Güncelleme Tarihi:
“Senden Bana Kalan”, bu hafta seyirciyle buluşuyor. Öncelikle filme dahil olma hikâyenizi konuşalım. Senaryoda sizi en çok etkileyen, bu filme rol almaya “evet” dedirten ne oldu?
Neslihan Atagül: Senaryonun geneli beni çok etkiledi. Canlandırdığım Elif karakteri de öyle. Hayata sıkı sıkıya tutunmuş, çok güçlü bir kız Elif. Hikâyesinden çok etkilendim.
Ekin Koç: Benim teklife “evet” dememde filmin hikâyesi, oyuncuları ve tabii ki yönetmenimiz Abdullah Oğuz büyük rol oynadı. Canlandırdığım karakterin film boyunca yaşadığı yolculuk da etkilendiğim unsurlardan.
Çekimler Çanakkale’de yapıldı. Nasıl geçti?
Neslihan Atagül: Sessiz sakin geçti. Sıkıntısız ve sorunsuzdu. Adatepe ve Yeşilyurt köylerinde, Cunda’da, Kaz Dağları’nda çalıştık. Ama çok üşüdük. Havalar soğuktu. -14’ü gördük.
Zorlandınız yani çekimler sırasında?
Ekin Koç: Soğuk hava bizi çok zorladı. O soğukta çenenizin titremesini durduramıyordunuz. (Gülüyor)
KIRMIZI MOTORU ÖZGÜRLÜK SİMGESİ
Elif’ten bahsedelim biraz. Çok güçlü bir karakter dedin az önce, hikâyesi nedir Elif’in?
Neslihan Atagül: Elif, annesiz, babasız büyümüş bir lise öğrencisi. Okul dışında, yetiştiği yetimhanedeki çocuklarla ilgileniyor. Bütün olumsuzluklara rağmen çok mutlu, hayata sıkı sıkıya tutunmuş bir genç kız. Kırmızı bir motoru var, o da onun özgürlük simgesi. Elif, bir şeylerin hem başında hem de sonunda olan bir karakter. Bu sebeple hayatında çok çelişki var. Ama her şeye rağmen hayatta dimdik kalmayı amaç edinmiş. Çok değer verdiği şeylerden biri de sevmek ve sevilmek.
Peki, Özgür nasıl biri?
Ekin Koç: Özgür, dışarıdan bakıldığında şımarık, sorumluluk nedir bilmeyen bir genç. Geçmişinde yaşadığı birtakım travmalardan dolayı hayatını farkında bile olmadan farklı bir tarafa yönlendiriyor ve filmin kırılma noktası da bu oluyor. Özgür geçmişiyle yüzleşiyor, aşkı buluyor...
Elif’le tanışınca buluyor aşkı. Nasıl bir araya geliyorlar?
Neslihan Atagül: Özgür’ün büyükbabasından kalan mirası alabilmesi için bir köy okulunda okuması gerekiyor. O da Adatepe Köyü’ne geliyor ve orada Elif’le tanışıyor.
ABDULLAH HOCA, ÇOK İYİ KALPLİ BİR ADAM
Filmin yönetmeni Abdullah Oğuz. Onunla çalışmak nasıl bir deneyimdi?
Neslihan Atagül: Abdullah Hoca, ne istediğini bilen ve onu rahatlıkla dile getiren bir yönetmen. Çalıştığın yönetmenle iletişim kurabilmen çok önemli. Bunu da Abdullah Oğuz’la başarabildiğimizi düşünüyorum. Çok duygusal bir adam.
Ekin Koç: Gerçekten çok iyi kalpli bir adam. Saf ve temiz bir insan. Duygularıyla hareket eden bir yönetmen. Çalışırken ondan çok etkileniyorsunuz, sırtınızı dayıyor, güveniyorsunuz. Çok deneyimli.
Sosyal medyada sizin için ‘yılın çifti’ yorumları yapılıyor...
Neslihan Atagül: Böyle görüyorlarsa ne mutlu bize. Demek ki işimizde bu uyumu sağlayabilmişiz. Bunda tabii ki Abdullah Oğuz’un da etkisi çok büyük. Sonuçta bizi o bir araya getirdi. Ekin’le frekansımız tuttu.
Çekimlerde sizi en çok etkileyen sahne hangisiydi?
Neslihan Atagül: İşte bunu söyleyemeyiz. (Gülüyor) Söylersek tüm sürpriz ortaya çıkmış olur çünkü. Sadece şu kadarını söyleyebilirim; Elif beni çok etkiledi. Yaşadığı bütün olumsuzluklara karşı dimdik göğsünü geriyor, kabuğuna çekilmek yerine ayakta durmaya çalışıyor.
BURAK’LA OYNAYACAĞIM DİZİ İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM
Neslihan, sen şu sıralar filmin yanı sıra bir de yeni dizi heyecanı yaşıyorsun...
Neslihan Atagül: Evet, başrolü Burak Özçivit’le paylaştığım yeni dizimiz için çok heyecanlıyım. Dizinin yapımcısı, daha önce de çalıştığım Ay Yapım şirketi. Bunun için de ayrıca heyecanlıyım. Biz hikâyeyi çok sevdik, umarım izleyicilerimiz de sever.
Ekin, senin film dışında yeni projelerin var mı?
Ekin Koç: Evet, “Ali ve Nino” adlı yeni bir filmde rol alıyorum. Bakü’deki sahnelerim çekildi, yakında İstanbul’da da çekimlerim olacak. Film, gelecek sene vizyona girecek.
Dizi projesi var mı?
Ekin Koç: Yeni sezon için netleşen bir şey yok şu an.
Tiyatro yok mu gündeminde?
Ekin Koç: Şu an yok ama güzel bir oyunda rol almak isterim.
Özellikle oynamak istediğin bir karakter var mı?
Ekin Koç: Açıkçası yok. Ben bir karakteri canlandıracağım zaman onu ne kadar gerçek kılabilirim, onunla ilgileniyorum sadece.
EVRENSEL BİR OYUNCU OLMAK İSTİYORUM
İkinize de sormak istiyorum; hayalleriniz neler, ne kadarını gerçekleştirebildiniz?
Neslihan Atagül: Önceden de “Şöyle bir hedefim var” dediğim bir şey yoktu, şimdi de yok. Benim tek hedefim iyi bir oyuncu olmak, o kadar. Ne kadarını gerçekleştiririm, bilmiyorum. Sabit bir hedefim yok.
Ekin Koç: Ben evrensel bir oyuncu olmak istiyorum. Çemberimi genişletmeyi hedefliyorum. Bu sadece bir ideal. Aklımın bir köşesinde duran ve bana itici bir güç veren bir düşünce. Bunun için çalışırım, çabalarım.