Güncelleme Tarihi:
‘Geçilmez Inky’ (Invincible Inky) olarak tanınıyorsunuz, bu isim nereden geliyor?
-İnsanlar küçüklüğümden beri beni Inky diye çağırır. Ülkemde ilk yüzme kulübüne katıldığımdaki lakabım Mürekkepbalığı Inky’ydi. Adımı telaffuz etmesi zordu. Sonra sadece Inky demeye başladılar. Geçilmez Inky lakabını ilk kez basın 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’nda kullandı. Çünkü sürekli altın madalya kazanıyordum ve o yıl 12 dünya rekoru kırmıştım.
Bir keresinde motivasyonunuzu sağlayamadığınız için yarışmadığınızı hatırlıyorum... Motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?
-1996’da Atlanta Olimpiyat Oyunları için elemeleri geçmiştim. Ancak ülkemi yeterince iyi temsil edecek kadar motivasyonum yoktu. Bu nedenle Atlanta’ya gitmemeye karar verdim. O yıl olimpiyatları evde seyrederken çok gözyaşı döktüm. Daha sonra ikiz kız kardeşimle ABD’ye tatile gittim. Orada antrenör Bergen (beni şampiyon yapan antrenör) ile tanıştım. Birinci haftanın sonunda bana “Seni şampiyon yapacağım” dediğinde sadece gülümsedim ve bir çılgın olduğunu düşündüm.
Spora kaç yaşında ve nasıl başladınız?
-Yüzmeye 4 yaşında başladım. Aynı zamanda sutopu, bale ve binicilikle de uğraştım. 11 yaşına geldiğimde Hollanda Yüzme Federasyonu tarafından Londra’da bir yüzme yarışına katılmak için davet edildim.
Hayatınız boyunca günlük nasıl bir programınız oldu? Sıkıldığınız zamanlar oldu mu?
-ABD’de çok zorlu ve sıkı bir çalışma temposu vardı. Her sabah 4.30’da kalkıyor, akşam 9’da yatıyordum. Günde 8 saat çalışıyorduk (yüzme, koşu, ağırlık çalışması, bisiklet, ipe tırmanma ve Tae Bo). Zordu ve kendimi yalnız hissediyordum. Ailemi ve arkadaşlarımı özlüyordum. Sosyal yaşantım yoktu. Başarılı olmak için fedâkarlık şart. Günün sonunda birden fazla olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu olarak karşılığını alıyorsunuz.
Yüzmeyi bıraktıktan sonra neler yaptınız?
-Televizyonda bir yaşam programı sundum, modellik yaptım, defilelere katıldım. Çocuklara yüzme dersleri verdim, şirketler için motivasyonel konuşmacılık yaptım, sponsorlar için halkla ilişkiler çalışmaları yaptım. Hollanda’nın en büyük spor kanalı için analistlik yaptım ve hemen her gün zinde kalabilmek için spor yapıyorum.
Başarınızın sırrı hırs mı, disiplin mi?
-Hiç kimse tutku, azim, kendini adamışlık ve kazanmak için arzu duymadan başarılı olamaz. Doğuştan gelen bir yeteneğim var. Ancak ciddi ve ağır çalışmalarım bana başarılarımı getirdi.
Türkiye’de henüz dünya çapında başarı sağlayan yüzücü yok. Yeni havuzlar yapılıyor, iyi antrenörler var ama başarı yok. Sizce nerede hata yapıyoruz?
-Başarı yeni bir yüzme havuzunda antrenman yapmakla elde edilmez. Bütün iş antrenmanlarınızda ne yaptığınız ve kendinizi bu işe adamanızla ilgili. Amerika’da antrenman yaptığım 10 yıl boyunca tesisler kötüydü. Yüksek teknolojili bir havuzumuz yoktu. Çalışmak için çıkış takozlarımız bile yoktu. İyi yüzücüleriniz ve iyi antrenörleriniz var. Ancak olması gerektiği kadar bilgi, kendini adamışlık ve fedakârlıkla en tepeye çıkabilirsiniz. Başkalarını izlemeli, dinlemeli ve onlardan öğrenmelisiniz.
Tek öne çıkan sporcumuz Derya Büyükuncu. Tanıyor musunuz?
-Derya’ya çok büyük saygım var. Kendisi 6 olimpiyat oyunlarına katılmayı başarmış nadir sporculardan biri. Türk sporculardan Uğur Taner’i tanıyorum. Kendisi 1992 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye için yarışmıştı ve aynı zamanda ABD Kaliforniya’da antrenmanlarını yapıyordu. Yüzme kariyerinde gerçekten çok başarılı olmuştu. Ayrıca geçtiğimiz sene Eindhoven’da Avrupa Master Şampiyonası’nda 50 metrede şampiyon olduğumda Türkiye’den pek çok iyi sporcuyla karşılaşmıştım.
Bir kıtadan diğerine yüzmek sizce nasıl bir duygu? Daha önce böyle bir deneyim yaşadınız mı?
-Bence bu eşsiz bir yarış. İki kıtayı bir araya getirmek... Ancak benim için çok uzak, çünkü ben bir kısa mesafe yüzücüsüyüm, uzun mesafe değil. Ama göz kamaştırıcı Boğaz’daki bu yarışı dört gözle bekliyorum. Ayrıca madalya törenine katılmak, yüzücülerle tanışmak ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile birlikte Boğaz’da bir tur yapmak... Boğaz’ın manzarasına gerçekten bayılıyorum.
1729 KİŞİ KULAÇ ATACAK
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin düzenlediği Boğaz’daki yüzme yarışları, ‘Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’ adıyla bu yıl 26. kez düzenleniyor. 14 yaş üstü tüm yüzücülere açık olan yarışlarda 739’u yabancı bin 729 kişi boğazı yüzerek geçecek. 20 Temmuz Pazar Kanlıca’dan Inge De Bruijn tarafından startı verilecek yarış Kuruçeşme’de sona erecek. Bruijn, yarışlardan bir gün önce de Boğaz’da bir gösteri yüzüşü yapacak.
OJE AKIMI BAŞLATTI
Her zaman kendime bakarım ve diğer yüzücülerden hep farklı oldum. Çoğu yüzücünün saçları kısadır. Ben hep uzun saç istemişimdir. Hollanda renkleriyle boyadığım uzun tırnaklarımla bir moda yaratmıştım. Ayrıca bana iyi şans getirmesi için yarışlardan önce maskara sürerdim. Görünüşümden dolayı beni kıskanan kadın sporcular var mı bilmiyorum ama sürekli altın madalya kazandığım için daha çok sudaki sonuçlarımı kıskandıklarını düşünüyorum.