Güncelleme Tarihi:
◊ Öncelikle evliliğiniz ve yeni şarkınız hayırlı olsun. Eşinizle kamera karşısına geçerek dinleyicilerinize sürpriz yaptınız.
- Onur Akın: Kesinlikle hayatımın en romantik klibi oldu. Çünkü klipte hiçbir şey rol değil, birbirimize hissettiğimiz gerçek duygularımızla çektik. Umarım bu doğallık ve samimiyetimiz izleyenlere geçmiştir.
◊ Şarkının yazım ve bestelenme süreci nasıl gelişti? Klipte eşinizle yer almaya nasıl karar verdiniz?
- Pandemi sürecinde evimizde izole bir hayat sürerken, sevgili şair dostum Serkan Uçar’dan iki güzel şiir geldi. Bu iki şiirin duygusu, Gülşah’a duyduğum sevgiye denk düşüyordu... Onu düşünerek ve hissederek besteledim ve ona ithaf ettim. Klipte de bana eşlik etmesini istedim. Kabul etmesiyle bu güzel klip ortaya çıktı.
◊ Klibinizi Marmaris’te çektiniz. Çok da önemli bir duruma dikkat çekmeye çalıştınız...
- Marmaris’in eşsiz güzelliğinde ve çok özel yerlerinde, yönetmen Mehmet Sinan Yıldırım ve ekibiyle birlikte, çekimleri 2 günde gerçekleştirdik. Gülşah’ın lirik dansları klibe damgasını vurdu. Kamera karşısındaki rahatlığı, lirik danstaki başarısı hepimizi şaşırttı ve bütün ekip hayran kaldık. Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay ve ekibinin de bize sağladığı imkânlar sayesinde, çok rahat ve keyifli bir çalışma ortamımız oldu. Marmaris’in yaşadığı doğal afetler ve orman yangınlarının yaralarını sarma anlamında bir nebze de olsa katkımız olsun istedik. Marmaris ve diğer beldelerimizin güzellikleri saymakla bitmez. Bunu bir kez daha bir aşk hikâyesiyle göstermek istedik.
ÇEKİMLERDE AT GÜLŞAH’I KAÇIRDI
◊ Çekimlerden unutamadığınız bir anınız var mı?
- Gülşah’ın atı bir türlü kontrol edemediği anlar! Atın Gülşah’ı kaçırması ve bütün ekip atın peşinde koşmamız, en komik anılarımızdan biriydi diyebilirim. (Gülüyor)
◊ 30 yılı aşkın süredir müzik sektöründesiniz. Geçmişten bugüne müzik dünyasındaki olumlu ve olumsuz değişimler neler sizce?
- Müziğin insanlara iletilmesi aşamalarındaki teknolojik değişimlerde kısmen sıkıntılar yaşandı. Plaktan kasete, kasetten CD’ye geçiş dönemlerindeki gibi... Örneğin, korsan kasetçilik de zamanında büyük bir sorundu ve kazanç anlamında sektörü olumsuz etkilemişti ama hiçbir değişim dijitale geçiş kadar sıkıntılı olmadı... Eskiden müzik her koşulda dinleyicinin para ödeyerek ulaştığı bir sanattı. Dijital dünya ile müzik bedava ve kolay ulaşılır hale geldi. 1950’li yıllarda çıkmış bir fikri ve sınai haklar kanunuyla bugünün dijital dünyasını yönetemiyoruz maalesef. Böylece sektör ciddi bir kazanç kaybına uğruyor. Müzik sektöründe kimse emeğinin karşılığını alamıyor. Bu nedenle beste üretimi ve müzik kalitesinde düşüşler yaşandı, yaşanıyor... Ama her zaman olduğu gibi müzik sektöründe iyiler ve kötüler olacaktır. İyiler kalacak, kötüler zamanla elenecektir. Müzik ve sanat her zaman iyiye ve güzele doğru gitme çabasını sürdürecektir.
SENFONİK KONSER HAYALİM
◊ İçinizde kalan, henüz yapamadığınız bir şey var mı?
- Mutlaka yapmak istediğim fakat yapamadığım şeyler var ve hep olacaktır. İnsan hayatı ve koşullar her istediğinizi yapmaya olanak sağlamayabiliyor. Örneğin, Berlin Senfoni Orkestrası ile benim şarkılarımın senfonik olarak yorumlandığı bir konser yapmayı çok isterdim. Bunlar hep hayal, fakat insan hayalleriyle yaşar. Bu topraklardan aldığım bütün kültürel ve müzikal değerleri, kendimce yerine koyma çabası benimki ve bu hep sürecek.
◊ Yıllarca Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) yönetiminde müzisyenlerin telif hakları için çalışmalar yürüttünüz. Müzik sektöründe nelerin değişmesi gerekiyor sizce?
- MÜYORBİR yorumcuların değişik mecralarda telif hakkını takip eden ve 2 bin 500’e yakın üyesine 3 ayda bir telif hakkı dağıtan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mali ve idari denetiminde bir kurumdur. Türkiye’de telif hakları örgütleri ve mücadelesi, gelişmiş Avrupa ülkelerine göre çok yeni ve yetersiz. Öncelikle 5846 sayılı telif hakları yasamızın, günün koşullarına uygun olarak yenilenmesi ve telif toplanan alanların ve gelirlerin çoğalması lazım. Bu da devletin sahip çıkmasıyla olacaktır.
MÜTEVAZI BİR HAYATIM VAR
◊ Sizi sadece müziğinizle duyuyor, biliyoruz. Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
- Gazetecilik eğitimi almama, magazinin insan hayatının renkli yanını yansıtması anlamında, yerini ve önemini bilmeme rağmen, sadece işimle magazinde yer almayı tercih ettim. Özel hayatımı paylaşmadım. Sanat hayatımın dışında ailem ve dostlarımla birlikte, hayatın tam içinde gayet sıradan, mütevazı bir hayatım var. Gezmeyi, yeni insanlar ve kültürler keşfetmeyi, kitap okumayı ve yazın da yüzmeyi çok severim.
TARİFSİZ BİR MUTLULUK
Gülşah Singar Akın, eşi Onur Akın’ın klibinde yer almanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi: “Benim için tarifsiz bir mutluluk ve şahane bir deneyim oldu. Daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı, hatta aklımdan bile geçmemişti! Benim için bestelenmiş bir şarkı ve eşimle birlikte kamera karşısına geçerek klip çekmek müthiş bir anı oldu.”