Grinin 50 Tonu için hazır mısınız

DAKOTA JOHNSON (Anastasia Steele)
BİR TEK KEMERLE DÖVÜLME SAHNESİNDE DUBLÖR KULLANDIM

* Filmde Jamie Dornan ile çalışmak nasıldı?
- Beni koruyan ve güvenli bir ortam sağlayandı Jamie. Ona güvendim. Bence ikimiz de birbirimize yardımcı olduk.

* Romanı ne zaman okudunuz?
- Seçmelerden altı ay önce. Filmin çekileceğini duymuştum ve karakterde kendimi görebilecek miyim diyerek okumak istedim. Seçmeler sırasında da ikinci ve üçüncü kitabı bitirdim.

* Nasıl buldunuz romanı?
- Çok eğlenceliydi. Peri masalı gibi bir aşk hikayesi.

* Kitaptaki dominant ve itaatkar arasındaki ilişkiden yola çıkarak sormak istiyorum; bir kadının itaatkar davranarak erkeğin kalbini kazanacağını düşünüyor musunuz?
- Bence Anastasia, Christian Grey’in kalbini itaatkar olarak değil aksine gücüyle kazanıyor. Çok güçlü bir kadın olduğu için adam ona aşık oluyor. Çünkü Anastasia, kendine ve kadınlığına saygı duyuyor. İtaatkarlık seks oyunlarıyla alakalı. İtaatkar olanın zayıf bir insan olduğunu düşünmüyorum. Filmde bir kızın kadın oluşunu ve kendinde fark etmediği şeyleri keşfetmesini görüyoruz.

* Filmde çıplak kaldığınız sahneler de var. Kendinizi o şekilde beyazperdede görmek nasıl bir histi?
- Ekranda vücudumun bazı yerlerini kocaman görmek ilginç tabii (gülüyor).

* Çıplaklıktan konu açılmışken filmde hiç dublör kullandınız mı?
- Bir sahne dışında hayır. Kemerli bir sahne vardı ve gerçekten o kemerle vurulması gerekiyordu vücuduma. Bir tek orada dublör kullandım.

* Filmde aşk sahneleri kadar komedi sahneleri de var.
- Bu güzel bir özellik çünkü kitapta okurken de bu vardı. Anastasia’nın bazı davranışları çok ağır anları bile seyirci için nefes alınır kılıyor. Bazen de gülmek gerekir.

* Anastasia karakterini bir kurban gibi görenler de var. O konuda ne diyorsunuz?
- Bu bağnazlıkla bakmaktır. O her şeye kendi karar vererek yapıyor. Dolayısıyla bu yanlış bir ifade olur.

* Melanie Griffith ve Don Johnson’ın kızısınız. Hep oyuncu mu olmak istediniz?
- Evet, hep oyuncu olacağımı düşündüm. Abim de oyunculuk yapıyor.

* Bu kitap 52 dile çevrildi, haliyle filmden sonra dünya çapında tanınacaksınız. Buna hazır mısınız?
- Hayatım boyunca paparazziler etrafımdaydı. Ama odakları ben değildim, ailemdi. O yüzden kendimi koruma altında hissediyordum. Şimdi bana çevrildi objektifler. Buna da alışırım sanırım.

JAMIE DORNAN (Christian Grey)
EŞİMİN BU FİLMİ İZLEYECEĞİNİ SANMIYORUM

* Bu sakallar ne için?
- Muhtemelen yeni filmde sakallı olacağım. Bir de tembellik var, evde çocuk falan...

* Domanintlık ve itaatkarlık hakkında film öncesinde ne kadar şey biliyordunuz?
- Ne olduğunu biliyordum ama ne içerdiğini bilmiyordum. Aslında o dünya hakkında biraz daha bilgi sahibi olmak eğlenceliydi. Neden insanların iki yöne de ilgi duyduğunu araştırdım. İki açıdan da bakmaya çalıştım. Çok güçlü insanlar da itaatkar olabiliyor.

* Sizin ilginizi çekti mi?
- Kişisel olarak, hayır.

* Romantik misiniz?
- Bence evet.

* Sette Dakota Johnson ile elektriğiniz nasıldı?
- İkimiz arasında bir kimya olması önemliydi. Ama Dakota ile tanıştığımızda otomatik olarak birbirimizi sevdik. Ona hemen güvenebileceğimi anladım. Birbirimizi güldürüp rahatlatmaya çalışıyorduk.

* Film öncesinde zaman geçirdiniz mi?
- Christian Grey olduğumu çekimlerden sadece dört hafta önce öğrendiğim için buna pek fırsatımız olmadı. Bence ruhu örselenmiş bir adam Christian. Hayata kötü başlamış. Karakterle ilişki kurmak için ortak özelliklerimizi aradım.

