Güncelleme Tarihi:
Odessa’da doğan yazar İzak Babel, şöyle yazmıştı Odessa için: “Odessa’da bir liman vardır, limanda da Cardiff’den, Marsilya’dan, Port-said’den gelmiş gemiler; gemilerde zenciler, İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar… Odessa aydınlanma günlerini de, karanlık günleri de, karanlık günleri de görmüştür.
Tabii Sovyet döneminde ülkenin en önemli ticaret kapısı ve Sovyet deniz gücünün konuşlandığı yer haline geldi. Odessa Limanı 1 Ocak 2000’de tekrar serbest limana dönüştü. Bugün 1 milyondan fazla nüfusa sahip Odessa, endüstri ve ticaret kenti olma özelliklerinin yanı sıra kültür, turizm, eğlence ve
22 üniversitesiyle aynı zamanda bir eğitim merkezi. Buranın anılacak birçok özelliği var.
Deribasovskaya Caddesi
Özellikle, Odessa Havaalanı’na iner inmez bir taksiye atlayıp gitmeniz gereken ilk yer günün her saati cıvıl cıvıl olan, kafelerin, restoranların, alışverişin merkezi Deribasovskaya Caddesi. Büyük bölümü trafiğe kapalı olan caddede uzun-geniş etekli ve cıvıl cıvıl renkli yerel kıyafetleriyle Ukraynalılar hediyelik eşya satıyor, atla turist gezdiriyorlar. Hem yerel halkın hem de turistlerin keyfini çıkardığı bu geniş caddenin sonuna doğru “Yaşam Bahçesi” adı verilen yemyeşil bir park var. Parkın girişinde Ukraynalı caz sanatçısı Leonid Utyosov’un banka oturmuş bir heykeli bulunuyor. Onun yanına oturup fotoğraf çektirmek turistler için olmazsa olmaz. Caddenin hemen ortasında ise küçük bir lunapark ve hemen yanında görkemli bir bina var: Bolskaya Moskovskaya Oteli.
Potemkin Merdivenleri
Odessa’da ilk göreceğiniz yerlerden biri, şehrin sembolü olan ve Deribasovskaya Caddesi’nin denize doğru sonunda yer alan Potemkin (Primorski) Merdivenleri. Şehri limana bağlayan bu merdivenler İtalyan Francesco Boffo tarafından tasarlanmış ve 1837-1841 arasında inşa edilmiş. Merdivenleri
dünya çapında üne kavuşturan, SSCB zamanında, 1925’te çekilen ve bebek arabası sahnesiyle dikkat çeken Potemkin Zırhlısı filmi. Film, Sergei Eisenstein tarafından Bolşevik Devrimi’ni sevdirmek amacıyla çekilmişti. Yılın her mevsimi turistlerin uğrak yeri olan bu merdivenler özel bir mimariye
sahip. Yukarıdan bakıldığında ancak platformlar halinde görülebilirken, aşağıdan bakıldığında ise aralıksız basamaklardan oluşmuş izlenimi veriyor. Liman genişletme çalışmaları sırasında 8 basamağını kaybeden ve 192 basamağa inen merdivenlerde her yıl bir koşu düzenleniyor. Şimdiye kadarki rekor 22,8 saniye. Burası her daim filmlere set olmayı sürdürüyor.
Opera ve Bale Tiyatrosu
Odessa’da mimari Rus tarzından çok Akdeniz, özellikle de İtalyan ve Fransız mimarisinden etkilenmiş. Bazı binalar ise Art Nouveau, Rönesans ve Klasik karışımından oluşuyor. Hem mimari, hem de sanatsal açıdan kentin en önemli yapılarından biri Opera ve Bale Tiyatrosu. 1810’da yapılan ilk bina 1873’te yandı. Yeni bina ise 1887’de Avusturya Barok’u tarzında inşa edildi. Tiyatronun eşsiz akustiği sayesinde sahnedeki küçük bir fısıltı bile salonun her tarafından duyuluyor. Zamanında Çaykovski, Rahmaninof, Isadora Duncan gibi dünyaca ünlü isimlerin yeteneklerini sergilediği ve 2007’de bakımdan geçirilen bu mekân hâlâ önemli gösterilere sahne oluyor. Opera’nın hemen önündeki havuz yeni evli çiftlerin fotoğraf çektirmek için geldikleri ilk durak. Demek ki neymiş? Bir
gece burada bir müzik ziyafeti yaşanacakmış…
Odessa’nın en eski pazarı.
Karadeniz’in en büyüklerinden biri olan liman, Odessa’nın atardamarı. 7.2 km uzunluğundaki bu liman 14 milyon tonluk kuru yük, 24 milyon tonluk petrol ürünü kapasitesiyle devasa bir fabrika görünümünde. Ayrıca yılda 4 milyon yolcuyu ağırlıyor. Zaten Ukrayna’nın diğer şehirleri ve yabancı önemli şehirlere ulaşımın en önemli kavşak noktası da burası. Odessa’da limanın etkisiyle alışveriş de çok gelişmiş durumda. Privoz, önemli bir alışveriş merkezi. Burası Ukrayna’nın en büyük, Odessa’nın en eski pazarı. Hem alışveriş merkezi hem de tarihi bir bölge olan Privoz’da karides, kurutulmuş balık ve Odessa hamsisinin tadına doyum olmuyor. Odessa, tarihin ve eğlencenin bir arada bulunduğu, aynı zamanda bunu çok da ucuza yaşayabileceğiniz bir şehir. Bu ucuzluğu sağlayan en önemli şeyse buranın aynı zamanda bir üniversite ve sağlık şehri oluşu.