Güncelleme Tarihi:
Zeki Alasya, bir dönem Metin Akpınar ile olan ayrılığı konusunda şunları söylemişti: 'Metin'in benden ayrı projelerde yer almasına kızmadım. Ama ben bugüne kadar Metin'siz iş yapmadım. Ama o bensiz bir sürü işlere girişti. Üzülmedim dersem yalan olur. Bu yaptıklarından dolayı kendisine çok kırgınım.' Daha sonra Hürriyet'e 2013'te verdikleri bir röportajda ise çarpıcı bir cümle söylemişti Akpınar: 'Biz baştan helalleştik. Hatta bir ara aile kabristanı gibi kabirlerimiz de aynı olsun diye düşünüyorduk. Fakat sonra ailelerimiz kendi kabristanlarını aldılar. Öyle olunca aynı mezarlığa gömülemeyeceğiz. '
BİZİM FİLMLER DAHA SAMİMİYDİ
Çok güzel filmler yapılıyor. “Yeşilçam daha iyiydi” diyenlere katılmıyorum. Geçmiş zamana olan öykünmelerden sıyrılıp günümüze bakmak gerek bence... Bugün her zaman için dünden daha iyidir. Kullanılan teknolojik ekipmanlar, çalıştığımız platolar ne kadar güzel. Oysa biz eskiden her tarafı dökülen kulübelerde çalışırdık. Bu açıdan bakıldığında Avrupa’yla aynı düzeyde olduğumuzu düşünüyorum. bizim filmler daha samimiydi, ukalalık azdı. Hikayenin geneline bakıldığında daha çok pastel renkleri görürdünüz, yumuşacık filmlerdi. İtalya ve Fransa hâlâ bu şekilde filmler yapıyor. Oysa biz nedense başka arayışlar peşindeyiz. Bunun dışında günümüz Türk sineması geçmişteki bütün sinema dönemlerinden daha iyi durumda.
BENİM YAŞIMA GELİNCE İNSAN HAKKI VAR SANIYOR
Uzun bir süredir filmleri eleştirmiyorum. İnsan benim yaşıma gelip, yaptıklarımı yapınca kendini bir şey söylemeye hakkı var zannediyor. Bazı filmlerde bazı yanlışları gördüğümde, tekrarlanmaması adına söylemek gibi yanlış bir yol seçtim. Bana göre doğru bir yoldu, gene aynı iddiadayım ama bu insanları çok rahatsız etti.
BU İŞİ EN İYİ CEM YILMAZ YAPIYOR
Yılmaz Erdoğan adam gibi ayakları yere basan çok güzel işler yapmaya başladı. ‘Kelebeğin Rüyası’ filmi çok güzeldi. Bence en iyi işi yapacak olan Cem Yılmaz. Cem Yılmaz’ın Arog, Gora gibi filmlerini çok beğenmedim. Sinemada müthiş becerikli olduğu başka şeyler var, görüyorum. Yabancı Oscar’a aday olacak dediğim filmleri en iyi yapacak adam da şu an Cem Yılmaz. Ata Demirer, ‘Eyvah Eyvah’ diye filmler yapıyor. Onlardan bizim Yeşilçam’daki lezzeti alıyorum.
KIVANÇ TATLITUĞ'SUZ DİZİ İŞ YAPMAZ
Kıvanç Tatlıtuğ’u alın diziden, dizi ilk yüze giremez. Oyunculuk olarak çok eğitti kendini. Yalnız öyle oyunculardan çok büyük oyunculuk beklemeyin. Clark Gable’lar, Ayhan Işık’lar, öyle duran, çok fazla oyunculuk kabiliyeti olmayan adamlardı. Ayhan Işık ağabey olağanüstü yakışıklıydı ama kötü bir oyuncuydu. Halit Ergenç, klasik jönle bahsettiğimiz çirkin kralların arasında bir adam, erkek güzeli değil.
BİRİKTİRDİKLERİMİ GENÇLERLE PAYLAŞIYORUM
Tiyatro'da 1963'te profesyonel oldum. Daha öncesi var ama amatör olarak galiba 45. sene. 1972 senesinde sinemaya başladım. Bu kadar seneyi arkanızda bırakınca artık yavaş yavaş biriktirdiklerinizi paylaşmak istiyorsunuz. Bu bir görev halini alıyor. Yoksa yazık olup gidecek diye düşünüyorum. Örneğin; bu nedenle TÜRVAK Televizyon ve Sinema okulunda oyunculuk bölümü başkanıyım ve öğretim görevlisiyim. Orada yaptığım bu! Biriktirdiklerimi yenilerle, gençlerle paylaşıyorum. Onlara bir şeyler öğretmek ukalalığında değilim. Bir şeyleri onlarla paylaşmak 45 senenin üçüncü, beşinci, onuncu bazen de dün değil evvelki gün yani 45. senesinde bir şeyler öğrenmişsem, onların da öğrenmek için bu kadar beklemelerini istemiyorum, olabildiğince onlarla paylaşıyorum. Ve o zaman yapıcı, yönlendirici bir birey oluyorum. Yani yaklaştıkça, öbür tarafa gitmeye hazırlandıkça biraz daha filozof olmaya başlıyor insan. Bunun da ayrı bir tadı var.
YİNE DE METİN AKPINAR OLMAK İSTEMEZDİM
Ben dağıtırken Metin tutumlu ve akıllıca bir şekilde mal varlığına sahip oldu. Ben paramı yönetemedim. Kullandığı her kuruşu alın teriyle oldu elbette. Ama benim bir evim bile yok mesela, sıkıntıda kaldım. Hala kirada oturuyorum. Bir daha gelsem dünyaya yine aynı davranırdım. Metin Akpınar gibi olmak istemezdim yine de'
KENAN EVREN BABAMIN ÖĞRENCİSİYDİ
Babamın öğrencilerinden biri de Kenan Evren’di. Cumhurbaşkanlığı döneminde beni köşke çağırdı bir gün. Bu çağrının nedenini çok merak etmiştim. “Baban benim öğretmenimdi. Senin filmlerini izlerken hep Reşat Bey’i hatırlarım. Çünkü baban çok şakacı, esprili birisiydi” dedi. Ben onun şakacı tarafını hiç bilmem. Evde hep mesafeli olurdu.