Hande Soral: Önyargılı değilim, herkese bir şans veririm

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2017 14:41

Onun kaderi, tesadüfen konuk olduğu bir televizyon programıyla değişti. Bir anda kendini ekranda buldu, sonrası geldi... Hande Soral artık dizilerin aranan isimlerinden biri. Kanal D’de başlayacak yeni dizisi ‘Evlat Kokusu’ için bir araya geldik. Siyasetten nişanlısına her şeyi konuştuk.

Haberin Devamı

Ekranda genç kız rollerinden anne karakterine terfi ettiniz. Bu, yaşlanmış hissettiriyor mu?

- Kesinlikle hayır. Tabii zaman ilerliyor, ‘Küçük Kadınlar’ dizisinde birlikte çalıştığım asistanlar şimdiki dizide ikinci yönetmen... Sanırım önemli olan; zamanı lehine kullanabilmek.

Yaş almak, kırışıklıklar korkutmuyor mu?

- Hayır. 30 yaşıma iki hafta önce girdim ama hissettiğim yaş; 22. Zaten ben kırışana kadar da her şeyin ilacı çıkar (gülüyor).

10 yılda bu sektörden ne öğrendiniz?

- Her şeyin altından kalkabilmek için sağlam bir ruhsal yapıya sahip olmak zorunda olduğumu... Yarın bu işte sokağa çıkamayacak kadar ünlü olabilir ya da herhangi bir gazete haberiyle yine sokağa çıkamayacak kadar kötü duruma düşebilirsin. Her şey pamuk ipliğine bağlı.

Hande Soral: Önyargılı değilim, herkese bir şans veririm

Haberin Devamı

Sistem, kadınlar için daha mı zor?

- Türkiye’de böyle maalesef...

Nasıl başa çıkıyorsunuz bununla?

- Zamanla... Düşündükçe kendimi ikna edebiliyorum. Şu sıralar her şey daha da zor. Sokağa çıkarken sürekli kendini korumak zorundasın. Sadece oyuncu olduğumuz için değil, kadın olduğumuz için bu böyle. Çocukluğumuzdan beri de bu böyle.

UMUT OLMADAN YAŞAYAMAYIZ, UMUDUM VAR

Bu dönemde oyunculuk yapmak nasıl bir şey?

- İzleyici belki sinemaya gitmekten vazgeçiyor, belki tiyatroya gitmiyor ama her halükârda televizyonunu açıyor. Onun için bir şeyler üretmek iyi hissettiriyor.

Son konuşmamızda “O kadar güzel fark ettik ki aslında siyasetin ne olduğunu” demiştiniz. Farkındalık sonrası geldiğimiz noktayı nasıl yorumluyorsunuz?

- Aslında fark etmemişim. Belki 50, hatta 100 sene sonra fark edeceğiz. Siyaseti tarih kitaplarından okumak gerek... İçinde bulunduğumuz zamanda bizim bilmediğimiz dünya kadar şey yaşanıyor, bunların hiçbiri de bizim çözebileceğimiz şeyler değil. Biz sadece yaşıyoruz.

 

Son dönemde neler canınızı acıtıyor?

- Çok uzun zamandır gündemimde terörden başka bir şey yok. Mesela bir süre sokağa çıkmakla ilgili çok sorun yaşadım. Galata’da oturuyorum, kalabalık yerlerin hepsine yakın. İşe gidiyorum, geliyorum. Beşiktaş’taki saldırı, Reina, Taksim derken metroya binemez oldum. AVM’lere zaten gidemiyorum. Bu konuyla ilgili çok sağlıklı da değildim... Ama umut olmadan yaşayamayız, umudum var.

Haberin Devamı

‘Evlat Kokusu’nda bir anneyi canlandırıyorsunuz, çocuk istismarı haberleri ne hissettiriyor?

- Anne olmasam da tahammül edemiyorum. Bu tür haberleri okumamaya çalışıyorum. Çok canım yanıyor, bunun bir açıklaması, bir tarifi yok.

ANNEM BARBİE’LERİ YERİNE BENİMLE OYNARDI

Kızım Olmadan Asla’dan ‘Aliye’ye; yerlisi-yabancısı sayısız çocuğundan koparılmış anne hikâyesi izledik. Sizinkinin farkı ne olacak?

