Güncelleme Tarihi:
◊ Onur Baştürk: İnsanlığın öldüğü bir noktada ünlü, ünsüz herkes, kendi içinde ya da sosyal medyasında tepki gösterdi, üzüldü, “Nereye gidiyoruz böyle” diye sorguladı.
◊ Ömür Gedik: Aksi düşünülemezdi zaten. Ünlüsü, ünsüzü herkes tepki verdi. Gözümüzün önünden gitmiyor, özellikle de çocukların yaşadıkları. Umarım barış gelir daha fazla can yanmadan.
◊ Savaş Özbey: Aklın yolu bir denir ya, bence vicdanın yolu da bir. Sanatçı olmaya da gerek yok, hastane önündeki o görüntüleri gören her kadının, her erkeğin, her babanın, her annenin, ezcümle her insanın yüreği parçalandı.
◊ Orkun Ün: Vicdanı olan herkes aynı tepkiyi vermeli. Bu işin dini, dili, ırkı yok, olamaz. Ortada bir katliam var. Ve buna hepimiz aynı tondan ses çıkarmalıyız. Artık yorulduk Konsey. İsrail’in şımarık hali Avrupa’da, halk nezninde protestoya yol açıyor.
YILLARDIR BİLDİĞİ HALDE
Önce 82 yaşındaki Metin Akpınar’ın 35 yaşında bir kızı olduğu ortaya çıktı. Sonra baş döndürücü bir trafikle ikinci bir kızı daha olduğu, hatta torunları olduğu gibi ayrıntıları öğrendik. Konsey’in bu gelişmeler hakkındaki düşünceleri neler?
◊ Orkun Ün: Ben kızlarına ödediği aylık tutara takıldım. Eğer söylendiği gibi 500 lira veriyorsa pes be arkadaş! Şöyle de bir şey var; tek gecelik bir ilişkiden sonra çocuk doğurmak ne kadar doğru? Bunu da tartışmamız lazım tabii. Ama Akpınar kendine yakışanı yapıp evlatlarını kucakladıktan sonra.
◊ Savaş Özbey: 500 lira değil, 10’ar bin lira olduğu iddiası da geldi sonra. Mevzu para da değil sadece. O babacan, tonton, bilge Metin Akpınar nasıl öz torunlarını kucağına alıp sevmemiş, ona şaşırıyorum daha çok.
◊ Ömür Gedik: Metin Akpınar ve çocukların annesi zincirleme hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Olay örgüsü şekillenmeye ve daha fazla bilgi gelmeye başladıkça çocuklar için daha da fazla üzüldük.
◊ Onur Baştürk: Tüm bu gelişmelerden anlaşılıyor ki, Metin Akpınar yıllardır bunu bildiği halde kendiliğinden harekete geçip olayı resmiyete dökmemiş. İşin en fena yanı bu. Şimdi bu yaşında geçmişteki hatasından dolayı bu meseleyle uğraşmak zorunda kalıyor.
Tuhaf bir durum
Faik Öztürk çocuklarıyla ilgili açıklama yaptı, “Tabii ki çocuklarımı çok seviyorum. İki oğlum da evli. Nerede oturduklarını dahi bilmem. Evlerine gitmek istemiyorum. Gidip görmek istemiyorum” dedi. Ne diyorsunuz bu yaman çelişkiye?
◊ Onur Baştürk: Faik Bey’in yaman çelişkileri kendini ilgilendirir tabii ama durumu absürtmüş.
◊ Ömür Gedik: İnsan sevdiğini söylediği çocuklarını nasıl görmez, evlerine nasıl olur da gitmez? Tuhaf bir durum, ben anlamadım!
◊ Savaş Özbey: Bildiğim kadarıyla baba-oğul arasında bir gerginlik var. Zaten bu soru üzerine öyle bir cevap veriyor Faik Öztürk. Ama biraz kafası karışık bir açıklama. Seviyor, sevmiyor oynar gibi.
◊ Orkun Ün: Evlerine gidip gitmemek bir tercihtir. “Rahatsız etmek istemiyorum” dersin gitmezsin. Ama insan çocuklarının nerede oturduğunu bilmez mi? Bu işte bir terslik var.
Havalimanı gerginliği
Ayça Ayşin Turan ile Mehmet Aslan, tatili dönüşü havaalanında gergin halleriyle dikkat çektiler. Sizce sebep Turan’ın dizisinin final yapması mı, yoksa aralarında başka bir şey mi vardı?
◊ Savaş Özbey: Aralarında ne geçti bilmiyorum ama Mehmet Aslan’ın aşırı gergin hali beni de gerdi. Muhabire “Korkma gel! Asansöre bin!” demesi falan tehdit gibi. Niye her kafası bozulan hırsını muhabirlerden çıkarır?
