Güncelleme Tarihi:
Son dönemde yükselişi durdurulamayan, cana kasteden Bonzai’ye dur demek için seferberlik ilan edilmişken, tanıdık bir isim elini taşın altına koydu: Oynadığı filmlerde ‘kadınların gazozuna ilaç atan’ jön Nuri Alço.
Kendisi ‘Bonzai’ye hayır’ kampanyası için hazırlanacak kamu spotlarında rol alacak isimlerden birisi. Peki Nuri Alço’nun bu kampanyaya önayak olmasında enteresan olan nedir? Kariyeri ‘insanları kötü yola düşüren’ rol üzerine inşa edilmiş birisinin topluma “Bonzai kötüdür” demesinin etkisi olur mu? Buna kim inanır? Soruları kendime saklamayıp Nuri Alço’ya yönelttim.
“Öncesini bilmiyordum. Böyle bir olaya girince hepsini öğrenmek durumunda kaldım. Bakırköy’e Amatem’e gittim. Kullanan çocukları, gençleri gördüm. Şu anda Bonzai’yi tam teferruatlı olarak öğrenmiş durumdayım” diyerek başlıyor ve Bonzai karşıtı çalışmalarından bahsediyor: “1-1.5 aydır üzerinde çalışıyoruz. Küçük bir sinema filmi de hazırlıyoruz. Senaryosu falan yazıldı bitti bile. Film olarak bunun ne kadar kötü olduğunu göstermek için güzel bir çalışma yaptık. Ülke geneline yaymak için de müzisyen arkadaşlarımızla konser şeklinde bir çalışma yapacağız. Konserden gelen geliri de bu işleri kullanan gençlerimiz için kullanacağız. Bunun tedavisi için gerekli ilaçlar çok pahalı. Onlara destek olacağız. Hiçbir kar amacı gütmüyoruz.”
‘NE ESRARIN KAFASI, NE KOKAİNİN DOPİNGİ…’
“Neden Bonzai” sorusu herkesin aklında var. Çünkü “Alkol tüm kötülüklerin anasıdır” sözüyle açılan sohbetlerde yıllardır çeşitli narkotik unsurlar sarfediliyor. Yani uyuşturucu yeni bir şey değil ülke sathında. Nuri Alço, narkotik kıyaslamasına girip Bonzai’yi ‘beterin beteri’ pozisyonuna koyuyor. Çarpıcı ve şaşırtıcı, yer yer “Nasıl yani” dedirten bir değerlendirme geliyor kendisinden. İbretlik: “Bu Bonzai, yapılışı diğer uyuşturuculara benzemeyen bir şey. Ne esrarın vermiş olduğu kafa yapısına, tatlılığına; ne kokainin zindelik yapıp kafayı çalıştıran doping veren etkisine, ne de eroin gibi insanı zayıflatsa da hayal alemine daldıran özelliğine sahip olan bir uyuşturucu. Bonzai resmen kimyevi madde. İçinde fare zehiri var. Fare zehiri ne demek yahu! Ölümcül bir şey.”
Bonzai der demez “Bunda hayatta kalma şansın yok” cevabını veriyor kurulmuşçasına. Hayatı boyunca sigara içmeyen Alço, çevresinde uyuşturucu kullanan insanlara rastladığına, bununla mücadele edenlere tanık olduğunu söylüyor. Buradan pası oynadığı filmlere atıyor: “Zaten filmlerimin çoğunda uyuşturucu, esrar, bunu satan patronlar var. Bunları oynayıp bunlardan vazgeçmeleri için kardeşlerimize mesaj veriyoruz.”
'ONLAR BENİM DİLİMDEN DAHA İYİ ANLIYOR'
Nuri Alço'nun hayatını kaleme alan, Türkçe'den bihaber kitabın kapağı.
İyi de filmlerinde toplumun uzak durması gereken bir karakteri canlandıran kişi, topluma örnek olacak mesajlar nasıl verecek. Alço ‘Bonzai’ye hayır’ kamu spotunda yer almasını “Filmlerde ben hep uyuşturucuyla ilgili oynadığım için benim vereceğim mesaj onlara daha net oluyor. Onlar benim dilimden daha iyi anlıyor. Kalıcı oluyor” diye yorumluyor.
