Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
80’ler... Gazino yılları... Türkiye’nin en güzel kadını, assolist Harika Avcı. Şan, şöhret, para... Hadi o kapıdan içeriye birlikte girelim.
- Bir dakika, seni ben mi doğurdum? (Gülüyor) Ne alakası var? 80’ler değil o bahsettiğin, 90’lı yıllar. Şöhrete gelirsek, tabii çok güzel. Ama diyeti bir o kadar ağır.
Siz o ağır bedeli ödeyenlerden misiniz?
- Bir bedel var ve ben bunu kabullendim.
Kabullenince ne oluyor?
- Önce sindirmek gerekiyor. Yoksa mümkün değil, yapamazsın. Zaten işin başında aslında şöhret olarak doğuluyor. Sonradan olunmuyor. Mesela ben alaylıyım. Hiçbir eğitim almadım. Ama 14 yaşımda Dalyan Gazinosu’nda sahnedeydim. İlk solistim Emel Sayın, ikincisi ‘isim annem’ Gönül Yazar’dı. Sinemaya da daha sonra Fahrettin Arslan’dan izin alınarak başladım. Ama bu konuları değil, yeni albümü konuşmak için buradayım.
BEN ÇIKTIKTAN SONRA BİRÇOĞU KAÇACAK
Peki, hangi noktada İbrahim Bey’den şiddet görmeye başladınız?
- Abimle yaşadığım olaylar sırasında kendi avukatım beni üçkâğıda getirdi. Psikolojim kötüydü. Avukatım bir gün geldi, Türk kahvesi içtik. Sonrasını hatırlamıyorum. Davayla ilgili altlı üstlü kâğıtlar vardı. Bir şeyler imzalattı. Meğer her şeyi almış elimden.
Nasıl anlamadınız?
- Benim kadar zeki bir insan anlamadı. Abla-kardeş gibi ilişki kurdu benimle. Zaten bu avukatın ilk olayı da ben değilmişim. Dolandırdığı başka kişiler de varmış ve onlar da ortaya çıktı. İşte İbrahim de beni dolandıran kadına karşı bütün malvarlığımı almak için şahlanmaya çalıştı. Ama maalesef yapamadığı için kötü alışkanlıklara bulaştı. Ondan sonra da bana zarar vermeye başladı. Elimden telefonları, bilgisayarları aldı. Hiçbir şekilde iletişim kuramadım.
Bu dönemde mi şiddet başladı?
- Evet, İbrahim madde kullanmaya başladıktan sonra. Onu da hâlâ suçlamıyorum. Önceden böyle değildi. Ailesi de kötü bir aile değil.
Hangi noktada “dur” dediniz?
- Bir gün sabaha karşı saat 03.00’te şakağıma silahı dayayıp beni uyandırdı. Aslında çok güçlü bir kadınım. Elinden silahı aldım. Duvara yapışıp kaldı. İnanamadı. Bir elimle silahı ona doğrulttum, diğer elimdeki telefonla 155’i aradım.
İKİ ODA BİR SALON KADINIM
Soldaki fotoğraf 2001, sağdaki 2006 yılına ait.
Sacit Aslan bir röportajında “Harika Avcı’nın en büyük belası güzelliği oldu” demiş...
- Doğru!
Çok çektiniz mi güzellikten?
- Güzellik göreceli. Kendimi seksi bulmam. Masum bir yüze sahibimdir. Mesela çırılçıplak fotoğraf çektireyim. (Ellerini göğsüne doğru götürüyor)
Ellerinizle göğsünüzü mü kapatırsınız?
- Neremi ellerimle kapatacağım canım! İki oda bir salon kadınım ben! 1.78 boyumdayım. Topuklularla iki metre oluyorum. İyi de sen şimdi niye kızardın
Hakan? Korkma! Bak saten bir çarşafa sarılayım. Bacaklarımı göğsümü kapatayım, o bile bende avam durmuyor. Çünkü yüzümde masumiyet var.
Sizin assolist olduğunuz dönemde korkup Seda Sayan’ı parlatmaya çalıştıkları doğru mu?
- Mat olan bir şeyi ne kadar parlatabilirsin canım. Cila kendinden vardır zaten.
ERKEĞİMİ YÜCELTİRİM
Çok âşık oldunuz mu?
- Hayır. Birlikte olduğum insanların sayısı beş parmağı geçmez.
Ama geçmişte hakkınızda çıkan haberler öyle söylemiyor.
- O yazılanlarda hayatıma girenlerden adeta futbol takımı kurmuşlar. Ama ben o isimlerin hiçbirini tanımıyorum.
Çapkın mısınız?
- Göz çapkınlığım var. Bakarım. Ama yanımdaki erkeğe baktırmam, oyarım! Şaka tabii. Ben erkeğimi yüceltirim. Onun yakışıklı ve bakımlı olması beni sevindirir.
Bir erkekte sizi ne etkiler?
- Hiç kolay değil beni etkilemek. Kulisime gelen çok hediyeler oldu... Ama hepsini fırlatıp atmışımdır şimdiye kadar. Beni dürüstlük ve duruş tavlar.
BANA ÂŞIK ÇOK KADIN VARDI
SOL TARAFIM KANLAR İÇİNDEYDİ VE YÜZÜMDE NEREDEYSE ET KALMAMIŞTI
Kaç kilo verdiniz?
- Hiç kilolu değildim ki. Bende ödem var. Sen Saba Tümer’in programından bahsediyorsun. Ama o dönemde kortizon almıştım. İbrahim beni merdivenlerden itmişti.
Nasıl yaşandı o olay?
- Beni merdivenlerden itti. Düştüğüm zemin hindistancevizi kaplamasıydı. Çok sertti. Zaten sonrasını hatırlamıyorum. Bir Golden cinsi oğlum var. O beni yalayarak uyandırdı. Sol tarafım kanlar içindeydi ve yüzümde neredeyse et kalmamıştı.
Peki ‘alkol bağımlısı, madde kullanıyor’ iddialarına ne diyorsunuz?
- Böyle saçmalık olabilir mi? Kullansam İbrahim’e kapanırdım. Bağımlı olmaya karşıyım.
Yaşadığınız son olaya gelirsek... Kaza da dendi, intihar da. Ne yaşandı o gün?
- Kendimi bilerek vurdum. Bu yaşadıklarıma karşı bir protestoydu aslında.
Nasıl oldu?
- İbrahim’in silahlarını avukata teslim etmek istedim. Ama almadı. Sabaha karşı sinirlerim zaten bozuktu. Odama gittim. Yatağın kıyısına oturdum. Silah sol elimdeydi ve yere düştü. Aniden karar verdim. Ve kendimi vurdum.
O noktaya nasıl geldiniz?
- İşin içinden çıkamıyordum işte.
Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
- Çok iyiyim. Hayat benden korksun. Beni tanımıyorsun Hakan! Küllerinden doğdu derler ya. Ben küllerimden doğmadım çünkü hiç yanmadım. Ateşin ta kendisiyim.