Güncelleme Tarihi:
Radikal'den Fundanur Öztürk, adeta kanayan yaramıza tuz basan bir habere imza attı: Silivrikapı'da İ.S 4. yüzyıla dayanan ancak şu an harabe olan Bizans'tan kalma kral mezarı... 1988 yılında keşfedildi, 1 yıl sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi. Gerisi bilindik bir hikâye. İddialara bakılırsa pek çok kez yağmalandı ve durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Şarapçılar, çöpler, evsizler...
Peki diğer mezarlara ne oldu, biliyor musunuz? Mesela Gezi Parkı'nın bulunduğu bölgeye, İstanbul'un fethine katılıp şehit olanların gömüldüğü hikâye edilir. Taksim'den Harbiye'ye doğru kaç Ermeni, Rum ve Yahudi mezarı vardı?
Osmanlı'da mezarlıklar her ne kadar yerleşim bölgelerinden uzağa kurulsa da nüfusun zamanla artmasıyla mezarlıklar şehre dahil oldu. Öncelikli olarak Galata'da yoğun yerleşim koşullarından dolayı birçok mezarlık kaldırıldı. Tepebaşı, Taksim, Kasımpaşa ve Gümüşsuyu'nda kurulan büyük mezarlıklardan günümüzde eser kalmadı. Yok olan mezarlıklarların yerine (zamanında şehrin dışında kalan) Feriköy, Zincirlikuyu ve Mecidiyeköy mezarlıkları oluşturuldu. Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı da aynı mantıkla yerleşim yerinden uzakta, Üsküdar'ın tepe bölgesinde kurulsa da hızlı nüfus artışıyla birlikte günümüzde yerleşim yerlerinin arasında kaldı.
EDİRNEKAPI
İstanbul'un en büyük mezarlıklarından bir olan Edirnekapı Mezarlığı, yol çalışmaları nedeniyle birbirinden bağımsız adalar halinde bulunuyor. Mezarlığın yanı başında, 1950'lerde İstanbul Halk Ekmek Fabrikası'nın yerinde Yahudi mezarlığı bulunuyordu. Gene bu fabrikaya komşu Mısır Tarlası'ndaki mezarlıklar kaldırılmış, daha sonra tekrar eski yerine konulmamıştır.
Savaklar Caddesi'nde bulunan Bulgar mezarlığını da kaybolup gitti.
Çevreyolu yapımı nedeniyle Alacatekke Sokağı tarafından kalan mezarlıkların tamamı da yok edilenler arasında.
BEYOĞLU
Beyoğlu Azapkapı'daki İngiliz Konsolosluğu'nun olduğu bölgede büyük Müslüman mezarlığının dışında Ermeni, Frenk (Katolik Avrupalı) ve Levantenler'e (Protestan Avrupalı) ait mezarlıklar bulunuyordu. Batılılar 16 yy.'dan itibaren bu mezarlığa vebadan ölen insanları gömüyordu. Mezarlık, 1859 yılında Feriköy'e taşındı.
Taksim Meydanı'ndan Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'ne kadar olan bölgede Müslüman mezarlığı bulunuyordu. Harbiye tarafında ise Ermeni mezarlığı olduğu biliniyor. Alman Konsolosluğu'nun bahçesinde bir grup Osmanlı mezar taşı, 1980'lerde Park Otel'in yanındaki yeşil alana taşındı.
Mecidiyeköy Büyükdere Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi arasında birbirine komşu Rum, Ermeni, Katolik Ermeni ve Yahudi mezarlığı bulunuyordu. İtalyan mezarlığı 1867 yılında Yahudilere devredildi. Günümüzde varlıklı Yahudiler tarafından kullanılıyor.
1922'de Maçka-Beşiktaş arasındaki 3 büyük Müslüman mezarlığından yalnızca biri günümüze ulaşabildi.
ANADOLU YAKASI
Karacaahmet'in devamı sayılan Haydarpaşa-Kalamış Koyu arası yer alan bölgenin tamamı yol inşaatına kurban gitti.
Seyit Ahmet Deresi'nde bulunan 18. ve 19. yüzyıla ait 200'e kadar mezar taşı 1983'te 'yer açmak' için kaldırıldı ve öylece bir kenara yığıldı!
Karacaahmette'ki yeni definler nedeniyle batıdaki eski mezarlar yok oldu. Mezarlığın sadece ana duvarı günümüze kadar gelebildi. Bazı yerlerde tek tük Osmanlı mezar taşına rastlanabilir.
YENİÇERİ MEZARLARI
18 yüzyıldan kalma börklü Yeniçeri mezartaşlarının sadece birkaçı Askeri Müze'ye kaldırılsa da çoğu yok olup gitti. Günümüze ulaşan Yeniçeri mezar taşı örneklerinden birkaçı Üsküdar Ayazma Cami'nin bahçesinde bulunuyor.
Kaynak: Hüve’l-Baki – İstanbul’da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları, Hans-Peter Laqueur