Korktukça daha çok sarıldım buza

Güncelleme Tarihi:

Korktukça daha çok  sarıldım buza
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2017 14:15

Baştan belirteyim, ben bir dağcı ya da tırmanıcı değilim. Ancak memleketin en güzel yerinde, buz tutmuş şelalelerine tırmandım. Üstelik dünyanın dört bir yerinden gelen ünlü dağcılarla… Yalan yok, yeni keşfedilen bu donmuş şelaleler çok korktum. Ancak doğanın bu muazzam anıtlarına tırmanmanın verdiği haz, tüm korkuların önüne geçti... Burası Patagonya ya da kutuplar değil, ‘Dadaşlar diyarı’ Erzurum Uzundere...

Haberin Devamı

Kazmayı son vurduğumda artık kolumda güç kalmamıştı. Kendimi yukarıya çekemiyordum. Yüzümü yasladığım mavi huzmelerin süzüldüğü buzun ardında sular akıyordu. Bir yandan dinliyor, bir yandan da dinlenmeye çalışıyordum. Bu muhteşem doğa olayının, tırmanışın hiç bitmemesini istiyordum ama kollarım hiç yardımcı olmuyordu...
Aslında her şey bundan 3 yıl önce Uzundereli dağcı Çetin Bayram’ın çabalarıyla başladı. Henüz Türkiye’deki dağcılar ve doğaseverler donmuş şelale ile tanışmamıştı. Bayram, memleketinde yaptığı araştırmalar sonucunda tırmanmaya müsait her yıl onlarca donmuş şelale keşfetti. Bunu Türkiye’nin en önemli dağcılarından Tunç Fındık ile paylaştı. İlk festivali 2015’te yaptılar. Bu yılsa 27-31 Ocak’ta üçüncüsü gerçekleşti. Festivalin iki günü iki ayrı tırmanış yaptım. İlk gün her şeyin başlangıcı olan ‘Serafin Şelalesi’ndeydik.

Haberin Devamı


Önce Uzundere’den araçlarla kısa bir yolculuk yaptık. Karların geçit vermediği yerde dağcılarla birlikte kol düzeni yürümeye başladık. Bu, askerlikten sonra gördüğüm en disiplinli yürüyüştü. Liderin ya da bir başkasının uyarısı olmadan otobüsten inen tüm tırmanıcılar ip gibi dümdüz olmuş, donmuş şelaleye doğru ilerliyordu. Hayatım boyunca böyle bir düzene alışamamış biri olarak bir ileri bir geri koşturup fotoğraf çekiyordum. Grup lideri “Sırayı bozma” dese de, ‘fotoğraf’ bahanesiyle dağcıların disiplinini hayran hayran izledim.

Haberin Devamı

Korktukça daha çok  sarıldım buza


Kramponla ayağıma bastım
Buzula geldiğimizde ise Marmara Üniversitesi Spor Akademisi’nde dağcılık eğitimi veren Doğan Palut’un bilgilendirme toplantısı sonrasında herkes malzemelerini kuşanmaya başladı. Şelaleye ulaşmak için küçük bir yamacı aşıp donmuş derenin üzerinden yürümek gerekiyordu. Gazeteci dostum Gökhan Karakaş, krampon giymeyi derenin öte yakasına bırakınca bir ara ayakları havada gördüm. Sırtüstü çakıldı, üstelik birkaç kez... Neyse ki fazla bir hasar yoktu. Hayatımda ilk kez bir kazma elime alıyor ve kramponları ayağıma takıyordum. Üzerine basa basa uyarmalarına rağmen daha ilk adımda diğer ayağımın üzerine basıp ayakkabıma hasar verdim. Pantolonumsa ucuz kurtuldu...

Haberin Devamı

Korktukça daha çok  sarıldım buza


Bir elimde kazma, bir elimde selfie çubuğu
Sıra tırmanıştaydı... İzledikçe heyecanlanıyor, sıra bana geldikçe içimi korku basıyordu... Neyse ki bir güvenlik halatım ve ucunda da işin erbabı Doğan Hoca vardı. 300 metrelik tırmanışı gözüm kesmediğinden oraya giden guruba katılmadım. Bir kazma, bir krampon derken, gözüme kestirdiğim 30 metrelik buzun yarısına tırmanmıştım.
Bir ara geriye dönüp bakınca Doğan Hoca’nın öğrencilere bir şeyler anlattığını, bana bakmadığını gördüm. “Sen devam et, tutuyorum ben seni” diyordu demesine ama ‘ayağım kaysa ve halatım kemerden kurtulsa, sırtüstü yere çakılacağım, felç geçireceğim, bir daha yürüyemeyeceğim’ gibi korkunç senaryolar kuruyordum kafamda... Korktukça daha çok sarıldım buza... Biraz korkuyu üzerimden atınca (aslında eğim azalınca) koynuma sakladığım selfie çubuğunu çıkardım. Aksiyon kamerasıyla fotoğraflar çekmeye başladım. Bir ara iki elimle de kazmayı bırakmaya çalışınca ayağım kaydı, belki güvenlik halatı nedeniyle aşağıya düşmeyecektim ama yüreğim ağzıma geldi. Birden aklımda Tunç Fındık’ın verdiği öğütler canlandı: “Dört uzuvdan mutlaka üçü sabit olacak...” Sonra selfie çubuğunu bir elimle tutup ağzımla açıp kapadım...

