Güncelleme Tarihi:
1-Hayalet Ada
1800'lerin sonunda Japonya'da endüstrileşmenin zirve zamanlarında Güney Japonya'da küçük bir adada kömür madeni bulunur. Kömürün kalitesi sayesinde zengin Mitsubishi ailesi tarafından işletilmeye başlana maden ve ada kısa sürede yoğun bir insan kalabalığına sahip oluyor. Maden ocakları deniz altında 1 km.'ye kadar inebiliyor. Ayrıca tayfunlardan etkilenmemesi için yüksek duvarlar ve betonarme binalarla doldurulan ada 1974 yılında kömürün artık tercih edilmeyen bir madene dönüşmesinden dolayı Mitsubishi firması ve yaşayanlar tarafından bir anda terk ediliyor.
Bir diğer adı olan Balon balığı Japonya'nın en sevilen deniz ürünlerinden biridir. Hazırlanması sırasında çok dikkat isteyen bu balığı şefler tam bir ritüel eşliğine pişiriyorlar. Özel lisansları olan bu şefler sadece bu balık için özel bıçaklar saklıyorlar. Ayrıca en ufak bir hatanın balığı yiyen için zararlı olabilecek zehrin akmasına neden olabileceği Fugu balığı için Japonlar yüzlerce doları gözden çıkarabiliyor.
3-Hikikomori
Dünya ile bağını koparma hastalığı olarak da bilinen bu psikolojik rahatsızlık özellikle Japon erkekleri arasında yaygın görülebiliyor. Geleneksel olarak el üstünde tutularak büyütülen Japon erkeklerinin ilerleyen yaşlarda, teknoloji bağımlılığıyla da paralel bir şekilde modern dünyaya uyum sağlayamayarak bir odaya kapanmaları ve oradan hiç çıkmamaları sık görülen bir durum. Bu durum öyle bir hal alıyor ki sadece sanal dünya üzerinden varlıklarını sürdüren insanlar odalarından hiç çıkmıyor ve kendi yarattıkları çöp ve pisliğin içinde yaşamlarını kaybedebiliyor.
4-Kapsül Otel
Sadece Japonya'da görülebilecek bir başka şey ise odaları kapsül şeklinde olan bir otel. Kalabalığın yanında çok da pahalı bir şehir olan Tokyo'da yaşayanlar için açılan Kapsül Otel, trenlerini kaçıran ya da garda beklemek istemeyenlere, şehir merkezindeki pahalı kiraları ödemek istemeyenlere özel. Sadece bir yatak boyutundaki kapsüllere girerek hayatlarını geçiren Tokyo'lular belki de dünyanın geleceği ile ilgili ipuçları veriyordur.