Güncelleme Tarihi:
Jinan, genç bir Yezidi kadın. Daha 20 yaşına ulaşmadan deliler gibi âşık olduğu Walid’le evlenmiş. Walid, Süleymaniye’de bir inşaatta çalışırken Jinan, eşinin ailesiyle köylerinde mutlu bir şekilde yaşıyordu. Fakat bir gün hayatı karardı. IŞİD köylerine saldırdı. Ailece kaçtılar ama silahlı teröristler yollarını kesti. Jinan esir düştü. Seks kölelerinin satıldığı pazarları gördü, türlü işkenceler yaşadı. Ve sonrasında bir grup arkadaşıyla işkence evinden kaçarak, kurtulmayı başardı. Esir düşen pek çok kadının yerine susmayı değil, anlatmayı tercih etti. Yaşadıklarını Fransız gazeteci Thierry Oberlé’yle birlikte kitaplaştırdı. Oberlé ile Jinan’ın öyküsünü ve IŞİD’in kölelerini konuştuk.
Jinan’la nasıl tanıştınız?
2014’ün son günlerinde Fransız Le Figaro gazetesi için IŞİD’in Yezidi kadınlara yönelik işkencelerine dair bir dosya hazırlıyordum. IŞİD’in elinden kaçmayı başaran onlarca kadın vardı. Jinan da onlardan biriydi. Dohuk yakınlarındaki bir Yezidi kasabasında, bir evde karşılaştık. Güçlü karakteri o anda beni etkiledi.
Şimdi nerede?
Şu anda Dohuk yakınlarındaki bir mülteci kampında. Yağmurun çamurun içinde bir çadırda hayatını sürdürmeye çalışıyor. Birkaç ay önce kitabın tanıtımı için Paris’e geldiğinde Fransız yetkililer ona ‘şiddet mağdurlarına yönelik sığınma hakkı’ tanıdı. Ama Jinan kabul etmedi. Ailesinden ve Yezidi toplumundan ayrılmak istemedi.
Sağlığı düzeldi mi? Kitapta anlattığına göre yaşadığı işkencelerin yanı sıra büyük bir böbrek enfeksiyonu geçirmiş...
İşkenceler ve yaşadığı şartlar sağlığını bozdu. Bir türlü geçmeyen baş dönmesi sorunu var, o yüzden uzun süre ayakta kalamıyor. Ama sağlığıyla ilgili güzel bir haber de var: Jinan hamile. Eşiyle birkaç gün içinde kız çocuklarına kavuşmayı bekliyor.
Kitapta Jinan’ın götürüldüğü seks kölesi pazarlarından bahsediliyor. Bu pazarlardan herhangi birini gördünüz mü?
Seks kölelerinin satıldığı pazarların Rakka ve Musul’da olduğu biliniyor. Ama bu pazarların kamuya açık yerlerde kurulmadığını söylemek gerek. Seks kölesi ticareti için tahsis edilen evler var. Genç kızlar bu evlere götürülüp satılıyor. Bu evler IŞİD’in kontrolündeki Musul, Telafer, Rakka gibi kentlerde bulunuyor.
Jinan, IŞİD’in elinden kurtulmayı başarmış azınlıktan. Peki ya diğerleri? IŞİD’in elinde köle durumunda kaç kişi var?
Jinan gibi IŞİD’in elinden kaçmayı başarabilenlerin sayısı birkaç yüz kişiyle sınırlı. Geçen ay yayımlanan bir BM raporuna göre çoğunluğu Yezidi kadın ve çocuklardan oluşan 3 bin 500 kişi halen IŞİD’in kölesi. IŞİD militanları seks kölesi kadınları militanlar ve gruplar arasında değiştiriyor. Bu kadınlar birkaç dolara bu kişiler arasında devamlı satılıyor. Köle durumundaki kadının fiyatı, yaşına ve fiziksel durumuna göre değişiyor. Bazen bu insanlar kendi ailelerine satılıyor. Bu durumda fiyatlar muazzam yükseliyor. Aileler, kızlarını kurtarmak için binlerce dolar ödemek zorunda kalıyor. Cihatçılar arasında kurulan ağın, insan ticaretinde nasıl mafyatik bir düzen oluşturduğunu göz ardı etmemeliyiz.
