Herkes ‘like’ının peşinde

Güncelleme Tarihi:

Herkes ‘like’ının peşinde
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2017 11:55

Bilim uyarıyor: Teknoloji ve sosyal medya; günümüzün en tehlikeli bağımlılıkları arasında uyuşturucu, alkol gibi rakiplerini geride bırakmak üzere. Uzmanlara göre insanları şu an ayakta tutan tek güç: ‘Like’ (Beğeni). Gerçekten hepimiz, farkında olmadan, ‘minik kalp’ ve ‘mavi başparmak’ bağımlısına dönüşmüş olabilir miyiz?

Haberin Devamı

'Like’: Modern zamanın küçük zaferleri, hazları, hatta orgazmları. Bu tanım bir tür iddia değil, yeni veri. “‘Minik kalpler’ toplarken beynimizde neler oluyor”a yanıt arayan araştırmalardan çıkan tablo bunu söylüyor. Açalım... ‘Nucleus accumbens’ olarak bilinen beynin ödüllendirme merkezi artık eskisi gibi çalışmıyor. Yemek, seks, para ya da sosyal statü gibi alanlardaki kazanımlara bağlı olarak çalışan bu merkezde artık ‘like’ın iktidarı hüküm sürüyor. İnsanın ruh ve beden sağlığının en büyük tehdidinin teknoloji, internet ve like bağımlılığı olduğunu anlatmaya çalışan ‘son Mohikan’, New York Üniversitesi profesörü Adam Alter. Son kitabı: ‘Karşı Konulamaz: Neden Kontrol Etmeden, Aşağıya Kaydırmadan, Tıklamadan ve İzlemeden Duramıyoruz’.

JOBS YASAKLAMIŞTI

Haberin Devamı

Alter’ın konuştuğu gruplar arasında 6-12 yaş grubundaki minik kullanıcılar da var. Altı yaşındaki bir kız “Kendimi artık küçük bir çocuk gibi hissetmiyorum” diyor mesela. Farklı hesaplar takip ediliyor, başka içerikler izleniyor olabilir. Fakat yapılan hareket aynı: Elde telefon; başparmak yukarı/aşağı, karşıda bilgisayar; kafa sağa/sola. Alter’ın en kritik bulduğu nokta bu: Çocukluk çağı tanımında yaşanan dramatik değişiklik. Ebevyenlerin sığınmayı çok sevdiği “Ben vermesem ne değişir? Arkadaşında görecek, yine bağımlısı olacak” bahanesine karşılık söyleyecek bir çift sözü var: “Steve Jobs, kızlarına akıllı tüm cihazları yasaklamış bir baba. Aynı şekilde Twitter’dan Evan Williams da... Düşünün, babanız iPhone’ların, iPad’lerin yaratıcısı ve sizin çocukluğunuz, ergenliğiniz tek bir akıllı cihaza bile elinizi sürmeden geçiyor.”

Alter, öncelikle şunu kabullenmenizi istiyor: Düzenli bir sosyal medya kullanıcısıysanız şayet, zaman içinde farkında olmadan bir tür alt kimlik (‘online persona’) yaratmışsınız demektir. “Online persona sizden bağımsız yaşar, farklı beslenir. Başkalarına bağımlığı en üst düzeydedir, ilgi odağı olmak ister, kendisini sürekli ortalara atar. Siz farkında olmadan kontrol edilemez bir karaktere dönüşebilir.”

Haberin Devamı

Biraz da Facebook Veri Bilimleri Departmanı’nın yaptığı son incelemelere bakmalı: Statüsünü ‘bekâr’dan ‘ilişkide’ye çevirenlerin ‘like’lama performansı yarıya düşüyor; genelde bıraktığı öfkeli, dertli yorumlar yerini çiçeğe, böceğe bırakıyor. Kullanıcıların ‘like’ performansına göre farklı analizler mevcut: “Sadece kendi fotoğraflarını like’layan arkadaşlarına ‘karşılık jest’ olarak ‘like’ bırakan’ en yaygını. Onları, ‘seri like’çılar takip ediyor; elinde bir tür taramalı tüfek, herkese minik kalpler yağdıran...

‘Like’lamak artık bir tür yeni iletişim dili. Günlük hayatta kullandığımız birçok mimiğin tam karşılığı aynı zamanda. Kimi aslında “Bakın, ne kadar akıllıyım, ne kadar da sofistike şeyler ‘beğen’iyorum”, kimi  “Aynen. Düşüncelerime tercüman oldun” diyor. Sırt sıvazlama, omuza dokunma, yanak alma... Hepsi aynı tuş, tek bir komut: Like.

Haberin Devamı

Bir paylaşım sonrası hemen dönüp ‘kaç like almış’ diye bakıyorsanız, bu bir ‘bağımlı olma’ işareti. “Kendimizi masumca kandırıp yanımızdakilere tatlı bir sesle, sanki bir oyunmuş gibi ‘Ay, bakiyim, kimler beğenmiş’ diyerek kontrol etmek bile hayattan beklediğimiz ödülü bir ‘like’ butonuna indirgemenin bir sonucu.”

NASIL KURTULUNUR?

Alter’ın kitabında aktardığı ‘Kevin Holesh vakası’, sorunu saptamak için faydalı bir yöntem. Bir programcı olarak çalışan Holesh, bilgisayar ekranı karşısında normalden fazla vakit geçirdiğine dair endişe duymaya başlar, o süreyi saptamaya yarayan ‘Moment’ isimli bir uygulama geliştirir. Bugün, ‘Moment’in açtığı yoldan ilerlemiş onlarca uygulama var. Bağımlılığın en büyük destekçisi inkârdır. “Kimseye zararım yok, şurada iki fotoğraf ‘like’lıyorum” demeyin. Rakamlarla yüzleşin. Gerçek bir bağımlılıktan bahsediyoruz artık. Nörologlar beynin verdiği tepkileri inceliyor, diğer bağımlılık türleriyle karşılaştırıyor, sonuç neredeyse aynı çıkıyor.

Haberin Devamı

SEKİZ SANİYE BİLE DAYANAMIYORUZ

Sizce bir e-mail ortalama ne kadar süre ‘okunmamış’ olarak kalıyor? 15-20 dakika? Hadi, ‘takıntı’ hale getirenleri de dahil edin: Beş-on dakika? Doğru yanıtın yanına yaklaşmak bile güç: 8 saniye. Yeni dünya ortalaması bu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!