Güncelleme Tarihi:
1- Sabah yayınlanan çizgi filmler
Cumartesi gününden iyice gevşemiş ve rahatlamış bedenlerimizi pazar sabahı iyice bir üşengeçlikle yataktan çıkarmadan kumandaya uzanıp, Ninja Kaplumbağalar ya da Voltron izleme keyfini şu an bile yakalamak ne kadar zor değil mi? Bir de mutfaktan gelen kahvaltı kokularıyla tümüyle bir rüya gibi görünen pazar sabahları özleyenler el kaldırsın.
2- Barış Manço 7'den 77'ye
Kahvaltı sonrası tüm aile oturup ne izlenirdi tabii ki memleketin en büyük insanlarından Barış Manço'nu bize dünyayı dolaştırdığı, adam olmanın kurallarını öğrettiği ve uzun saçlarıyla bize ilham aşıladığı muhteşem programı 7'den 77'ye.
3- Atari
Televizyona doyduktan sonra ödevler bitmişse adres Atari'ydi. Eğer ki bitmemişse yalvar yakar bin türlü takla ile bir şekilde Atari'nin başına oturulur ve havanın kararmasına kadar piksellerde kaybolunurdu.
4- Bob Ross
Akşam yemeğine doğru klasik pazar neşesi programlarına göz atılırken arada 30 dakikalık bir Bob Ross zamanı olurdu. İtinayla resmettiği doğa resimlerinin nasıl yapıldığını anlatan ve bu işi çok kolaymış gibi gösteren Ross sayesinde 90 neslinin ne kadarı ressamlığa özendi bilemiyoruz ama zor işlerin böyle kolay yapılabildiği sananlarımızın sayısı bir hayli fazla.
5- Şofben
Geldik banyo zamanına. Koca bir nesil pazar günleri hava kararınca banyo yapar, pofuduk gibi olup pazartesi hengamesine hazır hale gelirdik. Bu ilginç rituel yüzünden halen pazar geceleri içi bir garip olan ve daralanlarımız oluyordur. Nedeni suyu bir türlü istenilen sıcaklıkta tutamayan dönem şofbenleri olabilir.
6- Parliament - Pazar Gecesi Sineması
Jenerik müziğini duymanın bile garip bir melankoli yarattığı bu sinema kuşağı hepimize hem pazar gününün bittiğini hem de babalarımızın koltukta uyukladığını hatırlatırdı. Koca haftasonu bir çırpıda nasıl bu kadar çabuk geçebilirdi diye düşünerek yorganların altına sokulurduk.