Yezidi toplumunda, tecavüze uğrayan kadınlar hakkında kötü bir ‘töre’ olduğu biliniyor. Toplumun dışına itiliyorlar. IŞİD sonrasında bu konuda bir değişim var mı?
2014 Ağustos’undaki soykırım girişiminden önce tecavüze uğrayan Yezidi kadınlar kendi cemaati tarafından dışlanıyor ya da öldürülüyordu. Fakat bu kez cemaatin ileri gelenleri farklı bir karar vererek mağdurların cemaate yeniden kabul edilmesi konusunda çağrı yaptı. Fakat her şeyin güllük gülistanlık olduğu söylenemez. Mağdurların yaşadığı zorluklar sürüyor. Her şeyden önce tekrar toplumda kabul edilmek için uğraşıyorlar. Çoğunun fiziksel ve psikolojik travması ömür boyu sürecek. Gelecekleri belirsiz.
Peki ya Jinan?
Jinan’ın durumu başka. Kitapta anlattığı gibi şiddet mağduru olduğunu fakat tecavüze uğramadığını söylüyor. Ailesi onu iyi karşılamış. Bunda eşinin büyük payı var. Çok iyi bir adam. Şu anda çocuklarının doğmasını bekleyen mutlu bir çift. Ama evlerine ne zaman dönebilecekleri meçhul. Köyleri IŞİD’den kurtarılmış olsa da cephenin yanında bulunuyor. Yezidi toplumunun huzurla yaşamasını istiyorlar. Tabii bu, bölgedeki etnik ve dini azınlıklara yapılan zulümlerin bitmesine bağlı. Açıkçası ben, pek umutlu değilim.
İŞLEDİĞİ SUÇLARDAN GURUR DUYUYOR
Jinan, “Sadece IŞİD değil, komşu bildiğimiz Sünniler de bizi soydu” diyor. Bu, savaşın yarattığı bir delilik hali mi yoksa dini, mezhepsel bir savaşın göstergesi mi?
IŞİD militanları işgal ettikleri topraklarda bazen yerel kesimden destek görüyor. Bazıları hayatlarını tehlikeye atarak mağdurlara yardımcı olmayı seçiyor. Çoğu da içinde bulundukları durumdan faydalanmayı... IŞİD, şiddet ve vahşeti göstermeyi seven bir yapı. Kadınları seks kölesi yapmayı propaganda olarak kullanıyor.
İSLAMİ RADİKALİZMLE BAAS’IN KARIŞIMI
Jinan, kendisini esir eden IŞİD’liler için “Ölümden başka bir şey düşünmüyorlardı” diyor. Siz bir IŞİD üyesinin ruh halini nasıl tanımlarsınız?
Cihatçıların kendilerinden farklı insanlara saygısı yok. Müslüman olmayı reddeden Yezidileri öldürüyorlar. İnançlarının buna izin verdiğini iddia ediyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkese ‘kâfir’ diyorlar. Bence IŞİD, nihilist bir hareket. Irak’taki eski Baas rejimiyle İslami radikalizmin karışımı totaliter bir ideolojiye sahip.
AVRUPALILAR DAHA ÖNCE TEDBİR ALMALIYDI
IŞİD’in profiline baktığımızda çok sayıda yabancı cihatçı olduğunu görüyoruz. İngiltere, Almanya, Fransa ve Türkiye’den çok sayıda insanın IŞİD uğruna ‘mücahit’ olmak için ülkelerini terk ettiğine şahit olduk. Bunu önlemek için yeterince mücadele ediliyor mu?
AB ülkeleri, Avrupalı cihatçıların Suriye ve Irak’taki savaş bölgelerine gitmesi konusunda hayli geç endişelendi. 2015 Ocak’ta Paris’teki saldırılardan önce bu konuda girişimde bulunmalıydılar. Özellikle savaşın sürdüğü bölgeye gidenler için şu anda yürürlükte olan uygulamalar var. Fakat bu tedbirler zamanında alınmadı. Avrupa polisi arasındaki koordinasyon eksikliği acı sonuçlar doğurdu.