İşin aslı ilk başta kendisi de bu rollere çekinerek atılmış. Diyor ki: “Böyle bir rolde oynamak tabii ki istemedim. Tepki alabilirim diye. Rizikolu bir iş. Kadın satan adam rolüne giriyorsunuz. Halkın gözünde nasıl bir yere geliyorsunuz. Ama hiç tepki görmedim.”
‘SENİN DE SEVGİLİN VAR. SEN NEDEN BENİ SEVİYORSUN?’
Kötü adam karakteri yüzünden sinema çıkışı dövülen Erol Taş gerçeği varken, Nuri Alço’nun tepki görmemiş olması bir yana, toplum tarafından sokakta çevrilip fotoğraf çektirilen kişi haline gelmesi şaşırtıcı bir durum. Türkiye’de sevilen karakter için “Kendimizden bir şeyler bulduk” ifadesi kullanılır ya. Nuri Alço’ya, “Sizin canlandırdığınız karakterde insanlar kendilerinde olan hangi özelliği bulmuş olabilir” diye soruyorum. Aldığım cevap şu: “Genç nesil artık akıllı. Bilinçli. Neyi ne yapacak biliyor. Onlarla iç içeyim görüyorum. Böyle bir karakter oyuncusunun sevilmesi olağanüstü bir şey. Çok mutluyum sevildiğim için. Ona siz karar verin. Sen de halkın içindesin senin de sevgilin var. Sen beni neden seviyorsun. Böyle bir insanla beraber olmak herkes ister.” Sevdiğime dair bir beyanım olmamıştı ama…
Buna rağmen, kendi canlandırdığı karakter ile günlük hayatta karşılaşsa pek hoş tepki vereceğini söyleyemeyiz. Bir kişiyi, başka birisinin gazozuna ilaç atarken yakalarsa şöyle yaparmış: “Neden yapıyorsun, niye böyle davranıyorsun diye uyarırım. İkaz ederim. ‘Beklentin ne karşıdan, niye zehirliyorsun’ derim. İnsanlık borcu bu ya. Onun cevabına göre bakarız. ‘Bak bu kızla da oturmuşsun karşılıklı demek ki o da seninle birlikte. Niye böyle bir şey yapıyorsun’ diye ikaz ederim. Onun mantıklı düşünmesini sağlamaya çalışırım.” Tam da Nuri Alço’nun bu söylediklerini, yıllardır insanlar sempatik gösterilen bu rol için söylüyorlar ama seslerini duyuramıyorlar demek geliyor içimden ama Nuri Alço, kariyerinin bir kamu spotu olduğu konusunda kararlı.
TECAVÜZ HAKKINDA ‘ŞAKAYLA KARIŞIK’ KONUŞMAK
Son bölüme geliyoruz böylelikle. 2000’li yılların başında, duvarlardaki ‘Nuri Alço’ yazılamaları sayesinde filmleri tekrar popüler olan, burada gülerek izlenen ‘gazoza ilaç atma’ sahneleriyle bir anlamda ‘tecavüz hakkında şaka yapılması’nı meşru kılan bir dönemle beraber gazoz reklamları da karşımıza çıkmıştı. Ezelden beri Nuri Alço deyince gazoz ve ilaç akla geliyor. Peki isminin bile önüne geçen, kendisine yapışan bu tanımlama kendisini rahatsız etmiyor mu? Hayır. Etmiyormuş: “Memnun da oluyorum. Üniversite çağında birisi evinden çıkarken, bin anne kızına “Aman kızım bir yere giderken içeceğine bir şey katarlar. İçme onu. Tuvaletten dönünce yarım olan içkini içme” diye nasihat ediyorsa ben görevimi yapmışım demektir. Bu mesajı vermişim neden rahatsız olayım ki? Allah razı olsun Türker İnanoğlu’ndan. Böyle senaryolar çekti ki böyle filmler yaptık. Gençlerimize mesajlar verdik. İnsanlar bana “Allah razı olsun” diyor.”
“Benim müziğim bütün cep telefonlarında var (John Carpenter-The End isimli eserden bahsediyor). Ne güzel bir şey. Mutluluk verici bir şey. Demek gençlerimiz bu mesajı aldılar ve içmiyorlar, kullanmıyorlar” diyor. Ama Bonzai konusunda gençleri durdurmak için de elini taşın altına koyuyor. Nuri Alço’nun nasıl bir sonuç alacağını merakla bekliyoruz.