Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2022 07:00
“Green Book” ve “Moonlight” filmlerindeki rolleriyle iki Oscar ödülü kazanan Mahershala Ali, sinema, televizyon ve tiyatroda yer alan çok yönlü bir aktör. Marvel’ın yeniden vizyona taşıyacağı ikonik “Blade” filminin de başrolünde yer alacak olan aktör, temmuz ayında çekilmeye başlayacak projenin detaylarını ve rol aldığı dizi “Ramy”yi anlattı.
◊ “Blade” ile başlamak istiyorum. İkonik bir film ve ikonik bir karakter. Orijinal filmin hayranı mıydınız?
- Orijinal filmin hayranıydım. Aslında daha çok Wesley Snipes hayranıyım. Sanırım 26-27 yıl geriye gidiyoruz... Wesley’nin etkisi ve yaptığı, yadsınamaz bir gerçekti. Seçimlerine her zaman dikkat ettim. Bu film, ben oyunculuk yapmadan önceydi. Oyunculuğa başladığımda, bırakın bir filmde ya da dizide başrol olmayı, bir filmde düzgün bir rol almanın bile ne kadar zor olduğunun farkına vardım. O yüzden Wesley’e saygım sonsuz.
◊ “Blade” için Marvel ile nasıl bir araya geldiniz?- “Luke Cage” dizisinin galasındaydım. Menajerime döndüm, “Blade’le ilgili ne yapıyorlar? O karakteri oynamayı çok isterim” dedim. Sanırım 2016’ydı. Eylül-ekim gibi... Marvel ile ilk toplantımız, 2019 yılında gerçekleşti. Nihayet 2019’da filmi yeniden yapmak için ilerlemeye hazırdılar. Ben 2016’da filmden bahsettiğimde o aşamada bile değillerdi. Çekimlere ne zaman başlarsak başlayalım, heyecanlı olacağım. Bütün bu COVID durumu herkesin programını bozdu ve her şey, tüm programımız geride kaldı maalesef.
KENDİ İÇGÜDÜLERİMLE EVLENMEK İSTEDİM◊ Rolleri seçerken nelere dikkat edersiniz?- Gerçekten anlatacak bir hikayem olduğunda çalışmak istiyorum. Çünkü o zaman sabah uyanacağımı ve mücadeleye hazır olacağımı biliyorum. Eğer bir projeye “evet” diyorsam, bu muhtemelen biraz rahatsız olduğum bir şeydir. Beni biraz korkutmalı.
◊ Tavsiye vermeyi sever misiniz? Bu işi yapmayı isteyen gençlere mesela... Manevi, profesyonel ya da kişisel tavsiyelerde bulunur musunuz?- Bu konuda oldukça iyiyimdir! Ben doğal olarak gözlemci bir insanım. Aktörlerin çoğu dikkatli ve problem çözücü. Hikayelerde, sahnelerde veya karakterleri canlandırırken, neyin sorunlu olduğuna, neyin işe yaramadığına bakarız. Hikâyenin içindeki gerilim nerede? Hatta bir oyuncu olarak o karakteri hayata geçirmeye çalışırken kendin için bile sürekli bir şeyleri düzeltmenin yollarını arıyorsun. İnsanlar net olamadıkları durumlarla yanıma geldiklerinde ya da cevapları bulmak için yardıma ihtiyaç duyduklarında, kendimi makul bir miktarda tavsiye verebilecek seviyede buluyorum. Bence bu, oyuncuların sahip olması gereken niteliklerden biri. Aktörler bir şeye bakabilmeli, parçalara ayırabilmeli, tekrar bir araya getirebilmeli ve bir şekilde o şeyi şekillendirebilmeli veya biçime sokabilmeli. Kariyerimde bunları yapmak zorunda kaldım. Ve bazı iyi akıl hocalarım olduğu için çok şanslıydım. Birçok harika tavsiye aldım. Bununla birlikte kendi içgüdülerimle evlenmek istedim. İyi
seçimler ve iyi kararlar vermeye çalışmak; aslında işin özü bu.
SALGININ GERÇEK BİR FARKINDALIK SAĞLADIĞINI UMUYORUM
◊ COVID-19 hepimizin hayatını değiştirdi. Farkında olmadığımız birçok şeyi daha iyi anladık. Sevdiklerimize daha çok önem vermeye başladık. Size etkileri ne yönde oldu?
