Güncelleme Tarihi:
Müzikte ‘Adanalılar’ ekolünden söz etmek mümkün mü? Feridun Düzağaç, Haluk Levent, Erol Büyükburç, Murat Kekilli, Ümit Besen, Ferdi Tayfur, Kurtuluş; diğer taraftan Suna Kan, Ömer Faruk Tekbilek...
- Bir etkileşim, müzik iklimi vardı Adana’da. Mesela ben ‘Adanalı Santana’ dediğimiz Kurtuluş’a özenerek başladım. İncirlik Üssü’nün etkisi büyüktü. Amerikalılarla komşu olduk; plak alışverişi yaptık, müzik konuştuk. Adana’nın pavyonu da çoktur. Pavyondan yetişme ama çok üst düzey müzisyenleri vardır. Evet, bir ekoldür Adanalılar.
90’larda müzik yapmaya başlayan isimlerin büyük çoğunluğu üretime devam ediyor. Şarkılar dimdik ayakta. Neydi 90’ların sırrı?
- 80’li yılların Türkiye’sinin konjonktüründe suskun kalan insanların çocukları 90’larda müzikal bir patlama yaşadılar. Çoğu aynı zamanda iyi şarkı yazarıdır. Özel radyo ve televizyonların da etkisi büyüktür müzikal üretimin gelişip çeşitlenmesinde. Niye 90’ların şarkıları cover’lanıyor dersen; bence yeni ve iyi bir şey yapılamayınca en yakın ve kıymetli döneme bakılıyor.
Sen de 90’larda ‘Divane’ ile müthiş bir çıkış yaptın. Ünlü olmadan önce beslenilen kaynaklar ünle beraber tükeniyor mu?
- Şöhret hayatıyla birlikte üretim azalıyor. Bitme tehlikesi bile var. En iyi şarkıları ilk albüme, elinde kalan diğer iyileri ikinci albüme, oradan kalanı üçüncü albüme koyarsın. Benim üçüncü albümden sonra üretimim çok yavaşladı çünkü sürekli sahneye çıkıyordum. Hayatın sahnede geçiyor, bir şey yaşamadan nasıl iyi şarkı yazacaksın. Bir süre sonra mecburen Yaşar diye bir markanın çalışanı oluyorsun. Aslında bir şirketsin sen. Bunlar sanatsal üretimi yavaşlatan şeyler.
Yeni albüm yakında geliyor, çok bekledik, değecek mi?
- Şarkılar patlar mı patlamaz mı orasını hiç düşünmedim. Yapılması gerekeni yaparım, gerisini dinleyiciye bırakırım.
Salı günü Zorlu PSM’de özel bir konser vermeye hazırlanıyorsun, ‘resimli’ymiş galiba...
- Evet, konser ‘Resimli’. Ben şarkılarımı söylerken dünyaca ünlü ressamımız Ertuğrul Ateş de sahnede şarkılardan ilham alarak bir resim yapacak.