Ömür Gedik: Pandeminin başında telefonumu sabunla yıkamam komik oldu tabii

◊ Zaman zaman yaptığın bazı çıkışlarla gündeme bomba gibi düşüyorsun. “Oyunun kuralı bu” deyip gündem mi yaratmaya çalıyorsun, yoksa samimiyetinden gaf mı yapıyorsun?

- İnan oyunla kuralla, hesapla, kitapla alakası yok, içimden ne geliyorsa öyle davranıyorum. Bu oyunun bir kuralı varsa o da oyun oynamamak, samimi olmak bence.

◊ Mesela geri dönüp kendine dışarıdan baktığında... Pandemide dezenfekte edeceğim diye cep telefonunu yıkaman mı daha komik, “Et daha da pahalansın ki hayvanlar kurtulsun” açıklaman mı?

- Pandeminin başında telefonumu akan musluğun altında sabunla yıkamam komik oldu tabii. Ama diğer cümlem komik değil ki zaten. Gayet ciddi ve ciddiye alınmasını istediğim bir açıklama. Vicdanla oldurulamayan bir şeyi başka yöntemlerle oldurmaya çalışma çabam.

◊ HAÇİKO Derneği’ni kurdun. Bir sanatçı için Türkiye’de hayvansever olmak... Prim mi yapar, ayağına mı dolanır?

- İkisi de umurumda değil. Hedefim sağlam, yolumda yürüyorum. Amacım; bilinirliğimi, tanınırlığımı kullanarak ulaşabildiğim kadar çok insana hayvan haklarını anlatıp var oluşumu anlamlandırmak. Tarihin akışını sevgi, merhamet ve hayvanlar lehine biraz olsun değiştirmek...

◊ Doğru söyle: Magazin Konseyi’nde fikirlerinin uyuştuğu Onur’u (Baştürk) mu daha çok seviyorsun, en çok didiştiğin beni mi?

- Hepinizi seviyorum. Onur’un cool duruşunu seviyorum. Seninle ve zeki argümanlarınla didişmeye bayılıyorum. Orkun’un olaylara toplumun geneline uyumlu bakış açısı ve yerinde tespitleri müthiş. Üçünüzden de çok şey öğreniyorum.

AL BANO ELLERİYLE MAKARNA YAPTI

◊ Düetlerin kadını olarak en keyif aldığın işin: Al Bano’yla yaptığın “Neden Yoksun?” muydu, Halil Sezai ile yaptığın, yılın en çok dinlenen ikinci şarkısı olan “Paramparça” mıydı?

- Al Bano ile düetin kayıtlarını onun İtalya’daki stüdyosunda yapmıştık. Arada bana elleriyle yaptığı makarnalardan tattırıyordu, çok başka bir deneyimdi, unutamam. Halil Sezai ile düetim “Paramparça” ise müzik kariyerimin en önemli şarkısıdır. Yıllar geçse de konserimde en çok istek alan şarkım olmaya devam ediyor.

◊ Vejetaryensin ve vejetaryenlerin nefret ettiği bu soruyu sormadan edemeyeceğim: Hiç mi et yemiyorsun, gece karanlığında buzdolabı tırtıkladığın oluyor mu?

- Et yemiyorum ama süt ve yumurta tüketiyorum. Eti sağlık nedeniyle bırakmış olsam gece buzdolabında kaçamak yapıyor olurdum belki. Ama benimki hayvan hakları sebepli. Arkadaşlarımı yemiyorum, ne gündüz, ne gece...

ÖZEL MESELELER

O gün sadece konuğum olarak gördüm onu

◊ Ferhat Göçer’le 14 yıllık bir ilişkiniz var. İlk görüşte aşk mıydı, yavaş yavaş mı demlendiniz?
- İlk gördüğümde benim televizyon programıma, “Cinemania”ya konuk gelmişti Ferhat. İş ortamında sadece iş düşünen biriyim, o gün yalnızca konuğum olarak gördüm onu. Aylarca da görüşmedik. Sonrasında başka yerlerde denk geldikçe gelişti her şey.

