Güncelleme Tarihi:
Yeni çıkan dergilerde çok niş işler görüyoruz. İçerik dolu, tasarım hiç olmadığı kadar göze hitap ediyor. Dergicilik bu yöne mi gidiyor?
Bu, Türkiye’deki dergi pazarındaki gelişmenin bir sonucu. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de önce genel meraka hitap eden dergiler yayımlandı. Bu tür dergilerin pazarındaki doyma, yayıncıları niş pazarlara yöneltiyor. Tasarımdaki gelişmeler de günlük yaşantımızdaki gelişmelerin bir sonucu aslında. Estetik anlayışımız gelişiyor, değişiyor, görsellik ön plana çıkıyor. Görsel olarak tatmin edici olmayan bir ürünün artık pazarda yer bulabilmesine olanak yok. Niş markete yöneldiğinizde okuyucunuzun özel bir merakına hitap ediyorsunuz demektir ve o okuyucu tipi kolayca külyutmaz. Zaten kendini bu konuda geliştirmiştir, okuyacağı yayının da içerik olarak dolgun olmasını bekler. İçerikteki zenginleşmenin temel nedeni budur. Dergiyle oyalanıp kenara atacak okuyucu yerine, dergiyi uzun süre elinde tutan, okuyan hatta yayıncıyla tartışan okuyucu tipi bu ve bu etkileşim, içeriğin zenginleşmesine yarıyor.
The Rake’i okuyan erkekler ne öğrenecekler? Dergiyi neden alsınlar?
The Rake, yerleşik zevkleri ve alışkanlıkları olan olgun bir okuyucu kitlesini hedefliyor. Aynı zamanda kararını vermiş, zevk sahibi okuyucuya yeni ufuk açmanın peşinde. Giyim kuşamdan otomobile, saate, yatlara kadar geniş bir yelpazede, dünyanın başka yerlerindeki şık insanların nasıl yaşadığını, ne yapmakta olduğunu aktarıyor. Deneyimlerin paylaşılması ile ilgili bir ortam diyebiliriz bu dergi için. Bu dergiyi satın alan okuyucular, rahatça okuyabilecekleri, masalarında, çantalarında bulundurmaya utanmayacakları bir dergi almış olacaklar. Bir kere satın alıp, okuyan bir okuyucunun bu dergiyi kolayca bırakmayacağını şimdiden söyleyebilirim.
Sizce Türk erkeğinin bu tür gelişkin zevklerle arası nasıl?
‘Türk erkeği’ diye homojen bir erkek kitlesinin varlığından söz edemeyiz. Cinsiyet olarak erkektir, etnik olarak Türktür ama kendi içinde çeşitlilik gösterir, yaşam biçimleri farklı olduğu için zevkleri de farklıdır. Bu derginin okuyucusunu da etnik bir kimlik olarak ‘Türk erkeği’ diye tanımlayabiliriz ama şunu hatırlatmak istiyorum ki bu okuyucu tipi aslında evrensel bir tiptir. Etnik kimliğinden bağımsız olarak, zevkleri gelişmiştir. Bu derginin hedeflediği okuyucu, Türkiye’de de böyle evrensel bir karaktere sahip, dünyaya açık bir okuyucudur. Öte yandan böyle ince zevkler geliştiği için Türkiye, önemli bir pazar ciddi markalar ve ürünler için.
Kadını meta olarak kullanmayacağının sözünü veren bir erkek dergisi çıkarmak sevindirici bir gelişme. Ancak ülkedeki dergicilik anlayışı göz önüne alınınca, Türkiye gerçeğinde bu nasıl karşılık bulacak?
Evet, The Rake, diğer erkek dergilerinden en başta böyle ayrışıyor. Bu dergi kadını bir meta olarak kullanmayacak, orijinal edisyonu da yerel edisyonlar da bu çizgide. Bu derginin okuyucusu için kadın elbette önemlidir, unutmayalım ki bir erkek hayatta ne yapıyorsa onu öncelikle bir kadının gözüne girmek için yapar. The Rake, her kadının kendi başına bir evren olduğunu bilir, okuyucusu da bunun anlamını bilir. Onun için bu dergide kadın vücudunu bir meta olarak sergileyen fotoğraflar, kadını ikinci sınıf bir toplumsal cinsiyet olarak konumlayan yazılar, espriler vs. olmaz, olamaz.
Yeni çıkan dergiler halihazırdaki işleri etkiler mi sizce?
Yeni çıkan dergiler, dergi pazarının gelişmesine neden olur, bundan mevcut yayınlar da olumlu olarak etkilenir. Rekabetin olmadığı bir yayıncılık ortamında, pazarın gelişmesi, büyümesi mümkün değildir. Onun için yeni dergilerin yayımlanmakta olması, hem bizim meslek mensupları için sevindiricidir hem de reklamverenin özel bir kitleye daha ucuza ulaşabilmesini sağladığı için ekonomi açısından da olumlu etkileri olan bir gelişmedir.
The Rake, olgun okuyucu kitlesine şık insanların nasıl yaşadığını neler yaptığını aktaracak.
V MAGAZINE EYLÜLDE TÜRKİYE'YE GELİYOR
Tasarımı göz alıcı, Amerika menşeli, iki ayda bir yayımlanan moda dergisi V Magazine de bir başka yenilik. Eylül ayında çıkacak Türkçe edisyonunun Yayın Yönetmeni ve Kreatif Direktörü Ece Sükan. Grup Medya bünyesindeki yayın yılda 4 sayı çıkacak.
CONDE NAST TRAVELLER
ARTIK BİZİ DE GEZDİRECEK
Amerika’da doğup dünyaya yayılan bir başka dergi Condé Nast Traveller da mayıs ayında ‘cennet vatan’a adım atıyor. Doğuş Yayın Grubu bünyesindeki derginin yayın yönetmeni Çiler İlhan, yüzde 60-65 uluslararası içerik, kalanının yerel içerik olduğunu belirtiyor. İlk sayının öne çıkan konuları ise şöyle: Ailece vakit geçirilebilecek ‘resort’lar, Lizbon, Kiklad Adaları, Paris bistroları, Türkiye’nin ünlü fotoğrafçılarının çektiği manzaralı odalar.