* Enteresan anlar yaşadınız mı çekimlerde?
- Tabii, bence bu kadarını tahmin ediyorsunuzdur (gülüyor). Kırmızı odanın çekimleri son haftalara kalmıştı. Dakota kendini ortaya koyacaktı, savunmasız kalacaktı. Bu yüzden arada birbirimize alışmamız için setin son haftasına sahne
konmuştu. Bu arada tavandan hayatımda ilk kez gördüğüm oyuncaklar sarkıyor. Bir de sette sadece Dakota, ben, yönetmen ve bir kamera yok, yüzlerce insan var.

* Film öncesinde sizi zorlayan bir şey oldu mu?
- Eşimin hamile olması. Onun sağlığı önceliğimdi. Zaten çekimlere başlamadan üç gün önce çocuğumuz oldu.

* Bu filmin ne kadar hayatınızı değiştirebileceğini hesaba kattınız mı?
- Hayatımda çok şeyler değişmeyecek. Belki sokaklarda daha çok tanınacağım ama temel aynı kalacak.

* Rolü kabul ederken eşiniz ne dedi?
- Karım, dünyanın en cool insanı. 10 yıldır oyunculuk yapıyor ve bu konuda o da çok destek oldu.

* Eşiniz Amelia Warner filmi izleyecek mi?
- Sanmıyorum. Bu kendi kararı ama rol olduğunu bilse de rahatça izleyemeyecektir.

SAM TAYLOR-JOHNSON (Yönetmen)
DAKOTA İLE ÇALIŞMAK HEDİYE GİBİYDİ

* Filmi önce hayranlarla izlediniz. Onların tepkisini görünce üzerinizden bir yük kalktı mı?
- Kesinlikle. İlk 15 dakikadan sonra kulise dönüp rahat bir nefes aldım.

* Filmde size ait tabloları Christian Grey’in evine astığınız doğru mu?
- Hayır. Eserleri seçerken Christian Grey olsa ne alırdı diye baktım.

* Dakota Johnson ile çalışmak nasıldı?
- Onunla çalışmak bir hediye gibiydi. Karakteri çok iyi anladı.

* Ya E.L. James ile işbirliği yapmak?
- Karakterleri iyi bilen birinin yanımda olması rahatlıktı. Ama aynı zamanda bu filmin nasıl ortaya çıkması gerektiği hakkında da fikirlerim vardı. İş konusunda tutkulu iki insan olduğunuz zaman anlaşamadığınız noktalar ortaya çıkabiliyor.

* Kitabınızın film olması nasıl bir duygu?
- Çok sıra dışı insanlarla tanışma fırsatı buldum bu sayede. Ama yine de hâlâ evimde eşim, çocuklarım ve köpeklerimle sadece yazarak zaman geçirmeye çalışıyorum. Yeni ortamda kaybolmak istemiyorum.

* Şu an ne üzerinde çalışıyorsunuz?
- Bunu söyleyemem. Aslında tüm bu promosyon döneminde biraz bilgi vermek fena olmazdı ama yapmıyorum. Fikrimi değiştirirsem ne olur diyorum.

* Kitabınızda sıra dışı bir seks yaşamından bahsediyorsunuz. Neden bu konuyu ele almaya karar verdiniz?
- Dominant birine aşık olan ama bu konuda hiçbir fikri olmayan biri nasıl davranır, bunu görmek istedim. Ama kitabın özünde tutkulu bir aşk hikayesi yatıyor. Sadece seks değil...

* İki oğlunuz var. Onlar kitaplarınızı okudu mu?
- Hayır okumadılar. Biri 20, biri 18 yaşında.

* Neden?
- Çünkü onlar erkek ve okumuyorlar (gülüyor).

* Film çekilirken en çok nerede sıkıntı çektiniz?
- Yönetmeniniz, yapımcınız, oyuncularınız, stüdyo yetkilileri; hepsinin çılgın fikirleri vardı. Ama ben bugüne gelmeme neden olan okuyuculara istediklerini vermek için dimdik durdum. Sınırları kendim çizdim ve hikayem için savaştım.

* Prodüksiyon aşamasında korkularınız var mıydı?
- Olmaz mı, 2013’ten beri doğru düzgün uyumadım (gülüyor). Artık siyah bir odaya girip rahatlamak istiyorum.

* Kitabın başarılı olmasının nedeni içindeki seks unsuru mu?
- Hayır, aşk... Bu tutkulu bir aşk hikâyesi ve kadınlar bunları okumaktan hoşlanıyor. Seks de bu hikayenin bir parçası.

* Hayranlarla filmi izlerken ne hissettiniz?
- Salona girince ağlamak istedim. Hatta bana bir mendil verir misiniz? (Gözleri doluyor). Eserini beyazperdede görmek güzel bir duygu.