Kadıköy mü, Karaköy mü?
Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda renkli kafeleri, barları ve kalabalık sokaklarıyla birbirlerinin aynısı olma yolunda ilerleyen bu iki tarihi semt, içlerine girildiği zaman aslında çok farklı karakteristik özellikleriyle ayrışabiliyor. Boğaz havasının her daim estiği, vapurların gün boyunca binlerce insanı götürüp, getirdiği liman semtlerine bir de bu gözle bakalım. Neden İstanbul’un her semti ayrı bir şehir denmekte, anlayalım.
1- Yaşayan nüfus yoğunluğu
Kadıköy’ün sınırlarının boğazdan başlayıp, Bostancı semtine kadar uzandığını düşünürsek nüfus olarak çok daha kalabalık olması normal diyebiliriz. Ama semtlerin merkezi bölgeleri olan rıhtım yakınlarına bakarsak da Kadıköy yaşayan nüfus olarak Karaköy’den ileridedir. Tarih boyunca hep iş merkezi olarak bilinen Karaköy, bu kadar popüler olmasına karşın halen ikamet eden nüfus olarak İstanbul’un en tenha semtlerindendir. Ve kazanan Kadıköy oldu.
2- Ulaşım kolaylığı
Her iki semt de İstanbul ulaşım ağının en önemli noktalarıdır. Erken saatlerde başlayan vapur seferleri ve özel yolcu motorları ile deniz taşımacılığının en yoğun olduğu bölgelerdir. Bu da demek oluyor ki Karaköy’ü ya da Kadıköy’ü bulamamak diye bir şey olamaz. Arkadaşlarınıza başka bahanelerle gidin.
3- Graffiti ile renklenmiş duvarlar
Sokak sanatının en güzel örneklerini Karaköy duvarlarında bulabilirsiniz. Günde binlerce selfieye arka plan olarak hizmet eden bu çizimler yeni yeni Kadıköy duvarlarında da görünmeye başladı. Ama liderliği Karaköy’den alabilmesi zor görünüyor.
Tarihi semtlerin oluşmasında en önemli yeri restoranlar almaktadır. Müdavimi olduğunuz semtin bu mekanlarını bilmemek ayıptan da öte bir durumdur. Her iki semt de barındırdığı tarihi restoranlarla bu kültürün hakkını vermektedir. Denize karşı şık bir restoranda yemek planı yaparken, bu semtleri düşünmeden yapamazsınız. Bizce bu kategori berabere biter.
5- Taze balık
İstanbul’un en taze balığını nereden alırız? Bu sorunun birçok cevabı olmasına rağmen İstanbullular her iki semtin balık pazarlarını es geçmez. Aynı bağırış ve çağırışlar, tepelerinde dönüp duran aynı miktarda martılar, aynı kefaller, aynı istavritler ve aynı fiyatlarla yarışı el ele bitiriyorlar.
6- Tarihi eğitim kurumu
Her iki tarafta da yüzyıllık Fransız Lisesi, Rum İlkokulu ve köklü bir cumhuriyet dönemi lisesi bulunmaktadır. Sanki bu liman semtlerini kuran ticaret erbapları ve devlet memurları çocuklarının karşıya geçmesini istememişlerdir. Her biri halen önemli eğitim kurumları olarak hizmet vermeye devam eden bu okullar sayesinde bu kategorinin de galibi yoktur.
