Nasıl Charlie Chaplin oldum? Özgür Daniel Foster role nasıl hazırlandığını anlattı...

◊ Charlie Chaplin’in hayatı Türkiye’de ilk kez ele alınıyor sanırım. Neler hissediyorsunuz?

- Chaplin’in hayatı Türkiye’de ilk kez oynanacak. Yapımcım ve menajerim Mert Siliv, 2012 yılında Broadway’de izlediği “The Chaplin Musical”i Türkiye’de sahnelemek istedi. Fakat başvurusunu yaptığımızda müzikalin yeniden Broadway’de sahneleneceğini öğrendik. Bize Charlie Chaplin’in biyografisi üzerinden bir oyun yazmamızı önerdiler. Biz de Chaplin temsilcilerinin onay aşamasından geçen, Aksel Bonfil’in kaleme aldığı, yeni bir oyun yazdık. Chaplin’i Türkiye’de sahnede ilk kez canlandıran oyuncu olarak da tarihe geçeceğim.  

İçim içime sığmıyor, çok mutlu ve çok gururluyum. Her defasında dile getirirken heyecanımın katlanıyor ve kariyerimin şimdiye kadarki en büyük projesini gerçekleştiriyorum. İnanıyorum ki oyunumuzu izleyen seyircilerimiz çok beğenerek salondan ayrılacaklar.

Kulaktan kulağa çığ gibi büyüyen bir etki yaratacağı inancındayız. Hepimiz büyük bir özveri ile kalbimizi koyduk ve cidden şahane hissediyoruz.

◊ Hazırlıklar nasıl gidiyor, ne zamandan beri devam ediyor?

- Hazırlıklar biz şu an röportajı yaparken gördüğünüz gibi devam etmekte ama sanırım bitmesine az kaldı. Geçen ağustos ayında başladık çalışmalara ama uzun ve meşakkatli bir dönem geçirdik. Önce izinlerimizle uğraştık, ardından metin ve seçim süreci gerçekleşti. Bu sırada Chaplin’i temsil eden ofisin bize önerdiği hareket eğitmeni Dan Kamin, Türkiye’ye geldi ve koreograf ile hareket eğitmeni Tuğçe Ulugün Tuna’yla çalışmalara başladık. Diğer taraftan yönetmenimiz Saim Güveloğlu ile yoğun bir tempoya girdik. Ocak ayından beri soluksuz devam eden bir takvimle çalıştık ve artık hazırız.

ROBERT DOWNEY JR.’I “CHAPLIN” FİLMİNE HAZIRLAYAN KİŞİYLE ÇALIŞTIK

◊ Charlie Chaplin’e çok benzemişsiniz gerçekten. Nasıl oldu bu?

- Çok teşekkür ederim. Aslında bu benim Chaplin yorumum demek daha doğru olur. Chaplin’e olan benzerliği görüyor ve yakıştırıyor olmanız benim için çok değerli. Robert Downey Jr.’ın Oscar’a aday gösterildiği, “Chaplin” filmine kendisini hazırlayan Dan Kamin ile çalıştım.

◊ Bu projeden önce Chaplin ile ilgili ne biliyordunuz ve projeden sonra size ne öğretti?

- Elbette sinema tarihinin en önemli figürlerinden biri olması sebebiyle bir Chaplin bilgi birikimim vardı.

Yalnız dürüst olmak gerekirse filmlerinin tamamını izlememiştim. Chaplin’i canlandırmaya karar verdikten sonra 87 filmini de izledim. Chaplin’le ilgili tüm yazılmış haber, makale, kitap, ne bulduysam okudum. Chaplin yaşamı boyunca hep çalışmış. Hayallerinin peşinden gitmiş, başarılı olmuş. Bana en büyük öğretisi de bu oldu.

◊ Hangi yönleriyle kendinize benzettiniz?

- İnatçı, hırslı ve çok duygusal. Anne özlemi var ve ona çok düşkün. Elbette her çocuk annesine düşkündür ama benim annemle olan bağım, ona karşı olan minnetim, sevgim, saygım çok ilahi. Bir de biliyorsunuz ben çifte vatandaşım. Babam İngiliz, annem Türk. Chaplin’in de İngiliz vatandaşı olması dolayısıyla bir de bu benzerliğimiz olduğunu düşünüyorum.

◊ Babanızın bir etkisi oldu mu?

- Babam İngiliz ama rolü düşünürken bunu çok hesaba kattığım söylenemez. Karar verip çalışmaya başladığımda benzerlikler aramadım dersem de yalan olur!

İLK KEZ TİYATRO SAHNESİNDEYİM

◊ “Tozluyaka” dizisiyle tanındınız. İlk kez de tiyatro sahnesinde olacaksınız. Normalde sahneye adım atış oyuncularda biraz zaman alırken siz başrolsünüz...