◊ Aşkta alıcı kuş musun, çantada keklik mi?
- Alaycı kuşum ben. (Gülüyor) İsyankâr ve yenilikçi.

◊ Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Göz süzmek mi, göz kaçırmak mı?
- Göz kaçırmak tabii. Çok daha cool ve havalı. Göz süzenin hiç cazibesi yok gözümde.

◊ En çok hangi dekoltene güvenirsin: Sırt mı, bacak mı?
- Son klibim “Yürek Haini”nde göğüs dekoltesini ön plana çıkardık. Ama derin bir sırt dekoltesi her zaman favorim.

◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi, kayıtsızlık mı?
- Kesinlikle kayıtsızlık. Nefret ediyorsan hâlâ aşk vardır bence.

◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkının kötü bitmesi mi?
- Kimselere âşık olamamak çok kötü ya. Ne o öyle? Bitkisel hayat gibi...

◊ Hangisini tercih edersin: Tek başına ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?
- Ağlarken kimse beni görsün istemem, hep tek başıma ağlarım.

◊ Affetmek mi, unutmak mı?
- Kendine yapılanı unutmak, affetmenin en kolay yolu ve kesin çözüm. Affetmekle uğraşmak yorucu.

◊ Bir yemek olsan: Tatlı mı, tuzlu mu?
- Tatsız ya da tuzsuz dedirtmem kendime. (Gülüyor) Tuzu ayarında lezzetli bir yemek ve ardından güzel bir tatlı olurdum.

◊ Peki bir renk olsan: Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
- Ateş kırmızısı!

HAYAT BİLGİSİ

Kadında içgüdü, erkekte mantık

◊ Hangisinin aklını okuyabilmek isterdin: Sevgilinin mi, en büyük düşmanının mı?

- Sevgilimin tabii ki. Sevgilimin aklını okuyup mutlu olmak varken düşmanımınkini okuyup sinir olmaya gerek var mı?

◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?

- Gece. Gecenin geç saatleri kafamın en iyi çalıştığı zamanlar. Gündüz etrafta çok uyaran oluyor, dikkatimi toplayamıyorum.

◊ Mantık mı, içgüdü mü?

- Kadında içgüdü, erkekte mantık.

◊ Sence hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?

- Aynaya bakmayı çok seviyorum. İnsanın kendini beğenmesi, güzel bulması en büyük zenginlik. Güzel ve akıllı olmak yeter.

◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?

- Para kazanmak için çalışmak ve elde etmek saadet getirir. Havadan gelen paranın pek bir kıymeti yok.

◊ Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?

- Hatır önemli, hatır için bir şeyler yerim ama bu tavuk yemek olmasın, tavuk yemiyorum çünkü. Çiğ kabak falan yesem olmaz mı?

◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?

- Negatif insanlar psikolojimi bozuyor. Pozitif olsun sıkıcı olsun, ben onu eğlendiririm.

◊ Zaman makinesi icat ettin, nereye giderdin: Geçmişe mi, geleceğe mi?

- Geçmişe. 1985 yılına. Wembley’deki Live Aid, Queen konserine. Freddie Mercury’yi dinlemeye, izlemeye.

 GÜNDELİK HALLER

Yıllardır televizyon izlemiyorum

◊ Evdeki halini hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?

- Telefon-YouTube-sosyal medya. Yıllardır televizyon izlemiyorum.

◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?

- Ay gevezeye... Yanımda oturan biri yemek yerken konuşup tükürüklerini sofraya saçtığında yemeyi bırakır, aç kalkarım o sofradan.

◊ Az tanıdığın birine... Telefon açmak mı, mesaj atmak mı?

- Daha çok tanımak istiyorsam ve benim için önemli olduğunu düşündüğüm biriyse telefon açıp sesini duyarım, sohbet ederim. Öyle bir isteğim yoksa kısa ve öz mesaj yeterli...

