Güncelleme Tarihi:
Minik Hayat'ın doğum gününde anne-kız, Murat Özer’ şu sözlerle andı;
“Canım babam, bana öyle güzel gülerdin ki neşen hatıra kaldı.
Benim için dağlar, denizler aştın, fırtınalarla yarıştın, değirmenlerle savaştın kokun yadigar kaldı.
Şarkılar, şiirler, masallar söyledin sihrin kaldı. Sevgin kalbimde, cesaret ve gücün içimde. Hep bizimlesin babacığım.”
Kızın Hayat
Sinema yazarlığının uçbeylerindendi...Uğur Vardan yazdı
İstanbul Film Festivali’nin bizim kuşak üzerindeki etkisi malum. Vakti zamanında festivalin tedrisatından geçenlerin büyük bir kısmı hayatlarına sinemayı yerleştirdi ve hiç çıkarmadı. Kimi yönetmen, kimi senarist, kimi görüntü yönetmeni, kimi set emekçisi, kimi de sinema yazarı oldu.
SİNEMAYA SEVDALIYDI
Murat mesleğimizin uçbeylerindendi. İyi bir sinema yazarı olarak gördüğünü çalan, filmlerin hakkını vermeye çalışan, dürüst, açık sözlü bir kalem erbabıydı. Çalışkan, meraklı ve her şeyden önce sinemaya sevdalıydı. İşini zevkle yapanlar kategorisindendi. Ayrıca aramızda gençlere de en çok kol kanat gerenlerdendi. Gazetelerin, dergilerin mutfağında çalıştı, yazı yazdı, SİYAD Başkanlığı görevini üstlendi, festivallerde jüri oldu.
NEŞE KAYNAĞIMIZDI
Birikimliydi ve hafızası çok güçlüydü, ne zaman yazı yazarken bir film aklıma gelmese (özellikle de ‘Türkçe adları’) onu arar, meseleyi hallederdim. Festivaller bütün bir sinema âlemi için ama özellikle de eleştirmenler için buluşma, kaynaşma, dertleşme, safları sıklaştırma yerleridir aynı zamanda. Yıllar önce Bodrum’da düzenlenen (1996) ilk ‘Çevre Filmleri Festivali’nde başlayan ‘deplasman’ serüvenimiz, Adana, Antalya, Ankara, Ayvalık, Bursa gibi festivallerde de sürdü. En son pandemi öncesi 2019’daki Antalya’ya birlikte gitmiştik. Ayrıca ben o yaz Murat’la uzun bir yaz tatiline çıkıp Ege’den Akdeniz’e birlikte dolu dolu dolaşmıştım.
Aramızda ruhu en genç olan oydu. Yanınızda o varsa sıkılmanız, durgunlaşmanız mümkün değildi. Her zaman ortama bir hareketlilik getirir, şenlendirir, muziplik yapar, kahkahalarıyla etrafını neşelendirirdi. Murat Erşahin, Tunca Arslan, Cumhur Canbazoğlu, Mehmet Açar, Olkan Özyurt, Burak Göral, Şenay Aydemir, Erkan Aktuğ, Burçin Yalçın, Talip Ertürk, Murat Emir Eren ve daha birçok arkadaşla birlikte yıllarca onca basın gösterimi, onca festival, onca araba yolculuğu derken hep birlikte çok sıkı bir dostluğun, hatıraların, özel heyecanların izini sürdük. Bir dost, bir insan, bir eleştirmen olarak iyi ki onu tanıma fırsatı bulduk… Ne yazık ki o müthiş çalışan harika beynine çöreklenen bir tümör, bütün uğraşına, verdiği mücadeleye rağmen Murat’ı aramızdan aldı. Geriye minik kızı ‘Hayat’ı bıraktı; babasının izini sürme sırası onda... Tüm sevenlerinin başı sağ olsun...