- Canlandırdığım Zeyno alışık olmadığımız bir kadın karakter. Amsterdam’da doğup büyümüş, gurbetçi bir Türk kızı. Pedagoji okumuş ve hastanede hemşirelik yapıyor, çocuk hemşiresi... Bir adama âşık oluyor, hamile kalıyor. Sonra bir sebepten hapse girmek zorunda kalıyor ve çocuğunu doğuruyor. Ardından Hollanda’dan İstanbul’a uzanan, evladının peşine düşmüş bir annenin sevgi, nefret, fedakârlık, acı ve aşk öyküsünü izleyeceğiz.

Haberin Devamı

Anne değilsiniz, o duyguyu vermek için nasıl hazırlandınız?

- Bu benim oyunculuk sınavım diye düşündüm ve çok iyi gözlem yaptım. Anne olamasa da her kadının içinde o duygu var zaten. Yönetmenimiz Erol Özlevi ve oyuncu koçu Çetin Sarıkartal’la çalıştık. Kendi annemle aramdaki ilişkiden yola çıktım aslında.

Nasıldır annenizle ilişkiniz?

- Annem 18 yaşında evlendi, bir sene sonra ben doğdum. Beraber büyüdük. Annem Barbie’leri yerine benimle oynadı.

Bu sezon Cansu Dere de anneyi canlandırıyor. Kıyaslanmaya hazır mısınız?

- Rekabet korkutmuyor beni. İki dizinin konusu farklı, hikâyesi bambaşka, acıları da çok başka yerlerden anlatıyor.

Neden evlat hikâyelerini seviyoruz?

Haberin Devamı

- Çünkü evlat, bizim yumuşak karnımız. Herkesin bir annesi var ve çoğu kadının da evladı...

BÜYÜK BÜYÜK LAFLARI SEVMEM...

Arkadaşlarınız sizi ‘yedi kralla barışık’ diye tanımlıyor. Öyle misiniz?

- Sadece önyargılı değilim. Herkese bir şans veririm.

Sakin ve magazin gündeminden uzak bir isimsiniz. Biraz sıkıcı mısınız?

- Oradan bakınca öyle duruyor olabilir. Sakin, huzurlu ve dingin hayatı severim ama bir yandan da eğlenceliyim. Başka türlüsünü zaten bünyem kaldıramaz. Koşturmacayı, sansasyonu, gece hayatını ya da büyük büyük lafları sevmem.

Sizinle ilgili ne duysak şaşırırız?

- Bensu’ya sorsan “Hande delidir’’ der. Bana normal gelen şeyleri çılgınlıkmış gibi anlatamıyorum. Bu yüzden sıkıcı oluyorum galiba...

Haberin Devamı

İSMAİL’İN BABA OLACAK BİR ADAM OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM

Kız kardeşiniz Bensu Soral da ekranın aranan oyuncularından. Bu aranızda rekabet yaratıyor mu?

- Hayır, tam aksine birbirimizden besleniyoruz. “Hande şu sahneyi izlesene, nasıl olmuş” diye fikrimi alıyor, ben ona dizinin ilk teaser’larını, gönderip fikrini alıyorum.

Bensu’nun oyunculuğa başlamasında sizin etkiniz ne?

- Benim değil, çevremin etkisi var. Yapımcıların, yönetmenlerin, menajerimin onu görüp teklif getirmesiyle girdi sektöre. En başında “Bak setlere gelip çalışma şartları ve saatlerini görüyorsun. Eğer oyunculuk yapmak istiyorsan tek başına karar vermek zorundasın” derdim. Başlamak kendi kararıydı.

Kardeşiniz, nişanlınız, siz... Hepiniz oyuncusunuz. Sürekli iş mi konuşursunuz?

- Yok, hiç öyle sıkıcı bir aile değiliz. Tabu, PlayStation oynuyoruz. İşle ilgili sohbetlerimiz en fazla yarım saat sürer.

Nişanlınız İsmail Demirci ile bir seneyi aşkındır birliktesiniz. Geçen günlerde nişanlandınız... Sizinki set aşkı mıydı?

- Hayır, arkadaş ortamında Bodrum tatilinde tanıştık.