◊ Spor ayakkabı mı, topuklu mu?

- Pandemi öncesi topukluydu. Ama kapanmalarda rahata fena alıştım, spor ayakkabı diyorum.

◊ Asla hatırlamadığın biri sana çok samimi davranıyor. Yekten hatırlamadığını mı söylersin, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsın?

- Hatırlıyor gibi yaparım, o arada bir yerlerden ipucu yakalamaya çalışırım. (Gülüyor)

◊ Eve yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısın, uykusuz mu kalırsın?

- Kulak tıkacı varsa kullanırım. Yoksa da bir bahaneyle uyandırır ve hemen, ondan önce uykuya dalmaya bakarım.

KÜÇÜK KEYİFLER

Tavlayı seviyorum, biraz şans, biraz akıl... Hayatı da öyle yaşıyorum

◊ Bodrum-Gümüşlük mü, Çeşme-Alaçatı mı?

- İstanbul. Tatil seven biri değilim. Buralara gitsem de kalabalıktan bunalıp ikinci gün evimi, kedilerimi özlüyor ve geri dönüyorum.

◊ Peki Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?

- Anadolu yakasında büyüdüm, Avrupa yakasında okudum. Bağdat Caddesi, Bebek, Rumelihisarı’nda hayatımın sonuna kadar takılabilirim.

◊ Şehrin manzaraları mı, sesleri mi?

- Kedileri. Belgeseli bile var. En güzel sokak kedileri İstanbul’da.

◊ Tarafını seç! Kedi mi, köpek mi?

- Seçemem Savaş, zorlama. Bir kolumda kedimin, diğer kolumda köpeğimin dövmesi var.

◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?

- Dağ-kar-kayak. Kış tatillerini daha çok seviyorum.

◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?

- Tatil için gidildiyse ikisi de günler sürüyor. Çok uzun aynı yerde kalamam. İnmek, dönmek isterim. İkisi de değil yani. Ya da ikisinin de günübirliği.

◊ Güneş mi, ay mı?

- “Aya benzer yüreğim, e doğal olarak takipteyim”... “Güneş seninle doğar aşkınla yanardı.” Bak şarkı sözleri bile “Her ikisi de” diyor.

◊ Tavla mı, satranç mı?

- Üç-beş hamle sonrasını hesaplayarak, uzun uzun düşünerek hayat geçmez. Sıkılırım zaten. Tavlayı seviyorum, biraz şans, biraz akıl, hayatı da öyle yaşıyorum. Tavlayı da iyi oynarım bu arada.

◊ Çaycı mısın, kahveci mi?

- Sabah kahve, akşam çay.

POPÜLER ŞEYLER

Dört Yapraklı Yonca

◊ Hangisine daha çok gülersin: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?

- İkisine de ayrı ayrı ve çok gülerim, çok da severim. Ama hangi film diye sorarsan “Hokkabaz”dan vazgeçmem.

◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?

- Gel ona Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit’i de ekleyip “Dört Yapraklı Yonca” diyelim.

◊ Zeki Alasya mı, Metin Akpınar mı?

- İkisinin de yeri ayrı tabii ama rahmetli Zeki Alasya’ya hayranlığım çok fazlaydı.

◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?

- Aaa zor soru. Ajda’dan “Kimler Geldi Kimler Geçti”, Sezen’den “Geri Dön”...

◊ Hangisiyle komşu olmak isterdin: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?

- Oyunculuk ve şarkıcılıkla yakaladığı şöhreti hayvan hakları savunuculuğu için kullanan aktivist Brigitte Bardot tabii ki.

◊ Hangisi daha çok çekti: Pamuk Prenses mi, Külkedisi mi?

- En çok Yedi Cüceler çekti. Yeni Pamuk Prenses live action uyarlamasında cüceleri çıkarıp yerlerine fantastik büyülü karakterler koymaya kalktılar. Neyse ki fanlar ayaklandı.