Güncelleme Tarihi:
Üstünde Buckingham Sarayı yazan bir zarf aldığınızda kendinizi ‘önemli biri gibi’ hissediyor musunuz?
- Kraliyetten biriyle yazışmak tabii ki çok önemli. Sonuçta milli bir değer...
Dedeniz (Albert Alfred Simes) Kraliçe’ye kart atmaya nasıl başlamış?
- Bu yaygın bir gelenek aslında. Dedem sadece devam ettirmiş. Kraliçe II. Elizabeth’ten önceki krallara da atmış. Kraliçe’nin tahtta olduğu süre boyunca da, 1952’den itibaren, aralıksız devam ettirmiş.
Ve hep yanıt almış mı?
- Kraliçe’yi politikacılardan ayıran büyük bir fark bu. Kendisine yazan herkese kurmaylarından mutlaka bir cevap gelir.
Bir gün Kraliçe’yle karşılaşmışlar değil mi?
- Evet, 1972’de Majesteleri, şeref verip İzmir’e gelmişler. Efes Otel’in bahçesindeki resepsiyona İzmir’de ikamet eden tüm İngiliz vatandaşlar davet edilmiş. Konuklar takdim edilirken, dedemin ismini duyan Kraliçe, heyecanla “O hoş kartları atan siz misiniz yoksa” demiş. Herhalde o kadar kart arasında İzmir’den bir kart olması dikkatini çekmişti.
KRALİÇE’NİN KARTINI GÖRÜNCE KALKIP DANS ETMİŞTİ!
Dedenizin 100’üncü yaşını da unutmamış...
- Britanya Kraliçesi, 100 yaşını devirmiş tüm vatandaşlarına âdetten bir tebrik yollar. Dedeme de 2009’da, 100 yaşına girince, böyle bir kutlama gelmiş. 100 yaşı nedeniyle birçok hediye almıştı ama, hatırlıyorum, onu en çok sevindiren bu karttı. Kalkıp dans bile etmişti!
Dedenizden sonra bu kart atma geleneğini devam ettirmeye nasıl karar verdiniz?
- Dedemi 2011’de kaybettik. İçimde çok büyük bir boşluk oluştu. Anılarını yaşatmak istedim. Onsuz geçireceğim ilk Noel bayramında, Kraliçe’ye yazmaya karar verdim. Dedemin vefatı hakkında bir şey yazmadan sadece bayramını kutladım. Şubat ayında bir zarf geldi. Kartın farklı bir Simes’tan geldiğini fark etmiş, olan biteni araştırmış, bana bir başsağlığı notu yazmış. Bu bana çok büyük güç verdi.
Protokol kurallarını biliyor ve ona göre mi yazıyorsunuz? Yoksa içinizden geldiği gibi mi?
- Yazarken hem protokol kurallarına dikkat etmeye hem de içten olmaya çalışıyorum. Majesteleri çok mütevazı biri. Saygılı ve dürüst birinden bir yazı okuduğunda bunu anlar diye düşünüyorum.
Gelen yanıtta ne tarz şeyler yazıyor?
- Yanıtlar hep farklı oluyor. Tahta geçişinin 60’ıncı senesinde bir kitapçık yollamıştı mesela. Genelde teşekkür niteliğinde şeyler yazıyor.
Kraliçe’ye kart attığınızı Facebook hesabınızda paylaşınca büyük ilgi görmüşsünüz...
- Aslında her sene paylaşırım bunu Facebook’tan. Fakat bu sene bu haber çok yayıldı. Şahsi fikrim şu; 2015 yılı insanlık adına çok kötü bir yıl oldu. Neredeyse her ülkede kan döküldü. Galiba insanların böyle haberlere ihtiyacı var, o yüzden bu hikâyemi bu denli paylaştılar. Aldığım tepkiler inanılmaz oldu. Dünyanın dört bir yanından Noel kartı aldım.
Kart atmak, mektup yazmak gibi gelenekler pek kalmadı. Siz Kraliçe’den başkalarına da yazıyor musunuz?
- Ben her türlü geleneğe çok bağlıyım. “Ne varsa eskilerde var” sözü bence çok doğru. Elle yazılmış bir kartın yerini hiçbir mesaj ya da e-mail tutamaz.
DEDEM, ATATÜRK’Ü FOTOĞRAFLAMIŞTI
Aileniz İzmir’e neden gelmiş?
- Simes ailesi 19’uncu yüzyılda İzmir’e geliyor. Altı kuşaktır buradayız. Gelme sebebimiz, Osmanlı devletinin demiryolu ihalesini İngiltere’ye vermesi. İzmir ve Aydın’ı demiryoluyla bağlayarak ticareti artırmakmış hedefleri. Üç kuşak demiryollarında çalışmışlar, sonraki üç kuşak da tütün işinde... Dedem II. Dünya Savaşı sırasında bir ara askeriye için fotoğrafçılık yapmış. Savaştan sonra bu ona BBC’de muhabir olarak çalışma imkânı sağlamış. Bu vesileyle birçok ünlü ismin fotoğrafını çekmiş. Atatürk de bu isimlerden biri.
Dedenizle ilişkiniz nasıldı?
- Dedemi herkesten çok severdim. Çocukken masal kitapları okumak yerine onun savaş anılarını dinlerdim. Birçok şeyi ondan öğrendim. Para ve pul koleksiyonlarım ondan esinlenme. Tuttuğumuz takım da aynı...
Şimdi nerede, ne yapıyorsunuz?
- 34 yaşındayım, İzmir’de oturuyorum. Ben de tütün sektöründeyim. Boş zamanlarımda sokak hayvanlarını eğitip yuvalandırmaya çalışıyorum. Senede bir amatör olarak çektiğim fotoğraflarımı sergilerim.