- Evet “Tozluyaka” kariyerimde sevdiğim ve beni tanıtan projelerden biri oldu. Bugüne dek oynadığım tüm projelerde hep güzel dönüşler aldım, bunu da söylemeden edemeyeceğim ama dediğiniz doğru.

Chaplin’le başka güzellikler beni bekliyor, farkındayım. İlk tiyatro oyunum olacak. Geçen sene ülkemiz çok büyük bir afetle kötü günler geçirdi. O dönem biraz içime kapandım. Sonrasında sevdiğim bir arkadaşımın tiyatro oyununda gönüllü olarak çalışmak istedim.

Sahne tozunu ve tiyatro dünyasını biraz olsun deneyimlemek istedim ve müthiş bir tecrübe oldu. Aslında o dönem karar verdim.

Bir gün bu alkışları duymak istediğime. Sanırım öyle kalpten dilemişim ki buna Mert Siliv, “Bir oyun yapmamız lazım ve bu sene tiyatroya ağırlık vereceğiz” dediğinde inanamadım. Hayallerimin de ötesine geçmiş oldum böylelikle.

SIRADA KISA FİLM PROJEM VAR

◊ Kariyerinizin başındasınız. Hangi yönde daha aktif olmak istiyorsunuz? Dizi mi, sinema mı, tiyatro mu?

- Evet kariyerimin başındayım ve çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü birçok güzel projede yer alma şansım oldu. Sinema çok istiyorum. Uzun zamandır üzerinde çalışma yaptığımız bir kısa film projemiz var Mert Siliv ile...

Bunun dışında dizi teklifleri geliyor. Bana yakıştığını düşündüğümüz bir proje ile yeni sezonda ekranlarda olmayı düşünüyorum.

◊ Sektöre adım atan çok oyuncu var. Siz aralarından sıyrılıp nasıl kalıcılığınızı sağlayacaksınız sizce?

- Allah’ın herkesin kalbine, çalışmasına, emeğine göre hakkını vereceğini düşünüyorum.

Ben işine âşık, mesleğini keyif alarak yapan, araştırmacı, eğitime hep aç ve tüm eksikleri tamamlama adına çok çalışan biriyim.

İddialı laflar etmek istemiyorum ama eminim ki izleyicimiz tarafından her yaptığım işte takdir alacağımı ve ülkemi sınırları ötesinde de en iyi şekilde temsil edeceğimi biliyorum.

◊ Dış görünüşünüz de hayranlarınız tarafından çok beğeniliyor. Aldığınız en enteresan yorum ne oldu bu zamana kadar?

- Teşekkür ederim. Çocuk yaşta spor hayatınıza girince ister istemez düzenli bir hayat sürüyorsunuz. Bu da görünümünüze yansıyor. Çok sevgi dolu ve motivasyon artırıcı yorumlar alıyorum. O kadar çok enteresan yorum alıyorum ki… Daha çok beni motive eden ve pozitif olanları hatırlıyorum.

◊ Bir gününüz nasıl geçer?

- Oyunu yapma kararını verdiğimizin ertesi günü oyuncu koçumla beraber bir arınma dönemine girdik. Hemen ardından da 5 aylık kamp dönemi geldi. Hareket eğitimleri, provalar derken sadece uyudum, uyandım ve çalıştım. İnanın başka hiçbir aktiviteye dahil olamadım, sosyalleşemedim. Ama normalde sabahları çok erken uyanıyorum. Hemen iki köpeğimle yürüyüşe çıkıyorum. Sonrasında günlük işlerimi halledip ofise gidiyorum. Çıkışta spor ve eve dönüp PlayStation oynuyorum. Kitap okumayı ve yeni dizi ile filmleri takip ederim. Şayet o dönem bir projede yer alıyorsam zaten haftanın 5 günü sette geçiyor. Kalan zamanımı da evde ya da dostlarımla geçirmeyi seviyorum.

DEPREM KORKUSU YAŞIYORUM

◊ Spor tutkunu olduğunuzu sosyal medyadan görüyoruz. Bilmediğimiz bir hobiniz var mı?

- Spor yapmayı gerçekten çok seviyorum. 6 yaşımda yelkenci olarak spor hayatım başladı. O günden itibaren tüm doğa ve su sporlarını bir bir hayatıma dahil ettim. Yemek yapmayı severim ve son dönemde rahatlamak için lego yapıyorum.

◊ Peki ya en büyük fobiniz?

- Aslında bir fobim olduğunu düşünmüyorum. Yalnız geçen sene ülkece yaşadığımız doğal afet dolayısıyla artık sanırım deprem korkusu yaşıyorum herkes gibi.

AŞK KARMAŞIK BİR ŞEY

◊ Sizin için aşkın tanımını sorsam?

- Aşkın çok karmaşık bir şey olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan tanımlayabilecek kadar kolay anlatılabileceğime de inanmıyorum.