Güncelleme Tarihi:
Kadınlara yönelik taciz dolu geçmişi, seçim kampanyası boyunca ortalığa saçılan Cumhuriyetçi Donald Trump ABD Başkanı olunca, ülke nüfusunun yarısı depresyona girdi, Wall Street dalgalandı, Demokratlar “Bizimle değilsin Donald” diye sokağa döküldü, paniğe kapılan bir kısım Amerikalı kapıya dayanınca Kanada’nın göçmenlik sitesi çöktü. Çevreciler, toprak altında bir gram fosil yakıt bırakmamaya yemin etmiş yeni ABD Başkanı yüzünden diken üstünde. Rusya sonuçtan pek memnun görünse de, pek çokları nükleer bombaları patlatacak düğmenin, boyalı saçları ve solaryum turuncusu yüzüyle
Donald Trump’ın elinin altında olmasından tedirgin. Kimilerine göre dünyanın sonu geldi. Akıl sağlığını korumaya çalışanlar işi mizaha vurdu, sosyal medya Trump esprilerinden geçilmiyor. Bilim insanları, ‘Küresel Kıyamet’ saatini 12’ye üç kalaya alalı çok oldu zaten. Bunlar dünyanın öbür ucunda olanlar. Eh, bizim buralarda da çoktandır hayatın pembesi gitti, tozu kaldı. Küresel akıl sağlığı için mizah iyi bir sığınak gibi görünüyor. Türkiye’nin önde gelen mizahçılarını bir araya getirdik, mizah konseyimizi oluşturduk. Ülkenin ve dünyanın giderek çıldıran gündemine dair yazıp çizdiler.
LATİF DEMİRCİ
MET ÜST
Trump tramp Trump tramp olur mu hiç çalışmamak
Sadece vitrin mankenleri değişiyor. Aynı şeyi Obama geldiğinde olumlu anlamda hissetmiştik ama sistem aynı sistem. Hep biz fakirler, mülksüzler dünyayı düşündük, biraz da zenginler, mülk sahipleri düşünsün. Hem fakirler niye ürperiyor ki, fakirlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok ki. Üstelik zenginlerin zincirleri bile altın. Mars’a gitsek orada da hayat yok, zaten gidilecek olsa oraya da ilk Trump’lar gider. Bunların hepsi geçecek. Her zaman derim, ya ortaçağda kadın, 2. Dünya Savaşı’nda Yahudi olup yakılsaydık? Geçecek bunlar, rahat olun.
Seçim sonuçlarının ardından Kanada göçmen bürosunun internet sitesi çökünce sosyal medyada espri konusu oldu ama biz olsak daha iyi caps’ler yapardık.
KARİKATÜRİSTLER YAŞADI
Seçilmiş Başkan Trump, şaka kaldırmakta pek iyi değil ama mizahçılara zengin malzeme sunduğu da kesin. Mark Knight, başkanlık uçağının adını değiştirerek Trump’ın saçına takılmış (en üstte). Patrick Chappatte ise Trump’ın Twitter öfkesinin nükleer silahlanmaya sıçramasından endişeli (üstte).
VEDAT ÖZDEMİROĞLU
Delirsek daha ne isteriz?
Deli olmadan veli olunmaz. Delirsek daha ne isteriz? Dünyamız, delirmiyor ki, sadece hastalanmakta. Ruh doktoruna gidenlerin çoğu, ruha inanmıyor. Ruhsuzlaşmayı seçen dünyada, ruhunu korumaya çalışmak da bir profesyonel delirmek...Ruhsuzlaşmayı seçtiler, Donald Trump’ı ABD Başkanı yaptılar. Mal da yalan mülk de yalansa, en çok oyalanması gereken adam, niçin siyasete girer? Çünkü emlak insana para kazandırır ama insanı sevmez. Kendini sevmeye mecbur etti bir kitleyi Trump. Çünkü insan, sevilmeden yaşayamaz. Robert de Niro’yu herkes sever, yetenekli. Donald Trump’ı kim niye sevsin, elinde güç, para ve anahtar yoksa? Bastı parayı, aldı alakayı turfanda başkan. Aldı karar verme ve haklı çıkma oyuncaklarını!Amerikan halkı, ‘yenge’ye bir ayrı önem verir. Başkan eşinin, sarayın her zulasını bilen, sabıkalı bir enişte olmasını istemeyip, Melania Trump’ın son zamanların en gizli rol çalıp, en çok merak uyandıran başkan eşi olmasını yeğ tuttular. Tuhaf bir planet orası...Piramitlerin firavunlarına kalmamış dünya, Emlak Kralı’na da kalmaz, çok da tasalanmayın!
