Güncelleme Tarihi:
Ünlü şarkıcı, fotoğrafçı ve reklam yönetmeni Metin Arolat önceki gece sahne aldığı Kozyatağı Hilton Otel’de fenalaştı. Sahnede rahatsızlanan Arolat, konserine ara verdi. Kulise geçen Arolat, ‘sol kolum uyuşuyor’ dedikten sonra gömleğini çıkardı. Biraz dinlendikten sonra kendisini iyi hissettiğini dile getiren sanatçı tekrar sahneye çıktı. Ancak kısa süre sonra sahnede fenalaşıp yere yığıldı.
Zayıflama hapı iddiası
Arolat’a ilk müdahale seyirciler arasında olan bir hemşire tarafından yapıldı. Arolat daha sonra ambulansla hastaneye götürüldü. Yolda 3 kez kalbi duran Arolat yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Kalp krizi geçiren 52 yaşındaki sanatçının zayıflamak için hem iğne hem de hap kullandığı iddia edildi.
İZMİR'DE TOPRAĞA VERİLECEK
Arolat’ın cenazesi bugün Teşvikiye Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınAN cenaze namazı sonrası memleketi İzmir’e gönderildi. Arolat için İzmir Beşikçioğlu Camisi’nde de yarın cenaze namazı kılınacağı ve sanatçının Karşıyaka Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
Ağır diyetler kalp kasını da zayıflatıyor
Metin Arolat’ın diyet yaptığı hatta zayıflama iğnesi kullandığı iddia edildi. 'Ölüm diyetini' uzmanlara sorduk.
"STRES ALTINDAKİLER DAHA İYİ BESLENMELİ, GIDA TAKVİYELERİ İYİ YAPILMALI"
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Elvan Odabaşı: Öncelikle 40 yaş üstünde mevcut kalori ihtiyacının altında kalan beslenme planı bireylerde kas kaybına neden oluyor. Bu sanki önemsiz bir şey gibi algılanıyor. İnsanlar "Kas da kaybederim, su da kaybederim. Başıma ne gelebilir ki?" diyor. Kası sanki kolda bacakta görünen bir şey gibi düşünüyoruz ama kalp de o kaslar ile donatılmış organlardan biri. Sürekli düşük kalorili diyet yapıyor olmak ne yazık ki kalp kasımızı da kuvvetsizleştiriyor. Beslenme protokolü yürütürken herkesin bir sınırı var. Ne yazık ki son zamanlarda diyet trendleri insanların kendisini "Akılsız açlığa" maruz bırakmasına neden oluyor. Diyeceksiniz ki akıllı açlık mı var? Biz uzun yaşam protokollerinde bunu uyguluyoruz. Düşük kalorili olabiliyor ama hücre aç kalmıyor. Hücreyi de beslemek amaçlı, kas kaybının önüne geçebilecek bir protokol yürütüyoruz. İnsanların "Tek öğün yiyorum, eliminasyon diyeti yapıyorum, aralıklı oruç yapıyorum" diyerek yaptığı bilinçsiz diyetler ne yazık ki bu tarz sonuçlar ile karşılaşma olasılığımızı artırıyor. Vücudun birinci amacı hayatta kalmak. Bunun için de depoya yeterli benzin koymak lazım. Depoya göre davranmayı bilmeniz lazım. Bahsettiğimiz aralıklı oruç gibi açlıkla kurgulanmış beslenme protokolleri kesinlikle uzman kontrolünde yapılmalı kişinin buna uygun olup olmadığını bilmek açısından. Eğer Demet Hanım'ın da söylediği gibi kişi uzun süredir yetersiz besleniyor, ağır diyetler yapıyor, ağır egzersizler yapıyor ise çok sıkıntılı. Metin bey neticede sahneye çıkıyor. Bu da bir stres kaynağı olabilir. Stres gerçekten beslenme ile ilgili stokları kontrol eder. Bu kalp ile ilgili de tablo olabilir Serdar Ortaç'ın yaşadığı durum olan MS gibi otoimmün hastalıklar da olabilir. Stres bu hastalıkların riskini artırıyor. İş adamları, siyasetçiler, sanatçılar stres altındakilerin çok iyi beslenmeli, gıda takviyeleri iyi yapılmalı.
"KEMİK İLİĞİ KANSERİ ZANNETTİĞİMİZ HASTADA DİYET NEDENİYLE B12 EKSİKLİĞİ ÇIKTI"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya: Metin Arolat benim hastam değil durumunu bilmiyorum çok kıymetli bir sanatçımızdı. Ama genel olarak diyetlerle ilgili yorum yapacak olursak diyet kelime anlamı olarak bedel ödemektir. Yani bir şeyin diyetini yaparsanız bedelini ödersiniz bir noktada. Obezite çok yaygın bir hastalık ve her 2 kişiden biri kilosundan memnun değil. Bu fazla kiloları verebilmek için de çok mucizevi çözümlerin peşine düşüyor insanlar. Tıbbi olarak aslı astarı olmayan ürünlerin peşine düşüyor insanlar. Çaylar içiyorlar, obezite ilaçlarını bile uygun olmayan hastalar kullanabiliyor. Genellikle popüler diyetlerin ortak paydası vücudun ihtiyacı olan kaloriden daha az verelim ki insanlar zayıflasın. Ancak karbonhidrat, protein, yağ olmayan bu diyetler yapılırsa da kısa ve uzun vadede insan vücuduna çok ciddi zararlar verir. Mesela ketojenik diyette yüksek oranda protein ve yağ var. Bunlar vücuda büyük miktarda alınırsa vücut bunu sindirmek için termojenik etki nedeniyle metabolizma hızlanır ve kilo kontrolü hızlanır. Ama diğer taraftan fazla protein vücuttan atılırken kemiklerden su çeker, ürik asit seviyesi yükselir, karaciğer hastalığı olanlarda amonyak miktarları yükselir, kemik erimesi ortaya çıkar, gut ortaya çıkar ve koroner arter hastalığı ortaya çıkar. Zayıflatır mı? Evet kişiyi zayıflattı ama bir sürü problem ortaya çıkar. Bir grup diyette de proteinden fakir. Bunlarda da sarkopeni dediğimiz kas erimesi ortaya çıkar. Kalp dediğimiz organ da kaslardan oluşuyor. Kalp de zayıflar. Asistanlığımda kemik iliği kanseri mi diye şüphe ettiğimiz genç bir hastada B12 eksikliği çıktığını biliyoruz. Bir bakıyoruz ki kız 40 kilo, vejeteryan ve protein çok eksik. B12'yi yerine koyunca hücre yapımı başlıyor. Mide ameliyatından sonraki böbrek yetmezliği 10 katına çıkmış durumda.