◊ Orkun Ün: Yok yahu dizi finali falan, bırakın Allah aşkına! Belli ki çok sıkılmış havadayken canları, gerginlik olmuş aralarında. O öyle böyle bir surat değildi çünkü. Hep diyorum üzmeyin şu kadınları diye.
◊ Onur Baştürk: Belki uçak türbülansa girmiştir, ondan gerilmişlerdir. Havalimanı gergin surat ifadesi illa aralarında bir şeyin kötü gittiğine işaret değil.
◊ Ömür Gedik: Ben bugüne dek tatil dönüşü havaalanında mikrofon uzatıldığında mutlu olan birini görmedim. Bunun dizi finaliyle ya da aralarındaki durumla ilgisi yok. Tatil iyi geçmiştir bence, iyi geçmeyen havaalanı magazinidir.
Yüzyüzeyken döveriz
Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunda ikinci bir “kadına şiddet” olayı patlak verdi. Dağılır mı bu grup?
◊ Ömür Gedik: Önce grubun solisti, şimdi de bas gitaristine karşı kadına şiddet iddiası... Çocuğa ve kadına şiddet ülkemizin kırmızı çizgilerinden. Artık ne dinlerim ne de konserlerine giderim diyenler göz önüne alınırsa itibar kaybettikleri kesin.
◊ Savaş Özbey: Grup dağılır mı bilmiyorum ama ağır hasarlı olduğu kesin. İsimleri “Yüzyüzeyken döveriz” falan gibi başlıklarla anıldı. Belki de grupta kalanlar isim değiştirmeyi falan tercih edebilir.
◊ Onur Baştürk: Hayranları ve yakın çevresi onları koruduğu sürece dağılmaz.
◊ Orkun Ün: Dağılsın be! Yıkılsın! Terbiyesiz adamlar. Bir de pişkin pişkin “İş yargıda, süreç bitince konuşacağım” diyor beyefendi. Yahu o fotoğraflar, o şiddet görüntüleri ve daha kim bilir neler neler; bunlar yalan mı?
Hiç yakışmadı
Erkan Can, 2.36 promil alkolle direksiyon başına geçip kaza yaptı. Açıklamasındaysa “Evime 300 metre kala” ifadesini kullandı.
Ne demek “300 metre kala”?
◊ Savaş Özbey: O “300 metre kala” ne demek biliyor musunuz? “Gayet de güzel sürmüştüm. Az daha eve de varacaktım, haberiniz bile olmayacaktı bu durumdan. Aksiliğe bak ki kaza oldu” demek. Yaptığı hatayı içten içe tam da kabullenmediğini fısıldıyor bence. Umarım bir daha alkollüyken direksiyon başına geçmez.
◊ Orkun Ün: Açıklama ‘büyük bir mevzuyu küçültme çabası’ ama nafile. Hani abartırız ya bazen, “Gol olacaktı, 1 cm ile kaçtı” ya da “Kazanacaktım ama 1 sayıyla kaçtı” diye, benzer bir kendini avutma cümlesi. Alkollü araç kullanmayın arkadaşlar, kullandırtmayın da!
◊ Ömür Gedik: “Eve de az kalmıştı, biraz daha yakalanmasaydım kurtarıyordum” anlamı çıkıyor konuşmasından. Bu da alkolün etkisi zaten. Normalde Erkan Can böyle bir savunma yapmaz. Alkollü araç kullanmayı Erkan Can’a hiç yakıştıramadım.
◊ Onur Baştürk: 2.36 promilli açıklama işte, bir anlam aramamak lazım.
Akılları sonradan başlarına gelmiş
Evliliklerini noktalayan Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç’un arasında bu kez de takı krizi çıktığını yazdı Mehmet Üstündağ. Boşandıkları dönem ikisinin de takıları istemediği haberleri çıkmıştı. Ne diyorsunuz?
◊ Ömür Gedik: Takı istenmez mi yahu! İlk başta ilgilenmemiş, dert etmemiş olabilirler ama sonra akılları başlarına gelmiş demek ki.
◊ Onur Baştürk: Demek ki istiyorlarmış. Epey takı olsa gerek, kriz çıktığına göre.
◊ Savaş Özbey: Boşanalı 5 aydan fazla oldu, bitmeyen yankılar bizi yordu. Araya başka sevgililer falan da girmiş, artık ne var ne yok paylaşsalar da son bulsa.
◊ Orkun Ün: Aradan geçmiş bunca zaman. Var mıdır böyle bir takı alışverişi, sanmam. Bu maddi konular çok mide bulandırıcı olabiliyor iki kişi arasında. Umarım kılçıksız atlatırlar eğer doğruysa.