Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde aralık ayında gösterime giren, Amerika'da ise geçtiğimiz hafta izleyiciyle buluşan 'The Water Diviner' (Son Umut) filminin heyecanını yaşayan Russell Crowe, CBS'e konuştu. Çanakkale Savaşı'nı konu alan filmden bahseden Oscar'lı aktörün açıklamaları şöyle:
"Aktörlükten yönetmenliğe geçiş yapmak zor değildi. Bu, benim konuştuğum bir dil. 1970'lerden beri kameranın önündeyim. 25 yıldır başrol oynuyorum. İşe hakimim."
"Bir yönetmen için detaylara önem vermek çok kritik bir konu. 'Son Umut'u çekerken dikkatli olmasaydım, binaların tepesindeki yüzlerce antenle uğraşmak durumunda kalacaktım. Bu da, 1915'in İstanbul'una hiç uygun olmayan bir görüntü olacaktı."
'DENGEMİ BULUYORUM'
"Yönetmenliği, oyunculuktan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Eğer bir filmi hem yönetir, hem de oynarsam yapımcı daha çok bütçe veriyor. Ben oynamayacaksam bütçe azalıyor. Fakat ileride rol almadığım bir film yönetmek istiyorum."
"Çiftlikteki hayatımda, bir marka olan Russell Crowe değilim. Buranın bir parçası oluyorum. Güneşle uyanıyorum, hayvanlarla ilgileniyorum, çitleri onarıyorum. Burada ihtiyacım olan dengeyi buluyorum."