Neyine çarpıldınız?

- Yetenek beni heyecanlandırıyor, onun da yeteneğinden etkilendim. Ayrıca tanıştığım zaman ne kadar merhametli bir insan olduğunu, ne kadar birbirimize benzediğimizi anladım. Sanırım en çok insani tarafına âşık oldum. Baba olacak bir adam olduğunu düşündüm.

Nasıl evlenme teklifi aldınız?

- Birinci senemizin yemeğinde, Galata Kulesi’nin altında yemekten sonra “Beni seviyor musun” diye sordu. “Evet, çok” dedim. Yüzüğü çıkarıp “Karım olur musun” dedi. Normalde böyle sahneleri dizilerde oynadığımızda hep karakterimizin gözünden yaşlar dökülür... Ben kahkahalarla gülmeye başladım. Anladım ki yıllarca o sahneleri yanlış oynamışız (gülüyor).

Kıskanıp seti basan oyunculardan mısınız?

- İsmail’in üzerinde öyle bir hakkım olduğuna inanmıyorum, onun da benim üstümde öyle bir hakkı yok.

TOLGA ÇEVİK’İN TESADÜFEN BENİ SAHNEYE ALMASI ŞANSIM OLDU

Hayatınız bir günde değişti. Seyirci olarak gittiğiniz ‘Komedi Dükkanı’nda sahneye davet edildiniz ve oyunculuk maceranız başladı. Oyunculuk piyangodan çıkan bir meslek mi oldu?

- Hikâyemi en baştan anlatayım; Bursalıyım. Babam mobilyacı, annem ev hanımı. Bensu ve ikizi Bedirhan’la üç kardeşiz. Bedirhan da oyuncu... Ben de kendimi bildim bileli oyunculuk yapmaya çalışıyordum. Diksiyon derslerinden oyunculuk derslerine kendimi hep hazırladım. Buna karşılık öğretmenlerim hep “Elinde başka bir mesleğin daha olsun” derlerdi. Oyunculuğa faydası olur diye düşünerek İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne girdim ve mezun oldum. BKM Mutfak yeni kuruluyordu, O yıllarda Necati Bey ile görüştüm. Ama Tolga Çevik’in tesadüfen beni sahneye alması, doğru zamanda, doğru yerde olmak şansım oldu.

Şimdi oyunculuk yolculuğunuzun neresindesiniz?

- Hep birbirinden farklı karakterleri canlandırdım. Bu, oyuncu olarak beni tatmin ediyor. Ama bu mesleğin bitmeyen bir süreç olduğunu düşünüyorum.

Diğer oyunculardan nasıl farklılaşıyorsunuz?

- 18 yaşında bir kızı da, 30 yaşında bir anneyi de oynayabiliyorum. Belki budur farkım. Bu sektörde sürekliliğini koruyabilmen önemli. 50 yaşıma geldiğimde de oyunculuk yapmak istiyorum.

Hande Soral: Önyargılı değilim, herkese bir şans veririm

İkinci sinema filminiz ‘Biz Size Döneriz’, 3 Mart’ta vizyonda. Filmin hikâyesi iş başvurularında duyduğumuz klişelerden mi geliyor?

- Aynen. Bir anlatıcı üzerinden Eskişehir’de üniversite okurken tanışmış altı gencin iş bulma çabalarının hikâyesini izleyeceksiniz. Her gittikleri kapı yüzlerine “Biz size döneriz” diyerek kapanıyor. Sonra da macera bambaşka bir yere gidiyor. Komedi ve bir yanıyla avangard bir film.

Dram mı komedi mi oynamak daha zevkli?

- Komik tarafta olmayı her zaman tercih ederim ama gözyaşımdan para kazanıyorum Hakancığım, yapacak bir şey yok. İnsanlar gözyaşı izlemeyi seviyor. Milletçe ağlamayı ve ağlatmayı seviyoruz.

Hande Soral: Önyargılı değilim, herkese bir şans veririm
Başrollerinde Hande Soral ve Barış Kılıç’ın oynadığı, yapımcılığını Endemol Shine Türkiye’nin yaptığı ‘Evlat Kokusu’ çok yakında Kanal D’de...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!