"ELEKTROLİT DENGESİNİN BOZULMASI ÖLÜMCÜL ARİTMİLERE NEDEN OLABİLİR"
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Demirkılıç: Kalp ve damar hastalıklarında hastanın durumuna göre mutlaka diyetlere ihtiyacımız oluyor. Özellikle kan yağları, kan şekeri, ürik asiti yüksek hastalarda. Burada sadece ilaçlar değil diyetisyenlerden de taleplerimiz oluyor. Son zamanlarda özellikle aralıklı oruç sıklıkla uygulanıyor ve tek öğün yeme gibi uygulamalar görüyoruz. Bunlar herkese uygun diyetler değildir. Biz hekim olarak belirli aralıklarla aç kalınmasını tasvip etsek de uzun süre açlığa dayanamayan bünyeler olabilir ve kan şekeri düşebilir. Kan şekeri düştüğü için de kalp atakları veya nörolojik ataklara neden olabilir. Dolayısıyla aralıklı oruç her bünyeye uygun değildir. Ancak diyetisyen tarafından planlanmalıdır. İnternetten okunarak diyet yapılmamalıdır. Mesela günümüzde ölüm orucu denilen 24, 48 saat hiçbir şeyin yenmediği ve sadece su, çay, kahve içildiği diyetler var. Aşırıya kaçan diyetlerde bazı yiyeceklerin tamamen çıkarılması ya da sadece bir besin türü tüketilmesi vücudun normal fizyolojisi ile örtüşmeyebilir. Bunlar böbreklere, karaciğere zarar verebilir. Kalp de bu organlardan biridir. Özellikle tansiyon dengesizlikleri, ritm problemi yaratabilir. Bazı elektrolitlerin düşmesi ölümcül aritmilere sebep olabilir.
BİLİNÇSİZ KULLANILAN İLAÇLAR, İĞNELER, AMELİYATLAR ÖLDÜRÜYOR
Obezitede Türkiye uzun yıllardır Avrupa birincisi. Birçok insanın bilinçsizce kullandığı çaylar, ilaçlar, iğneler almış başını gidiyor. Bu tür ürünler böbrek, karaciğer problemlerine ve bazen ölüme kadar götürebiliyor. Ani organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden çok sayıda insan var. Obezite ameliyatları da gerçekten ihtiyacı olanlar için faydalı olsa da yaşam tarzı değişmediğinde kişiler eski kilosuna dönüyor ya da ameliyat sonrası yaşadıkları sorunlar nedeniyle hastalıklar baş gösteriyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, "Tıbbi olarak aslı astarı olmayan ürünlerin peşine düşüyor insanlar. Çaylar içiyorlar, obezite ilaçlarını bile uygun olmayan hastalar kullanabiliyor. Örneğin obezite ameliyatları sonrası böbrek hastalıkları çok artıyor. Bunun nedeni hastaların birden midesinin küçülmesi. Hastalar bu nedenle su dahi içemez hale geliyor. Obezite tedavisi için çıkan iğneler de ihtiyacı olmayanlar tarafından kullanılmamalı. Ben beslenme üzerine çalışan bir hekim olarak bin hastamdan sadece 2'sinde bu iğneleri kullanıyorum. Bunlar geri dönüşü olmayan çok büyük zararlar verebilir" dedi.
Kalbi diyeti kaldıramadı
Metin Arolat’ın kaybını duyduktan sonra hemen hastaneye koşan sanatçı dostu Demet Sağıroğlu üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: “Benim çok yakın arkadaşımdı. Rejim yapıyormuş, bizde vardır böyle ölüm diyetleri, sanırım kalbi kaldırmadı. Sahnede yere yığılmış. Ambulans çağırmışlar kalbi birkaç kere çalışıp tekrar durmuş. Metin’ciğim güle güle gitmiş ve güzel bir yere gittiğini düşünüyorum.”
Çabuk depresyona giren biriyim
Metin Arolat, 5 Eylül’de Armağan Çağlayan’ın programına konuk oldu. Yıllar önce abisi ve babasını kaybeden, 2020'de annesi Nazire Arolat'ı, geçen sene de usta gazeteci olan amcası Osman Saffet Arolat'ı yitiren sanatçı programda onlara olan özlemini dile getirmişti: “Çabuk depresyona giren biriyim. Annem bana ‘Günün birinde ben gidersem ne olur hayata hemen tutun’ demişti. Ona verdiğim sözü tutmaya çalışıyorum. İçim acıyor ama hayat böyle. Ben yine neşeli gözükeceğim inşallah.”