- Sanırım her şeyde bir fırsat vardır. Salgının önemli olan şeyler için gerçek bir farkındalık sağladığını umuyorum ve bunun için dua ediyorum. Kasırgalar, depremler, seller, yangınlar şehirlerimizi, ülkelerimizi ve topluluklarımızı, geniş alanları etkileyen şeyler. Bütün bunlar bazı şeyleri farklı yapmamız için bir nevi uyarı niteliğinde. Zihin, beden ve ruhen desteklediğimiz, daha sürdürülebilir şeylere yönelmeliyiz. Kelimenin tam anlamıyla; toksik olmayın. Manevi olarak da toksik olmayın. Salgın umarım büyük çoğunluğumuz için artık bazı şeyleri farklı yaptığımız bir uyandırma çağrısı olmuştur.
MÜSLÜMAN BİR YAZAR İÇİN SİSTEME KATILABİLMEK BİLE BÜYÜK BAŞARI
◊ Sizi en son Hulu dizisi “Ramy”de izledim. Müslüman bir genç ve Müslüman ailelerin merkezde olduğu bir dizi. Müslümanlara karşı bir önyargı ve ayrımcılık olduğu inkar edilemez. Bir Müslüman olarak, dizinin etkisini nasıl yorumluyorsunuz?
- Dizinin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü hakkında çok fazla korku olan bu egzotik kültürdeki gizemi biraz ortadan kaldırdığına inanıyorum. Amerika’nın İslam ve İslamiyet deneyimi etrafındaki algı, kültürün gerçek özelliklerine aşina olmayan birçok insan için itici geliyor. Dizideki gerçek zaferin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü gizem biraz da olsa ortadan kaldırıldı.
◊ Özellikle son 10 yıldır Amerika’da siyahi filmlerinin arttığını gördük. Siz de bu filmlerin bir parçası oldunuz. Fakat henüz Amerika’da Müslümanlarla ilgili bir film görmüyoruz. Bunu nasıl açıklarsınız? Sorun Müslümanların bu hikayeleri yazmamaları ya da yapmamaları mı, yoksa sistem buna hazır değil mi?- Harika bir soru. Bence bir an için kendinizi yaratıcıların; yazarların yerine koymalısınız. Siyahi Amerikalı yazar veya Müslüman yazar için bazen sadece sisteme katılabilmek bile büyük bir başarı. “Handmaid’s Tale” ya da “Billions” gibi şovların yazarlarından biri olabilmek... Sadece genç bir Müslüman kadın veya erkek olarak böyle bir işi alabilmek ya da böyle şovlardaki yazarlardan biri olmak ve yazdığınızın kesilmemesi bile önemli. Çünkü “kapalı kadın böyle bir şov için asla yazamaz” diye farz edilir. Yani önce sadece sisteme girebilmek gerekli.Sisteme girdikten sonra insanların konuştuklarınızın arkasında ne olduğunu anlaması biraz daha kolaylaşıyor. Uzun yıllardır fikri yapımcıya sunacak sistemin içinde bile değiliz. Ayrıca Müslümanların eğlence sektörüne girmesi geleneksel olarak teşvik edilen bir şey değil. Gerçekten iyi hikayeler yazma kapasitesine sahip seslerimiz olduğunda, hikayelerimizin geniş ve çeşitli Müslüman deneyimlerine ışık tutacağını düşünüyorum. Artık şirketler, stüdyolar, yapımcılar bu hikayelerin değerini anlayacak gözlere sahip olmalı ve niş hissedebilecek işlerden korkmamalı. Müslüman deneyimi için biraz daha yer açılacak gibi. Gün ışığına çıkacağına inandığım projeler var. Mesela “Ramy”yi ilham verdiği için yaptım. Eminim “Ramy” böyle hikayeleri yapmak isteyecek 100 kişiye daha ilham vermiştir.
“Moonlight”a (Ay Işığı) bakın. Sinemayı değiştirdi. “Moonlight”ın başarısı siyahi hikayelerin daha fazla fırsat yakalamasını sağladı.
Film fırsatlar açtı ve sektörde değişiklik yarattı. Yapacak çok iş var. Hollywood’da bazı değişiklikler olduğunu hissediyorum. İlerlemeye devam etmeliyiz. Farklı deneyimlere sahip bu insanların hikayelerine ışık tutması, kültürümüzü daha da zenginleştirir.
Bence daha sağlıklı bir zamandayız.
Bunu yine de temkinli bir şekilde söylüyorum. Fakat içerik açısından birkaç yıl öncesine göre daha sağlıklı bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum.