Güncelleme Tarihi:
Onlar olmasaydı yaşamı bu kadar heyecan verici, duygulu, anlamlı ve coşku dolu olabilir miydi ? Celile’si, Nüzhet’i, Piraye’si, Münevver’i, Galina’sı ve son eşi Vera’sıyla Nazım Hikmet’in yaşamına yön veren, onun sanatını besleyen, şiirlerine konu olan kadınları anlattık bu listemizde.
1. Ressam bir anne Celile Hanım
2. Yahya Kemal ile yaşanan aşk
3. Hüsranla biten bir aşk hikayesi
Celile Hikmet Hanım resimleriyle olduğu kadar güzelliği ile de tüm İstanbul’un diline destandır. İstanbul sosyetesinin en çok konuşulan kadınıdır. Oğlu Nazım’a ders vermek için evlerine gelen Yahya Kemel bu eşsiz güzelliğe tutulur; ancak Nazım’ın karşı çıkması ve Yahya Kemal’in evliliğe yanaşmaması üzerine Celile Hanım yurtdışına gider.
4. Hocasına meydan okuyan Nazım
Annesiyle babasının boşanması Nazım’ı derinden etkiler. Şiir hocası Yahya Kemal’i bundan sorumlu tutar. Derse geldiği bir gün hocasının ceket cebine bir not bırakır Nazım. Edebiyat hocası Yahya Kemal’e bu notla adeta meydan okumaktadır genç şair: “Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremeyeceksiniz.”
5. Nazım’ın ilk aşkı Nüzhet
Nazım ve Nüzhet aynı mahallede yetişmiş çocukluk arkadaşıdırlar ve Nüzhet, Nazım’ın ilk aşkıdır. 1921 yılında Moskova’da üniversitede öğrenciyken ani bir kararla evlenirler. Nüzhet’in ailesi bu evliliğe razı olmaz. Mektuplar yazarlar Moskova’ya; “Her sözüyle, her hareketiyle, her şeye isyan etmiş, hatta saçları bile berberin tarağına isyan etmiş bu adamla senin gibi munis ve uysal bir kız… geçinemezsiniz!” derler.
6. Kısa süren ilk evlilik
7. Gövdemdeki Kurt
Kıskançlık ve terk edilişin yol açtığı duygularla “Gövdemdeki Kurt” şiirini yazar şair; …Sen / benim / minare boyundaçam gövdeme / yumuşak beyaz /bir kurt gibi girdin / kemirdin / Yumuşak / beyaz / kıvrılışlarıyla /beynime giren kurdu / çürük bir dişçeker gibi söktüm / epeyce ter döktüm /bu sonuncuydu / bir daha olmayacak…
8. Piraye
9. Kızıl saçlı kadın
10. 101 yıla mahkûm olsan bile ben senin arkandayım
11. Cahit Uçuk ve Semiha Berksoy
Bu tutkulu sevda gün gelir heyecanını yitirir ve Nazım aradığı heyecanı başka ilişkilerde bulmaya çalışır. Tabii bu durum Piraye’nin gururunu incitir, kalbini kırar. Roman yazarı Cahit Uçuk ve opera sanatçısı Semiha Berksoy bu umutsuz günlerinde onun hayatına giren kadınlardandır. Sonuçta Piraye tüm bunlara anlayış göstermek ve affetmek zorunda kalacaktır onu.
12. Münevver Hanım
Nazım’ın Münevver’le ilişkisi artık bardağı taşıran son damla olur. Münevver, Nazım’ın dayısının kızı olup Fransız asıllı bir anneden Sofya’da dünyaya gelmiştir. Münevver çocukluk arkadaşı olan Nazım’la, o hapiste iken önce mektuplaşarak daha sonra da ziyaretine giderek tekrar ilişki kurar. Bu durum Nazım’ın yıllar öncesine dayanan gençlik arzularını canlandırırken Piraye’ye karşı da suçluluk duymasına neden olur.
13. Rusya’ya kaçışla biten aşk
Nazım ve Münevver aşkı tam üç yıl (194851) sürer ve Nazım’ın Romanya üzerinden Rusya’ya kaçışıyla fiilen son bulur. Arkasında bırakıp gittiği Münevver’in aşkı ve sevemediği öz oğlu Mehmet’in hasreti vardır. Ancak Münevver’e olan hasreti Nazım’ın yeni yaşamında, yeni ilişkiler kurmasına engel olmayacaktır.
14. Galina
15. Vera
16. Son Kadın “Saman Sarısı”
Nazım’ın “Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi, kırmızı dolgun dudaklı” diye 1961 de yazdığı “Saman sarısı” şiiri ile ölümsüzleştirdiği kadındır Vera. Kendinden otuz yaş daha küçük Vera’nın aşkı Nazım’ın başını döndürür. Artık yeni aşk şiirlerinin ilham kaynağı bu genç sevgili olur. 1960 yılı başında nihayet beklenen olur. Nazım’ın Galina ile olan sekiz yıllık uzun beraberliği boşanmayla sonuçlanır. Vera da uzun ve bunalımlı yıllar sonrası kocasından ayrılmayı başarır. İlk tanıştığı andan itibaren aşık olduğu Vera’ya kavuşur sonunda Nazım, yani muradına erer ve Vera’nın gönlüne girmeyi başarır. Nazım bundan sonraki aşk şiirlerini artık Vera için yazacaktır.
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim,
Kaldım,
Güldüm,
Öldüm…