ESİN ÖZBEK
CEM DİNLENMİŞ
Mizah dergisi Penguen son sayısının kapağına, memleketin hal ve gidişatını taşıdı.
KAAN SEZYUM
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...
O oldu, bu oldu... Onu paketlediler, şunu yakaladılar, bunlara teröriz dediler, şunlarla işbirliği yaptılar, bunu hatırlamadılar, şunlar hayın gibi gazetecilik yaptılar, herkesi topladılar, her şeyi kestiler, bunlar beton taşıdı, şunlar silah taşıdı, oradakiler en kötüsünü seçtiler, burada havalar ısındı, şurada inançlar yüzünden her gün daha fazla hayat yitip gidiyor...
Yani ortam kötü, kollayın geleceğinizi.
Tabii böyle bir dünyaya bir gelecek dünyaya getirmek ister misiniz? Orası da size kalmış. Çok zengin de değilseniz işler daha da kötü. Zengine her gün cennet zaten.
The Economist dergisi, mart sayısında Trump’ı Sam Amca olarak kapağına taşımış ve “Gerçekten mi?” diye sormuştu.
Neyse gelin biraz da kendi gelecek cehennemimizden bahsedelim.
Ben aslında artık biraz daha heyecan arıyorum hayatta. Yani tamam, her an hayatta kaldığımıza şükür ama sadece sokakta yürürken ‘Ay şimdi bomba mı patlayacak, kafama kurşun mu gelecek, üzerime ayağı takılan roket mi düşecek bi yerde?’ diye tedirgin olmaktan daha da heyecanlı bir şeyler istiyorum. Tamam gördük, hayat berbat, yaşamak çok da şugar bi şey olmayabiliyor çoğu zaman. Hayatta kalmak, keyif yapabilmek, insan olduğunu hatırlayabilmek, ayaklarını akan bir ırmağa sokmak çok büyük lüks. Çoğu zaman yılda bir gün başımıza gelse sevineceğiz neredeyse. E, onun dışında yurtiçinde de yurtdışında da muhalefetinden koltuk değneğine, ondan iktidarına politikacılarımız komple olabileceklerin en fenası haline gelmiş. Daha ne olsun?
ETLİ SÜTLÜ ORTAM İSTİYORUM
İşte ben de diyorum ki artık bi tık fazlası olsun.
Tamam mesela şöyle, hani Godzilla filmlerinde Godzilla bi takım canavarlarla filan takışır ya, altta da şehirlerin hepsine TOKİ girmiş gibi olur.
İşte öyle etli sütlü bir ortam istiyorum.
Mesela politikacılar için gizli bir kült, gizli bi dünyayı yönetenler, illüminaticiler, Roşçayldlar, üst akıllar, bir ilaç geliştirseler.
Bu ilaç ne mi yapsa? Bu ilaç da politikacıları dev birer canavara çevirse aynı Godzilla filmlerindeki gibi...
Sonra da bu dev canavarlar dünya üzerinde şehirlerde filan özel günlerde birbirleriyle çarpışsa.
Altta milyonlar evinden barkından olsa.
Düşünsenize 300 metre yüksekliğinde dev bir Putin üzeri pul yerine MIG-29 kanatlarıyla kaplı, omuzları Typhoon sınıfı denizaltılarıyla korunmuş; yanında 80 milyonun sevgilisi, o da acayip özelliklere sahip. Ağzından beton çelik karışımı püskürtüyor mesela... Bu iki kurtarıcı, kanatlarını açmışlar, ağzından alevler, lavlar püskürten sarı saç kaplı dev portakal yaratığı Trumporaptor’a karşı saldırıyorlar.
Ertesi gün memleketimizin güneyinden Esad’ın canavarlaşmış dev hali sınır ihlali yapıyor. Milli canavarımız sınıra kanat çırpıp Esad’a kafa atıyor, bayıltıyor. Esad Suriye sınırı üzerine boylu boyunca sıradağ gibi yatıyor kalıyor.
Tüm dünyaya barış belki de bir kafa darbesiyle gelecek.
Yurtta bu kafa, dünyada bu kafa...
Devlerin, megaların, aşırı büyüklerin devrinde artık sağlam bir kafa iki kiloton çekecek. Geleceği korkularımız yönetecek.