Güncelleme Tarihi:
Gezegende besin zincirinin en üstünde yer alan, en tehlikeli canlı olabiliriz. Ancak bu yine de en güçlüsü olduğumuz anlamına gelmiyor. Hatta bazen küçücük bir böcek, sevimli görünen bir balonbalığı, arı ya da bir sivrisinek bile canımızı sıkıp, hayatımızı karartabilir. Üstelik birçoğundan kaçış da yok. Her an her yerde karşınıza çıkabilirler.
Türkiye’de bugüne kadar 3 binin üzerinde insanda kırım kanamalı kongo ateşi tespit edildi. Toplamda 250’nin üzerinde insan öldü. 22 il bu hastalık için riskli yerler olarak tespit edilmiş durumda. Tokat, Sivas ve Çorum bu illerin başında yer alıyor.
Kurbağa balığı
Her balığın etinin yenmeyeceğini unutmayın. Çünkü sularımızda görülen 450 balık türünden 26’sı aktif zehirli. Bunların arasında iskorpit, iğnelivatoz, trakonya, sokarbalık, kurbağabalığı gibi türler var. Yani her an bir denizde karşımıza çıkabilirler. 100 binin üzerinde olta balıkçısı olan Türkiye’de tam rakamı bilinmese de her yıl binlerce insan ciddi yaralanmalar yaşıyor.
Karadeniz’de baranengereği ve kafkasengereği, Doğu ve Güneydoğu’da kocaengerek, Akdeniz ve Ege’de osmanlıengereği... Her bölgenin belalı bir yılanı var. Türkiye’de 12 tür zehirli yılan var. Özellikle geceleri doğada dolaşırken bastığınız yeri toprak deyip geçmeyin ve adımlarınıza dikkat edin.
Bozayı
Ayıların sayısı her ne kadar 3 bin civarına inse de yine de her yıl 10’larca tatsız karşılaşma yaşanıyor ve eğer elde silah yoksa birebirde her defasında kazanan ayı oluyor. Özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde bu günlerde ormanda, dağda gezerken ya ıslık çalın ya da bir şekilde gürültü yapın. İnsanın farkına varan ayı karşılaşmamak için elinden geleni yapacaktır.
Her yıl onlarca kişi ayı ve manda gibi canlıların saldırısıyla ciddi yaralanmalar yaşıyor.
Türkiye’deki en tehlikeli canlılardan biri de özellikle yavrulu oldukları bu günlerde mandalar. Siz bakmayın onların sakin ve sevimli hallerine. Yavrusu yanındayken birdenbire kâbusa dönüşebilir. Türkiye’de mandaların sık görüldüğü Batı Karadeniz, Kızılırmak deltası ve Afyon civarında her yıl birçok insan manda saldırısı nedeniyle ciddi zarar görüyor.
Türkiye’de son yıllarda sayıları hızla artıyor. Hem de üç denizimizde birden. Özellikle ağ atanlar için tam bir baş belası aslında. Sayısını bilmemekle birlikte zehirli dikenleri ile temas edenin fena halde canı yanıyor. Balığa meraklı olup da artık bu canlıyı tanımamak olmaz. Sonu ölüm olmasa da can yakıcılığı meşhur.
Ülkemizde 14 civarında akrep türü yaşıyor. Bunlardan sarıakrep ve karaakrep, hem memleketimizin hem de dünyanın en zehirli akrepleri arasında yer alıyor. Bu her ikisi de Gaziantep, Kilis, Hatay, kahramanmaraş, Mardin, Şanlıurfa Karaakrepse, Diyarbakır, Batman, Elazığ, Malatya, Adana ve Mersin civarında yaşıyor. Türkiye’de 25 bin akrep sokması vakası yaşanıyor ve bunların yüzde 5-8’i (1250- 2000) ölümle sonuçlanıyor.
Türkiye’de 7 çeşit arı bulunuyor. Nüfusumuzun her yıl yüzde 1-3 arası (770 bin – iki milyon 300 bin) insanı arı sokuyor. Prof.Dr. Gül Karakaya’ya göre bu sokmaların 10 binde biri yani 200’ün üstünde insan alerjik reaksiyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Onları kızdırmamak, arı sokmalarını ciddiye almak en etkili koruma yöntemleri.
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz hastalıklardan biri de Lyme. Bu hastalık sivrisinek, bit, pire, örümcek, ısıran sinekler ve atsineği sokmasıyla bulaşan bir bakteriden kaynaklanıyor. Bakteri 350’nin üzerinde hastalığın taklidini yapıyor. MS, ALS, lupus, alzheimer, parkinson bunlardan sadece birkaçı. Her yıl 25 bin kişi bu bakteriyi kapıyor ve derneğin verilerine göre Türkiye’de 10 milyon kişi vücudunda bu bakteriyle yaşıyor.