Haberin Devamı

Korktukça daha çok  sarıldım buza


Tortum’un cennet
şelalesi: Firdevs
Uzundere’de çok sayıda şelale bulunuyor. Tunç Fındık ile Erzurum Doğa Sporları ve Arama Kurtarma Derneği Başkanı Çetin Bayram bunlardan 26’sının tırmanışa uygun olduğunu tespit etti. Festival kapsamında da 14’üne tırmanış yapıldı.
İkinci gün bir grup Kırgız, Rus ve Türk dağcıyla istikametimiz Tortum Gölü’nü aşıp bir yöre kadınının adını alan Firdevs Şelalesi’ne tırmanmak oldu. Tortum Gölü’nü Uzundereli marangoz Yener’in bir yelkenli modelden esinlenerek yaptığı, yelkeni olmayan teknesiyle geçecektik. Kapasitenin çok üzerinde dağcı binince tekne su almaya başladı, neyse ki henüz kalkmadan bu ‘küçük!’ sorunu anladık ve birkaç kişi tekneden indi. Yarım saatlik yolculuk yaptık. Tortum Gölü’nün ve onu çevreleyen karlı dağların manzarası muhteşemdi.
Burası geçen yıl gittiğim Kuzey Kutbu’na çok benziyordu... Soğuk aynı şekilde dondurucu, manzara eşsiz, dağlar deseniz öyle... Belki de bir tek kutup ayısı eksikti ancak onun yerine de dağ keçileri, tepemizde uçan kartallar, doğanlar gibi 200 çeşit kuş türü vardı. Uzundere Belediyesi’nden Mustafa Kazan ise ateşi yakmış, nereden bulduysa isli bir demlik, çay ve patates getirmişti. Soğukta beklerken hepsi çok iyi geldi.
Bu yıl donmuş şelalelerin ikisinetırmandım, seneye daha fazlasına tırmanmak için sözleştik... Ancak şelaleler tüm kış orada duruyor... İlla tırmanmanız gerekmiyor, bu güzellikleri görüp, Uzundere’de Aytekin Usta’nın elleriyle kuzuları şişe dizdiği cağ kebabından yemek, Türkiye’nin en güzel ilçelerinden Uzundere’nin kahvesinde demli bir çay içmek için siz de buranın yolunu tutabilirsiniz...

Haberin Devamı

O, Rusya’nın ‘Çelik Meleği’

Tortum Gölü’nde Firdevs Şelalesi’ne tırmanırken yanımızdaki Rus grubun arasında meğer dünyanın en güçlü kadın dağcısı da varmış. Üstelik unvanı da ‘Çelik Melek’... Dünyada erkeklere verilen ‘altın kazma’ gibi kadınlara da ‘Çelik Melek’ unvanı veriliyormuş. Bunu iki kez kazanmış biri Alexandra Mentovskaya... 40 gün içinde dünyanın en zor 4 tane 7 binlik dağına tırmanarak başarmış unvanı almayı. Henüz 25 yaşında. Türkiye’ye ilk kez gelmiş. Şelaleleri görünce çok şaşırdığını, Türkiye’deki donmuş şelalelerin, memleketi Sibirya’daki gibi güzel olduğunu anlattı. Aynı grupta bir de hız tırmanıcısı Sibiryalı Roman Khudyakov vardı. Benim 15-20 dakikada tırmandığım şelaleye 10 saniyede tırmanması insanın gerçekten sinirlerini bozuyordu. Üstelik bunu antrenman olsun diye birkaç kez yaptı. Nasıl olur diye merak ediyorsanız www.hurriyet.com.tr’de videosunu izleyebilirsiniz...

Korktukça daha çok  sarıldım buza

2933 

Şelaleler her yıl farklı bir formda donuyor. Bu, dağcılar için inanılmaz güzel bir özellik. Bir önceki yıl yaptığınız rotayı bulmak zor. Çünkü karşınızda her yıl bambaşka bir buz kütlesi oluyor. Şelalelerin bir kısmının adı var. Keşifler yapıldıktan sonra masa üzerindeki dağcılar karar vermişler. 2933 metredeki Güllü Dağı’nın üzerinde altı şelale var. Birinin adı Anadolu Sütunu, zor olanınki Çetin Ceviz... Çıkılması en zor olan ve dağcıyı tüketen 300 metrelik şelalenin adıysa Nakavt.

19 ülke 162 dağcı

Erzurum’daki Emrah Özbay Buz Tırmanış Festivali’ne Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Portekiz, Fransa, İspanya, İsviçre, İtalya, Kırgızistan, Gürcistan ve İran’ın da aralarında bulunduğu 19 ülkeden dünyaca ünlü dağcılar katıldı. Toplam 162 dağcı Uzundere’deki şelalelere tırmandı.

 

BAKMADAN GEÇME!