‘Gel, ne olursan ol yine gel’ Mevlana'nın şiiri değil

Güncelleme Tarihi:

‘Gel, ne olursan ol yine gel’  Mevlananın şiiri değil
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2014 01:42

21’inci İstanbul Caz Festivali bu hafta başlıyor. İlk konseri verecek olan Zülfü Livaneli’deyse farklı bir heyecan var. Uzun süredir üzerinde çalıştığı ‘Rumi Suite’ ilk kez açılış konserinde dinleyiciye ulaşacak.

Haberin Devamı

Zülfü Livaneli’yle konser öncesi heyecanını, Mevlana’yı ve konuya dolaylı yoldan temas eden Brad Pitt’i kısaca konuştuk.

Ne kadar zamanda hayata geçen bir proje oldu? Bu projeden beklentiniz nedir?

Mevlana şiirlerini İngilizce çevirilerinden okuyunca bambaşka bir tat alıyordum. 700 yıl öncesinden gelmesine rağmen son derece çağdaş, lirik, etkileyici şiirlerdi bunlar. Olağanüstü bir evren-insan kucaklaşmasını anlatıyorlardı. Duyguya değil düşünceye dayanıyorlardı; ki benim en sevdiğim şiir türü, daha doğrusu tek şiir budur. Felsefe ve şiir; ayrılmaz ikili. Sonra bu şiirlerin İngilizcelerini bestelemeye başladım. Mevlana denilince akla gelebilecek müzik çağrışımlarının ötesinde modern bir anlayışla besteledim. Çünkü şiirlerin hiç eskimeyen çağdaşlığına bu yakışıyordu. Bu çalışma benim besteciliğime de bir özgürlük getirdi. Çünkü yıllar içinde oluşmuş dinleyici kitlesi, haklı olarak benim başka denizlere yelken açmamı istemiyor. Alıştıkları tarzda eserler vermemi talep ediyorlar. Oysa bu süitte tamamen özgür davrandım. Hem dili İngilizce hem de yabancı sanatçılar icra ediyor. Bu yüzden kendimi özgür bıraktım, uçabildiğim kadar uçtum. Herhalde Mevlana da böylesini severdi. Ayrıca İstanbullular sahnede olağanüstü bir yorumcu olan Romy Camerun’u ve müthiş müzisyenleri dinleyecek. Heyecanlıyım doğrusu.

Haberin Devamı

‘Gel, ne olursan ol yine gel’  Mevlananın şiiri değil
Mevlana’nın ‘Bir yer var doğrunun ve yanlışın ötesinde. Seninle orada buluşacağız’ dizeleri Brad Pitt’in koluna yaptırdığı dövme olarak ayrı bir ilgiye mazhar oldu. Bunun yarattığı farkındalık hakkında ne düşünüyorsunuz? İyi mi kötü mü?

Sadece bir rastlantı. İki yılda hazırlanmış, geçen yıl dünya prömiyerini yapmış bir eserin İstanbul açılışı öncesine denk gelen bir rastlantı. Brad Pitt adına da çok hoş bir şey bu. Demek ki Rumi’nin derinliğinin farkında. Ama böyle şeyler esere duyulan ilgiyi arttırmaz. Eser iyiyse iyidir kötüyse kötü (Bestemden söz ediyorum; yoksa Mevlana elbette iyi; hem de çağlar üstü bir dâhi.)

Haberin Devamı

Mevlana şiirleri üzerine bestelediğiniz eserler, bir anlamda ‘muhafazakâr’ kesime de bir sesleniş mi? Bu eserleri kimlerin dinlemesini bekliyorsunuz?

Bu eserin muhafazakâr kesime bir sesleniş olduğunu düşünmüyorum. Sanatı ve dünyayı Türkiye’nin kutuplaşmasına tutsak edemeyiz. Bu günler geçer, sanat eseri kalır. Düşünsenize Mevlana bu şiirleri, Moğol istilası sırasında yazdı. Ama aradan geçen yüzyıllar herkesi silip süpürürken bu şiirleri büyüttü. Halkımız da Farsça yazıldığı için orijinallerini okuyamadığı şiirlerden dolayı, bu şairi yüceltti, evliya yerine koydu. Oysa Mevlana evliya değil, bir şair. İngilizler Shakespeare’i nasıl başının üstünde taşıdıysa bizim halkımız da Mevlana’yı, Yunus’u öyle baş tacı etti. Ne güzel bir şey değil mi? Ayrıca geçen yıl kaybettiğim rahmetli babam bir Mevlana hayranıydı. Bize küçük yaşta Mesnevi dersleri verirdi. Desenini kendi çizdiği kıymetli bir duvar halısı dokutmuştu. Mevlana makamı çocukluktan beri hep gözümün önündeydi. Bu eser bir bakıma, babamın anısına bir saygı duruşu.

Haberin Devamı

Şu anki hükümetin ve bu düşüncenin, toplumda ‘kültür sanat’ konusunda eser ortaya koyamadığı, haliyle sözünün geçemediği çeşitli makalelerde anlatılıyor ve son dönemde tartışılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hiçbir zaman ve hiçbir yerde ‘hükümete yakın’ nitelikli sanat oluşamamıştır, oluşamaz. Çünkü sanatın özünde itiraz vardır, sorgulama, hatta isyan vardır. Siyasal ya da toplumsal klişelerin emrine girmiş bir sanat olsa olsa propaganda olur, daha ötesi değil. Bakın Mevlana, doğrunun ve yanlışın ötesindeki bir yerden söz ediyor. Bu, felsefedir ve hiçbir dinin, hiçbir siyasi iktidarın kurallarıyla açıklanamaz. Ondan yüzyıllar sonra Nietzsche ‘İyiliğin ve Kötülüğün Ötesinde’yi yazarken aynı biçimde düşünüyordu. Mevlana bağımsız bir şair ve düşünür.

Haberin Devamı

Mevlana’dan yola çıkarak şunu da sorayım: Bu derece ayrışmış bir topluma Mevlana’nın seslenmesi bir fayda getirir mi?

Mevlana gibi en geniş anlamıyla hümanist bir şairi 7 yüzyıl yaşatan halkta derin kökler olduğuna inanıyorum ben. Bu derin kökler 5-10 yıllık bozulmalarla yok olmaz. Evet Mevlana birleştiricidir ama ‘’Gel ne olursan ol yine gel’’ şiiri ona ait değildir. Bu yüzden o şiiri kullanmadım.

BAKMADAN GEÇME!