Gelin, Atatürk'ü bir de böyle konuşalım!
Güncelleme Tarihi:
Mayınlı bir araziye ayak basıyorum: Atatürk'ü sadece lider özellikleriyle mi anacağız? "Dünyanın en yakışıklı, en çekici lideri, karşılıklı kahve içip hayran hayran yüzüne bakmak isterdim" demek isterken, "Olmasaydın olmazdık" demek size yetiyor mu? Bana yetmiyor! Evet aklına, vizyonuna, askerliğine, liderliğine aşığım. Ama erkek olarak da aşığım. Şu devirde yaşasaydı, tıpkı onun devrinde yaşayan kadınların yaptığı gibi onu tanımak için kırk takla atardım. (Not: Bu yazı bir kadının bir erkeğe hayranlığını anlatmıyor!)
"Kemal, gel bana matematik çalıştır!"
Bu cümle o zamanlar ilkokula giden kızımın, 'Atatürk arkadaşınız olsaydı ona ne yazardınız?' ödevine verdiği cevaptı.
Karşısına geçip, "Utanmıyor musun Atatürk'e Kemal demeye?" dediğimde, kızım bana şu cevabı verdi: "E ama arkadaşınız olsaydı diye ödev verildi. Arkadaşım olsaydı, ona Kemal derdim."
Bunu yapmaya utanıyor muyuz? Kutsiyetine zeval gelir diye mi korkuyoruz?
Bugün hurriyet.com.tr'de #BenimİçinAtatürk etiketine yazılanları okuyunca yine sadece lider özelliklerinin yazıldığını görünce bu yazıyı yazmaya karar verdim. Binlerce kişi arasından sadece genç bir oyuncu "Benim için dünyanın en yakışıklı lideri" demişti. Ohh be işte bunları da konuşalım...
Atatürk'ün Selanik'teki evini ziyaret ettiğimde, çocukluğu aklıma gelsin istiyorum, askerliği değil. Mahallede koştururken tıpkı benim çocukluğumda olduğu gibi, o da düşüp dizlerini parçalamış mıdır? Ya da Zübeyde Hanım, tıpkı benim annem gibi onu önüne oturtup saçlarını taramış mıdır diye düşüneyim.
Evet bir kez daha ve göğsümü gere gere söylüyorum, ona aşığım!
Çünkü;
* "Ben bir inkılap çocuğuyum" filmi yazıp, başrolde oynamak isteyen bir dünya lideri bana çok çekici geliyor.
Çünkü;
* Tren raylarının genleşmesini hesaplayıp, üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 geometri teriminin isim babası olmasına dudak ısırıyorum. 1937'de yazdığı Geometri kitabı olmasaydı, "Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir" demek yerine "Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir” demek zorunda kalmadığım için kendisine şükrediyorum.
Çünkü;
* Arkeoloji okumak isteyen bana "Taş toprak mı kazıyacaksın, otur oturduğun yerde" denmesiyle, Atatürk'ün ondan yıllar yıllar önce Efes kazılarına katılmasını, Ahlatlıbel kazılarında ölçümler yapmasını hayranlıkla karşılıyorum.
Çünkü;
* Ben 10 yıl önceki fotoğraflarıma bakarken bile "İğrençççç bunları nasıl giymişim" derken, onun hiçbir kılık kıyafetinde kusur bulamamayı aklım almıyor. Ebedi stil ikonum!
Çünkü,
* Sen kalk koca dünya lideri ol, cumhurbaşkanı ol ve tüm basının önünde yüzmeye başla. Çok özgüvenli.
Çünkü;
* Bir erkeğe zeybek bu kadar mı yakışır!