Güncelleme Tarihi:
İNGİLİZ KRALİYET AİLESİYLE ÇOK ZAMAN GEÇİRMİŞ
Önceki gün "The Late Late Show with James Corden" adlı sohbet programına katılan Collins, ünlü bir müzisyen olan babası Phil Collins'in The Prince's Trust Foundation'daki çalışmaları nedeniyle İngiliz kraliyet ailesiyle çok zaman geçirdiğini söyledi.
'ÇOK HAYLAZLIK YAPTIM'
Lily Collins, Prenses Diana'dan bir buket çiçek kaptığı zamanı hatırlayarak, küçük bir çocukken İngiliz kraliyet ailesiyle geçirdiği zamanlarda pek çok haylazlık yaptığını söyledi.
'ÇİÇEĞİ GERİ ALMAYA ÇALIŞTIM'
Corden, Collins'e, Prenses Diana'ya çiçek verirken çekilmiş bir fotoğrafını gösterdi. Collins de ondan sonra olanları şöyle anlattı: "Diana'ya çiçek veriyorum ama o onları almaya çalıştığı anda çiçekleri geri çektim. Yani, tahmin edebileceğiniz gibi, odanın tüm havası bir anda değişti. Ama şirin bir elbise giymiş küçük bir kıza kim kızabilirdi ki?”
PRENS CHARLES'IN KAFASINA OYUNCAK TELEFON FIRLATMIŞ
Kısa bir süre önce Charlie McDowell ile evlenen Lily Collins, Prens Charles ile oyun oynarken kafasına oyuncak bir telefon attığı anısını da izleyicilerle paylaştı. Bu hikayeler sonrası Corden, "Sürekli kraliyet ailesiyle mi takılıyordun?" diye sordu.
YENİ EVLİ
Lily Collins, bir süredir birlikte olduğu yönetmen Charlie McDowell ile Colorado'da evlendi. 32 yaşındaki oyuncu, düğün pozlarını da Instagram sayfasında paylaşarak mutlu haberi takipçilerine duyurdu. Collins paylaşımında, McDowell ile 4 Eylül'de evlendiklerini belirterek "Resmen sonsuza kadar birbirimizin olduk. Asla daha mutlu olamazdım" cümleleriyle duygularını ifade etti.
ÜNLÜ AİLELERİN ÇOCUKLARI
Lily Collins'in de Charlie McDowell'ın da gösteri dünyasının ünlülerinin çocukları olduğunu yeri gelmişken hatırlatalım. Collins, ünlü Genesis grubunun davulcusu ve vokalisti Phil Collins ile Jill Tavelman'ın evliliğinden dünyaya geldi. 38 yaşındaki Charlie McDowell ise oyuncu çift Malcolm McDowell ile Mary Steenburgen'in oğlu.
TEKERLEKLİ SANDALYEYLE GEZİYOR, BASTONLA YÜRÜYOR
1967 yılında İngiltere'nin Surrey kentinde kurulan ve müzik dünyasına yön veren gruplardan biri haline gelen Genesis'in bateristi ve solisti Phil Collins, kızının evlendiği günlerde Londra'da görüntülendi. Aracından bastonuyla indikten sonra tekerlekli sandalyeye oturan 70 yaşındaki Collins'in bu kırılgan ve hasta görüntüsü hayranlarını çok üzdü. Collins, BBC'de yayınlanan röportajında sağlık durumuyla ilgili olarak konuştu. Genesis grubunda baterist olarak yer alan ve bu alanda dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Phil Collins, bu konuda söyledikleriyle de hayranlarının yüreğini burktu. "Artık bateri bagetini bile zar- zor tutuyorum" diyen Collins "Hayır, hala bateri çalamıyorum. Bunu yapmayı isterdim. Ama demek istiyorum ki artık bu elle bateri bagetini bile zorlukla tutuyorum" dedi. Phil Collins'in sağlık sorunları nedeniyle bateri çalamayacak olmasının ortaya çıkmasından sonra yerine oğlu Nic Collins geçti.
1967 YILINDA KURULDU
Genesis grubu 1967 yılında İngiltere'nin Surrey kentinde kuruldu. Progressive rock türünü benimseyen grubun önde gelen üyeleri daha sonra solo kariyelerinde de önemli başarılar kazanan Peter Gabriel ve Phil Collins. Genesis, 150 milyonluk albüm satışı ile tüm zamanların en çok satan 30 grubu arasında yer aldı. Yarım asırı aşkın süredir müzik dünyasında varlığını sürdüren Genesis'in hem solisti hem de bateristi olan Phil Collins, Genenis'ten 1996'da ayrıldı. Ancak 2007 yılında geri döndü. Fakat görünüşe göre artık aktif olarak grupla birlikte çalışmayacak.
İlk olarak Peter Gabriel'in öncülük ettiği grup, onun 1975'te ayrılmasıyla beraber Phil Collins'in önderliğine geçti. Collins 1996'ya kadar bu görevine devam etti. Daha sonra bir sene Ray Wilson'ın öncülüğünü yaptığı grup, son olarak Ekim 2006'da BBC'den yapılan açıklamaya göre tekrar bir araya gelip dünya turuna çıkma kararı aldı. Tony Banks, Phil Collins ve Mike Rutherford son olarak bir araya gelen grup üyeleri.
MÜZİK DÜNYASINDA FIRTINA GİBİ ESTİLER
Grubun müzik açısından iki ayrı dönemi var. Erken dönemde çıkardıkları kompleks, detaylı enstrümantasyon içeren parçalar ve sahne üstünde yaptıkları görsel şovlar, 1970'lerde tanınmalarını sağladı. 23 dakika uzunluğundaki Supper's Ready adlı parçaları ve 1974 tarihli The Lamb Lies Down on Broadway albümleri, bu döneme damga vuran çalışmalarıdır. 1980'ler sonrasında tarzları pop müziğe kaydı ve grup daha geniş bir dinleyici çekti. Bu değişiklik onlara Duke albümüyle İngitere'de, Invisible Touch adlı parçalarıyla da ABD'de birinci sırayı getirdi.