İnsan mıyız ulan biz!

** Teaser çıkınca ortalık yıkıldı, çok mutluyuz. 2 milyona yakın insana ulaştık. Şu an projenin sahiplenilmesi, iyi yorumlar olması, bizi çok mutlu ediyor.

** İnsanlar yetişkinliğe adım atarken kendini ispatlarken haykırmak istiyor dünyaya, “Ben de varım ulan” diye. Bu film kimsenin canını sıkmayacak, çok eğlenceli oldu.

** Şerafettin çok hızlı sahiplenildi zira o bizim aşina olduğumuz bir karakter. Bu, Şero’yu bir Türk kedisi olarak sahiplenmek demek… İnsanlar Kötü Kedi’yi Garfield’in boğazını sıktığı için Şerafettin’i sahipleniyorlar.

ANİMASYON ÇOCUKLAR İÇİN DEĞİLDİR!

** Kanlı bir çalışma oldu. Camları üç kez değiştirdik, birkaç kez kül tablaları kırıldı. Tıpkı Şero filmindeki gibi bir tansiyon bizde de oluştu.

** Türkiye’de teaser çıkmadan önce Berlin film festivaline gittik. Ticari bir Türk filminin Berlin gibi bir markette dağıtımcı bulması pek görülmemiştir. Çok kolay olan bir şey değil. 6 dağıtımcı birden bizimle el sıkışmak istedi. Herkesin ilgisini çekti ve herkes çok şaşırdı.

** Ticari olarak çok riskli bir iş yaptık. Animasyon çocuklar içindir algısını kırıp dökmeye yeltendik. Orada da insanlar şaşırıyorlar. Çok gurur duyuyoruz. Çünkü biz çok küçük bir bütçeyle çalıştık ama kendimize çok inanıyoruz.

** Kötü Kedi Şerafettin kimsenin alışmadığı, ters bir karakter. Hindistan’da bir okulun mezuniyetinde jüri olduk. Birisi ‘Bu ne ya, bu kedi benim rüyama girer” dedi. Çok pozitifti. Iron Man, Avengers gibi filmlerin teknik yöneticileriyle birlikte bizi de alkışladılar. Çok mutlu bir andı..

"ŞERO'NUN DAHA İLK KELİMESİ: KÖTÜ!"

**Balık Nemo gibi, Buz Devri gibi pek çok animasyonu son on yıldır izliyoruz, Şerafettin onlara nazaran “gerçek” hayattan kareler yansıtıyor, kanlı canlı bir film ve bizi ayıltıyor. Şerafettin’in çizgi roman maceralarında “çocuklara kötü örnek olmak”tan tut, “Bu ne biçim anarşizm” gibi eleştiriler alıyordu.

** Kediler yüzyıllardır insanlarla yaşıyor ama hiçbir zaman evcilleşmediler. Herkesin mahallesinde tanıdığı bir kötü kedi vardır...

** Bazıları Şero’nun flörtünü çok sert bulabiliyor. Oysa kedilerin sevişmesi öyledir. Öyle önden “French Kiss” falan yok. Şero, kedi yaşantısının vahşiliğini taşıyor. Filmde küfür olsun diye küfür yok. Oradaki karakterler zaten öyleler. Bir çıkıntılık yok.

** İlk film, kitaplarda varolan bir çizgi roman uyarlaması oldu.. Bilenler görecekler. Çok zorlu bir yolculuktu, senaryoculuk adına… Kimsenin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi yapma fikri bizi çok heyecanlandırıyor.

** Uğur Yücel Şero’nun sesi oldu. Kendisi, “Benim aklıma Fenerbahçe ve Beşiktaş trübününden tribün abileri gibi bir tip geliyor bir şeyler biliyorum” dedi. Bitirim bir Dolapdereli değil sonuçta Şero… Hem jargonu, hem ağırlığı, hem de İstanbullu olan bir karakteri gitti tribün ağabeylerinin içinde buldu.

** Demet Evgar, iki karakteri konuştu… Biri Misket, diğeri sürpriz…

** Oğuz Kaplangı, Serkan Çeliköz ve Tuluğ Tırpan soundtrack’i yapıyor. Filmin ruhunu çok iyi anladı ve çok iyi bir demo yaptı. Film müziklerini onlar yapacaklar ve soundtrack albümde de pek çok sürpriz olacak. Mesela bir marş…

** Şero filminde çok sağlam bir kadro var. Bu film çok insan tarafından yapıldı. 100 kişiye yakın, kahraman ve çok yetenekli insanlar. Gizli kahramanlar, dünyada mumla aranırlar ve çok donanımlılar. Disney’e gidenler geri dönüyor, bu insanlar memlekete geri dönerek çalışmaya devam ediyorlar. Bizim ekibimiz Türk animasyon endüstrisinin tavan noktası.

** Türkiye‘de animasyon konusunda yetişmiş insan eksiği var. Hollywood’da kaç Türk görüntü yönetmen var? Pixar’ın listesinde en az 15 Türk mevcut. Bilgisayar animasyonu bir disiplin olarak daha bebek… Yeni öğreniliyor.

** Anima Okul diye bir kurs var. Çareyi içeride bulduk, “junior program” diye bir şey var. Okuldan mezun insanları eğitiyoruz. Usta-çırak, bildiğin “old school” sinema okulu kafası… İsteyen herkes başvurabiliyor. Seminerlere de geliniyor.

** En uğraştığımız şey, çocuksu bir animasyon filmi olmamasıydı. Tatlı pozlar yok. Ekibe en çok söylediğimiz şey: ‘Siz yetişkinsiniz, bunu hatırlayın’ oldu Bir sürü şeyi ilk kez yapmak zorunda kaldık, çünkü daha önce yapılmamıştı.

BİLMENİZ GEREKENLER

** 2002’den itibaren Kötü Kedi Şerafettin adıyla 4 adet çizgiroman yayınlandı.
** 2009 yılında Nil Karaibrahimgil’in şarkısında geçti: "Yok ki senin bir yedeğin, Kötü Kedi Şerafettin!, Söyle nasıl kıydın bana?, Hem canındım, hem ciğerin"
** Yine aynı yıllarda Çarkıfelek’te bir soru olarak karşımıza çıktı. (Türkiye’nin en ünlü kedisi kimdir)
** Filmin aynı zamanda belgeseli de yapılıyor.
** Şerafettin 4 senede yapıldı, girişim aşaması 8 yıla uzandı. Bu esneme elimizde ki malzemeyi cilalayıp elmasa çevirecek kadar bol zaman sağladı.
** Anima İstanbul, zamanında Şero'dan önce Abdülcambaz gibi stop-motion türü denemeler yaptı.

KİM, KİMDİR?

Şerafettin : Esas oğlan
Tacettin: Şero’un oğlu
Tonguç: Şero’nun babası
Çizer: Bülent Üstün
Misket: Şero'nun manitası
Cihangir: Şero’nun memleketi