Güncelleme Tarihi:
Renkli geçmişi ve profesyonel ödüllerine rağmen, ünlülerin plastik cerrahı Dr. Patrick Treacy da gayet iyi biliyor ki, 'Behind the Mask' (Maskenin Arkasındakiler) adlı otobiyografi kitabındaki en dikkat çekici bölüm, dünyaca ünlü müşterisi ve arkadaşı Michael Jackson'ı anlattığı bölüm oldu.
Doktor Treacy ve Michael Jackson, 2006 yılında İrlanda'da tanıştı. Ünlü plastik cerrah bir televizyon kanalında canlı yayına katılmıştı, kuliste dinleniyordu. Ancak yalnız değildi. Genç bir Afro-Amerikalı kadın girdi içeriye, 'dünyaca ünlü bir sanatçıyı temsilen' orada bulunduğunu söyledi.
Treacy, "Kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu" diye anlatıyor o günü: "Basın görmesin diye gecenin bir yarısı gidip kliniği açtık ama o sırada kimin geleceğini hala bilmiyordum. Geldiğinde, 'Merhaba ben Michael Jackson. Afrikalı insanlar için yaptıklarınızdan dolayı teşekkür ederim' dedi."
BABASINDAN ŞİDDET GÖRMÜŞ
Treacy'nin şaşkınlığının asıl sebebi, bir gece yarısı kliniğine Michael Jackson'ın girmesi değildi (çünkü starlarla çalışmaya alışıktı). Söylediğine göre asıl şaşırdığı şey; Michael Jackson'ın, medikal bir dergide yazdığı AIDS hakkındaki makaleyi okumuş olmasıydı: "Bana o yazıyı okuduğunu söyledi, hatta okuduktan sonra ağlamış. Bu konuda yardım konserleri düzenlemek istiyordu."
İkilinin dostlukları zamanla ilerledi.
"Onun İrlanda'daki evinde kaldım. Bir akşam birbirimize babalarımızdan söz ettik. Benimki çok sıcakkanlı bir babaydı ama Michael, babasının küçükken kendisini dövdüğünü anlattı. Kozmetik ürünleri ilk o zaman kullanmaya başlamış."
NEDEN 'MÜKEMMEL GÖRÜNÜŞ'Ü ARIYORDU?
Birçok kaynak, Michael Jackson'ın kişilik bozukluğu kaynaklı bir psikolojik hastalığı nedeniyle acı çektiğini, bu yüzden zamanla kendine çok zarar veren 'mükemmel bir görünüş elde etme çabasına' girdiğini söylüyor. Treacy de öyle düşünüyor ama Jackson'a tam olarak ne yaptığı hakkında konuşmuyor. Sadece onu ne kadar sevdiğini anlatıyor:
"Çok eğlenceli, bilime ve ilaçlara çok ilgi duyan bir insandı. Bir gün ilaçlarla ilgili bir kitap alıp ofisime geldi. İçinden bir sayfa açtı. Siyah bir çocuk resmiydi bu. Çocuk siyahtı ama teni hem siyah hem beyazdı. Bana dedi ki, 'Bu çocuğun ne kadar acı çektiğini biliyorum'. Sonra pantolonunun paçalarını sıvadı. Onun da teninin tıpkı resimdeki çocuk gibi hem siyah hem beyaz olduğunu gördüm. Bütün vücudu öyleydi."
Jackson vitiligo hastalığından (deride renksiz, beyaz lekeler olması durumu) müstaripti. Deri pigmentasyonu yüzünden acı çekiyordu.
Treacy onu meşhur Dublin Kliniği'nde tedavi etmeye karar verdi.
ÇOCUKLARA KARŞI ÇOK HASSASTI
"Bir başka gün yine çocuklarla ilgili bir şeyler okumuş, geldi bana dedi ki 'Bu çocuklar acı çekiyor. Hangi hastanedeler?' Hemen bahsettiği çocukları bulup Crumlin Hastanesi'ne getirdik, ben de orada çalışmaya başladım."
Ancak Treacy, Jackson'ın cinsel taciz davaları hakkında konuşmakta gönülsüz. Ona göre Michal Jackson gereksiz yere basının alaylarına maruz kaldı. Öyle ki bu yüzden çocukları hastanede ziyaret etmedi: "Bu bencilce bir karar değildi. Daha ziyade kendisini yeni gazete haberlerinden korumak istiyordu."