Güncelleme Tarihi:
BEYNİN ZEVK BÖLGESİ
Bunun yanıtı Ulm Üniversitesi’nden Prof. Birgit Abler’in araştırmasında gizli.
Prof. Abler, denekler fMRI makinesinin içindeyken, onlara bir çeşit kumar oyunu oynatıyor. Bu sırada beyin hareketlerini kaydediyor.
Merak ettiği soru şu: “Beynin keyfi ve zevki yöneten kısmı (Ventral Striatum- VS) ne zaman aktif oluyor?”
Ama oyunları öyle ayarlıyor ki deneklerin, bazı oyunları kazanma şansları yüksek iken; bazı oyunları kazanma şansları düşük. Bunu denekler de biliyor.
Verileri analiz edince ilginç bir şey keşfediyor.
NE ZAMAN ZEVK ALIRIZ?
Denekler, kazanma ihtimali düşük olan oyunları kazanınca, beynin VS kısmı üst düzeyde; kazanma ihtimali yüksek olan oyunları kazanınca alt düzeyde aktif oluyor.
Yani, insan beklenmedik durumlarda kazanınca, çok mutlu oluyor ama kazanmayı bekledikleri durumlarda kazanınca çok mutlu olmuyor.
Bu, bir süperlig takımının amatör bir takımı yenince çok sevinmemesine benziyor. Çünkü bu durumda kazanmak beklenen bir durum.
KAYBEDİNCE DURUM NE?
Tabii bu kaybetmek için de geçerli.
Kaybetme ihtimalinin düşük olduğu durumlarda kaybedince, üzülüyoruz ama kaybetme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda kaybedince, üzülmüyoruz.
İşte tam olarak bu yüzden insanlar piyango bileti alıyor.
Büyük ikramiyeyi kazanma ihtimallerinin çok düşük olduğunu biliyorlar. Bu durumda kaybetseler bile biliyorlar ki çok üzülmeyecekler. Kazanırlarsa da beklenmedik bir kazanç olacağı için çok sevinecekler.
KEŞFETME MEKANİZMASI
Peki, beyindeki bu mekanizma neden böyle oluşmuş? İşte tam da burada konu öğrenmeye bağlanıyor.
Bir araştırmada, çocuklar fMRI makinesinin içindeyken ve onlara matematik problemleri veriliyor.
Çocuklar problemleri çözmeye başlıyor. Bu sırada beyin hareketleri izleniyor.
Bazı çocuklar problemleri çözüyor, bazıları çözemiyor. Çözemeyenlere yanıtlar söyleniyor.
Beyin hareketleri incelenince, ortaya ilginç bir şey çıkıyor.
KEŞFETMENİN ZEVKİ
Çocuklar problemi kendileri çözdüğü an, beynin VS bölgesi en üst düzeyde etkin oluyor. Ama yanıtları duyan çocukların beyinlerinin VS bölgesinde çok az hareketlilik oluyor.
Yani, çocuklar sonuca kendileri ulaşınca, inanılmaz keyif alıyor. Yanıt söylenince çok keyif almıyor.
(Aslında bu açıdan bakınca, okullar dünyanın en sıkıcı yerleri.)
KEŞFETME SİSTEMİ
Bu iki araştırmayı yan yana koyunca, beynin neden böyle çalıştığını anlıyoruz.
İnsanoğlunun yaşamı kültürel yapıyı öğrenmeye bağlı olduğu için, keşfetmeyi ve öğrenmeyi özendiren bir mekanizma gerekiyor.
Sürekli keşfetmek demek, sürekli sürprizlerle ve beklenmedik olaylarla karşılaşmak demek.
Beklenmedik durumların insana zevk vermesi, keşfetmeyi ve öğrenmeyi tetikleyen bir mekanizma.
Keşfetmek insana zevk vermeseydi, ne olurdu?
Koşullar değişince, insanlar öğrenemez, keşfedemez ve dolayısıyla uyum sağlayamazdı. Yaşam biterdi.
Keşfetmeyi özendiren bu sistem, hem insanın yaşamını sürdürmesine yardımcı oluyor hem de bize geçmişimizde olmayan milli piyango biletini aldırtıyor.
Yeni yılda yeni keşiflerle, yeni öğrenmelerle, yaşamınızı güzelleştirmeye devam etmeniz dileğiyle…
NOT: Bu yazıyı daha önce yayımlamıştım. Yılbaşı vesilesiyle tekrar yayımlıyorum.