir yandan bir bakış açısı olarak da nitelendirilebiliyor.
Saudade
Portekizce’de ‘Artık olmayan, kaybolan veya giden birine/bir şeye duyulan sürekli özlem’ anlamına gelen suadade kelimesi bu anlamıyla içimizi delip geçerken, bizim dilimizde bunun tam karşılığı bir kelime bulunmuyor. Dilimize almak isteyebileceğimiz nadir güzel kelimelerden kendisi.
Sobremesa
İspanyollar çok sıcak kanlı ve sohbetli insanlardır. Bu nedenle dillerinde sohbetle ilgili bol kelime olmasına şaşmamak gerekir. İspanyolca bir kelime olan sobremesa da ogle ya da akşam yemeğinden sonra insanların yaptığı kısa sohbetler için kullanılan bir kelime.
Culaccino
Efendim kelimeler tek başlarına bir tabloya dönüşebilirler mi? Pekala İtalyanca’daki bu kelime tek başına bir tablo ya da fotoğraf karesine dönüşüyor. Çünkü kendisi bir bardak suyun masada bıraktığı lekeyi anlatan bir kelime. Bunu neden tek bir kelimede anlatmak istemişler, bilemiyoruz.
Toska
Vladimir Nabokov’un İngilizce’de hiç bir kelimeyle ifade edilemeyeceğini söylediği bu kelime, ortada bir sebep yokken hissedilen çok derin keder anlamına geliyor. Tek başına dünyaları anlatan kelimeleri seviyoruz.
Gökotta
İsveçlilerin aşırı huzur veren bir kelimesi var kelime haznelerinde: Gökotta. Kuşların sesini dinlemek için sabah erkenden kalkmak anlamına geliyor. Gerçekten tek başına şiir gibi bir kelime.